Erdoğan seçim tarihini söyledi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, medya temsilcileri ile yaptığı buluşmada, medya-siyaset ilişkilerine değindi. Erdoğan, medya patronlarına "Gelin Anayasada hazırlıklarımızı yapalım" dedi ve seçim tarihine ilişkin açıklamalarda blundu.

Yayınlanma: 25.09.2010 - 07:20
Abone Ol google-news

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe buluşmaları kapsamında İstanbul Ofisi'nde medya temsilcilerine bir araya geldi.

Konuşmasında halkoylaması sonuçlarını değerlendiren Erdoğan, medya ve siyaset ilişkilerinden, yeni yapılması planlanan Anayasa değişikliğine, muhalefet partilerinin tavrından Türkiye'deki son gelişmeleri değerlendirdi.

Halkoylaması sonuçları ile birlikte yürürlüğe giren 26 maddelik Anayasa değişikliği ile Türkiye'de yeni bir sürecin başladığını vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'de yeni bir miladın olacağını" daha öncede söylediğini hatırlattı. Erdoğan şöyle dedi;

"1982'den beri yapılan değişiklikler içerisinde çok müstesna bir yere sahip. İlk kez Anayasa'nın ruhuna özüne dokunuluyor. İlk kez darbe zihniyeti ve vesayetçi anlayış bu kapsamda bir değişikliğe maruz kalıyor. Başta Anayasa Mahkemesi'nin ve HSYK'nın yapısının değişmesi, Geçici 15. Maddenin kaldırılması.gibi bir takım düzenlemeler olmak üzeri Türkiye çok farklı bir döneme adımlarını atıyor. Türkiye Anayasada yapılan değişiklikle farklı bir döneme adım atıyor. Ortaya çıkan tablo demokratikleşme yolunda çok önemli mesafe kat edildiğini gösteriyor."

Halkoylamasının ardından ortaya çıkan sonucun Türkiye haritasını farklı renklere boyadığına, farklı kutuplara savurduğu iddialarına inanmadıklarını kaydeden Erdoğan, tam tersine ortaya çıkan tablonun Türkiye'nin demokratikleşme yolunda çok önemli bir mesafe kaydettiğini, her sorunun demokrasi kültürü içerisinde çözdüğünü gösterdiğini ifade etti.

İleri demokrasilerden biri olan ABD'nin, başkanlık seçimlerinde Türkiye'dekine benzer bir tablonun oluştuğuna dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Hiç kimsenin çıkıp ta, 'ABD'nin bölündüğünü, karpuz gibi ikiye ayrıldığını, kutuplaştığını ' ifade etmiyor. Çok küçük oy yüzdeleri neticeyi belirlediği halde kimse küçümsemiyor. Meşruiyetini temsil kabiliyetini sorgulamıyor" dedi.

12 Eylül ile birlikte yeni bir sayfa açıldı

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti;
"Türkiye 12 Eylül'le birlikte önünde temiz bir sayfa açtı. Geçmişe göre çok daha özgürlükçü Anayasa ile yeni bir başlangıç yapılması gerekli hale geldi. 'Hayır' oylarının da 'evet' oyları kadar muteber olduğunu ifade ettim. 12 Eylül referandumunda ortaya çıkan sonucun Türkiye haritasını farklı renklere boyadığına, farklı kutuplara savurduğuna asla inanmıyorum. Biz bize oy versin ya da vermesin 73 milyonun tamamının hükümetiyiz. Biz kapıları kapatan olmayacağız. Kapımız da gönlümüz de herkese açıktır."

Tahammül bekliyoruz

Medya ile ilişkilere de dikkat çeken Erdoğan, "Medyaya büyük sorumluluk düşüyor. Geçmişe göre büyük bir farklılık gösteren bir ülkede, medyanın soğuk savaş parametreleriyle hareket etmesi demokrasimiz adına bir eksiklik olacaktır. Demokrasi tahammül rejimidir, hoşgörü rejimidir.Bu noktada sadece iktidar ve muhalefet değil, görsel ve yazılı medyada demokratik kültürün bir parçası sorumluluk ve yükümlülük sahibi olarak ortadır" diye konuştu.
İktidar ile medyanın her konuda yüzde yüz mutabakat içinde görüş birliği içinde olmasının beklenmeyeceğini kaydeden Erdoğan şöyle dedi; "Hiçbir demokratik ülkede bu yoktur.Demokrasinin güzelliği de iktidar ile medya ilişkisinin ölçülü olmasından doğar. Mevlana'nın bir sözü var. İyi bir dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur. Biz medyanın bize acı gerçekleri gösteren bir ayna olmasını hep arzuladık. Zaman zaman öfkelendiğimiz zamanlar oldu. Bunlar medyaya sindirme veya baskı için değildi. Haksızlığa verilen tepkiydi. Medya bizden eleştirilere tahammül beklediği kadar biz de onlardan eleştirilere tahammül bekliyoruz."

Tophane şikayeti

Erdoğan, Tophane'de meydana gelen olayları değerlendirirken, medyanın bu işi abarttığı görüşünü dile getirdi. Erdoğan, "Tophane'de meydana gelen olaylar ve medyada yer alış biçimiyle şaşırttı. Öyle bir abartıldı ki ve dış medyada işte Türkiye bu diye yansıtıldı. Bu durum 12 Eylül'ün bir sonucu olarak yazıldı. Medya Tophane'deki olayı veriş biçimi ile sınırını aştı. Olgu ve algı arasındaki makasın bu derece açılması sağlıksız iletişimin kaynağıdır" dedi.

"Muhtar bile olamaz"

Medyanın geçmişte ve hala kendisi hakkında yazılan yazıları ve atılan manşetleri hatırlatan Erdoğan, kendisi hakkında geçmişte atılan bir manşeti hatırlatarak konuşmasına devam etti; "Şahsım adına 'muhtar bile olamaz' manşeti atıldı. Ben mahkum oldum, cezaevine gidiyorum. Ne yaptım da cezaevine gidiyorum. Sizin her zaman muhatap olduğunuz, yazdıklarınızı bir şairin şiirini okumaktan gidiyorum. Bunun dışında bir suçum yoktu. Parlamento çoğunluğu ile geçen bir yasa için (Türban düzenlemesi) 411 el kaosa kalktı yazıldı. Muhtıra gibi tavsiye, genç subaylar rahatsız, tehlikenin farkında mısınız gibi başlıklar atıldı. Biz medyanın bizim tarafımızı tutmasını istemiyoruz ama siyasi bir parça olmasını da doğru bulmuyoruz. Medya elbette hukukun tarafı olacaktır."

"Çetelere mücadelede sessiz kaldınız"

Erdoğan medyaya yönelik eleştirilerini sürdürürken, zaman zaman Hükümetin icraatlarından örnek vererek sitem etti. Erdoğan, "Bizim hükümet olarak çetelerle yaptığımız mücadele, hukuksuzluğa gösterdiğimiz tepki zaman zaman medya tarafından görmezden geliniyor. Türkiye'nin demokratikleşmesi, çetelerin deşifre edilmesi medya tarafından güçlü şekilde desteklenmesi gerekirken burada da sesiz kalınıyor" diye konuştu.

Erdoğan, medyaya yönelik eleştiri ve sitemlerine şöyle devam etti; "Çok acı yaşadığım bir tespiti paylaşmak istiyorum. İstanbulumuzun belli bir semti çok önemli bir konuma gelmiş bir beyefendi tarafından öyle anlatılıyor ki yani orada hiç yaşamamış olsam ben de inanacağım. Oraya sadece belli giysiler içerisindeki insanlar giriyor gibi gösteriliyor. Başka kimse giremiyor niye biliyorum ki o semti sadece gazetedeki fotoğraflardan tanımış. Kendileri oraya hiç girmemiş. Ama o semti fotoğraflayan o yayın organları ne yazık ki Türkiye'yi öyle tanıtıyor. Türkiye'yi o resimle tanıyanlar her gittiğimiz yerde bize bunu soruyor. Bizde onlar da var bunlar da var demek zorunda kalıyoruz. Bazen inanın fotoğraf albümleri ile gitmek zorunda kaldık. Bazılarını özel davet ettim gelsin yerinde görsün. İşte onun için son dönemdeki turizm patlamasının bize faydaları oldu. Dediler ki biz artık hakikaten Türkiye'yi tanımıyoruz. 10 Yıl önce böyleydi şimdi bambaşka bir Türkiye var. Ne olur arşivlerinizi bir gözden geçirin ve 30-40 yıl önceki manşetlerle bugün manşet atarken hiç olmazsa birbirine uymasın. Aynı manşet olunca biz üzülüyoruz. Biz kendi payımıza düşeni hassasiyetle izliyoruz izleyecek ve tekrar yaşanmaması için her türlü tedbiri alacağız, ancak medyanın da aynı şekilde bize destek vermesini bekliyoruz."

Terör hassasiyeti

Erdoğan'ın medya analizinde sadece şikayet ve sitem yoktu. Erdoğan, özellikle terör konusunda medyanın gösterdiği özveriye teşekkür etti.
Erdoğan şöyle dedi; "Terör ve terörün minimize edilmesi ve sona erdirilmesi için ortaya koyduğumuz çabalar. Özellikle son dönemde Milli Birlik ve Kardeşlik sürecinin desteklenmesi konusunda medyanın takındığı tavırdan dolayı hepinize özellikle teşekkür ediyorum. Böyle önemli bir meselenin çözümünde medya üzerinde önemli bir sorumluluk bulunduğunu biliyoruz. Terör olayları sonrasında yapılan yayınlar özellikle bazı tiplerin ısrarla televizyona çıkartılması, adeta terörün o yanmakta olan fitilini uzatmaya çalıştığını görüyoruz. Toplumu bilgilendirmenin ötesine geçerek terörün propagandasını yaptığını görüyorum. Ben şehit annesi ağlamasının gösterilmemesini söylediğim için çok eleştirildim. O annelerin acılı hallerinin sayfalara ekranlara yansıması insan hakları adına haksızlıktır inancındayım."

Yeni Anayasa

Erdoğan konuşmasının sonunuda medya patronlarına şöyle seslendi:
"Gelin Anayasada hazırlıklarımızı yapalım. STK'lar olarak, siyasi partiler olarak, akademisyenlerle hep birlikte bu konuda sürece ne katabilirsek yapalım. 2011 seçimlerinden hemen sonra parlamentomuza getirelim. Oturalım çalışalım ortaya metni çıkaralım Genel Kurul'a sunarak bu işi bitirelim istiyoruz. Muhalefetin de aydınların da medyanın da bize eşlik etmesini istiyoruz. Biz şimdiden çalışmalarımıza başladık. Çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yok. Bugün sorunları aşmak noktasında her zamankinden daha fazla umutluyuz."

 

Seçim okullar kapanmadan önce 

Başbakan Erdoğan kahvaltı sırasında medya temsilcileri ve gazetecilerle sohbet edip soruları cevapladı. Sohbet sırasında  soruları cevaplayan Erdoğan, genel seçimle ilgili sorulan bir soruya "Genel seçim tarihi okulların kapanışına yakın olabilir. Çünkü, Türkiye'de aileler genellikle okullar tatil olunca tarlaya, yazlıklarına gidiyor. Bunu göz önünde bulundurmamız lazım"  dedi.
 

Silivri'deki gazeteciler

Başbakan Erdoğan, Ulusal Kanal temsilcisinin ''kanallarının yöneticilerinin çoğunun Silivri'de olduğunu'' ifade etmesi üzerine, ''Onlar medya mensubu olduğu için Silivri'de değiller. Yargıda olan sürece müdahalemiz söz konusu değil. Dilerim adalet bir an önce tecelli eder'' dedi.

Erdoğan, ''Ergenekon davasının savcısı'' olduğu iddiaları üzerine, ''Benim söylediğim bu değil. Ben bu davanın savcısıyım demedim. Dönemin ana muhalefet lideri bu davanın avukatıyım demişti. Ben de o avukatıysa ben de milletin savcısıyım dedim'' diye konuştu.

Toplantıya kimler katıldı

Toplantıda, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, RTÜK Başkanı Davut Dursun, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hilmi Bengi, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, TRT Haber Dairesi Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, Kanal 24 Genel Yayın Yönetmeni Akif Beki, ATV Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş, Kanal D Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand'ın yanı sıra katılanlar şöyle:

''Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tayfun Devecioğlu, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can Sağlık, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız, Show TV Genel Yayın Yönetmeni Murat Demirel, Show TV Haber Dairesi Başkanı Ali Kırca, Flash TV Genel Yayın Müdürü Şenay Şenol, Fox TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut, Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik, Kanaltürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Karaca, Kanaltürk ve Bugün TV Haber Grup Direktörü Tarık Toros, NTV Genel Yayın Yönetmeni Ömer Özgüner, SKY Türk Genel Yayın Yönetmeni Barış Tünay, Star TV Genel Yayın Yönetmeni Uğur Dündar, TV Net Genel Yayın Yönetmeni Şenol Kazancı, TV 8 Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Abiş Hopikoğlu, TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Soysal, Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu, Samanyolu Haber Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar, Bloomberg HT Ekonomi Direktörü Prof. Dr. Kerem Alkın, Cine 5 Yönetim Kurulu Başkanı Turan Korkmaz, CNBC-E Genel Yayın Yönetmeni Servet Yıldırım, Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, Beyaz TV Program Müdürü Oğuz Sinan Dişli, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turan Özlü, Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Vakit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Mustafa Karahasanoğlu, Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, Hürriyet Daily News Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni David Judson, Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Diler, Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Türkiye Gazetesi Genel Müdürü Mücahit Ören, Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, Vatan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Yuvacan, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Posta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay, Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan, İzmir Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı, Yeniçağ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hayri Köklü, Güneş Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Büyükçelebi, Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yıldıray Oğur, Ciner Grubu (Habertürk) Medya Grup Başkanı Kenan Tekdağ, Ajans Habertürk Genel Müdürü Ramazan Kurnaz, Doğan Haber Ajansı Genel Müdürü Uğur Cebeci, İhlas Haber Ajansı Genel Müdürü Fevzi Kahraman, Yeni Asya Genel Yayın Yönetmeni Kasım Güleçyüz, Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü Abdülhamit Bilici, Reuters Haber Müdürü Aslı Kandemir, Doğan Yayın Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Cem TV Genel Yayın Yetmeni Murat Ongun.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler