Erdoğan topu Diyanet'e attı, Bardakoğlu yanıtladı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, ''Başörtüsü, ancak ve ancak bir özgürlük projesi olarak ele alınırsa, özgürlük bağlamında tartışılırsa çözülebilir'' dedi.

Yayınlanma: 15.10.2010 - 14:12
Abone Ol google-news

Ahilik Haftası kutlamaları için geldiği Kırşehir'de basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bardakoğlu, bir soru üzerine, başını örtüp örtmemesi konusunda insanların kategorize edilmemesi gerektiğini ifade ederek, ''Türkiye, özgürlükler ülkesi olmalı. Başörtüsü sorunu ancak ve ancak bir özgürlük projesi olarak ele alınırsa, özgürlük bağlamında tartışılırsa çözülebilir. Biz sözümüzü söyledik ve Diyanetin bu çizgiyi değiştirmesini beklemek yerine, siyasetçilerin bu realiteyi göz önüne alarak, bir barış projesi olarak bir özgürlük çerçevesi içerisinde konuyu ele alması gerekir'' dedi.

Bardakoğlu, Kırşehir Valisi Mehmet Ufuk Erden'i ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada da başörtüsü konusuna değinerek, şunları kaydetti:
''Biz başörtüsü konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı olarak gereken sözü söyledik. Başörtüsü sorununun çözüm yeri Meclistir. Başörtüsünün dini bir vecibe olduğunu söyledik. Ancak başörtüsünün Müslümanlığın giriş şartı olmadığını, örten örtmeyen herkesin 'ben Müslümanım' dediği sürece Müslüman olduğunu söyledik. 'Ne başını örten herhangi bir hak mahrumiyetine, hak kısıtlamasına maruz kalsın ne de başını açan incinsin' dedik. Dini bir vecibe olan başörtüsünü, siyasetçiler ve medyanın tartışmaması lazım. Çünkü 14 asırlık bir gelenek ortadadır. 14 asırlık gelenek ortadayken Kur'an ve sünnetin dini kaynaklarının bu açık bilgisi varken, bu konuda tartışmalar sadece incitici olmakta ve insanların daha radikal tavırlar sergilemesine ve kilitlenmesine yol açmaktadır.''

Diyanetin bu çizgiyi değiştirmesini beklemek yerine, siyasetçilerin bu realiteyi göz önüne alarak bir barış projesi olarak, bir özgürlük çerçevesi içerisinde konuyu ele alması gerektiği görüşünü dile getiren Bardakoğlu, ''Şunu da söyleyeyim, başörtüsü sorunu laiklik tartışmalarıyla çözülemez. Başörtüsü sorunu, Türkiye'nin çağdaşlaşması ve modernleşmesi tartışmasıyla çözülemez. Başörtüsü sorunu, ancak ve ancak bir özgürlük projesi olarak ele alınırsa, özgürlük bağlamında tartışılırsa çözülebilir'' dedi.

''Yanlış kapıdan girilmediği için seviniyorum"

Başörtüsü konusunda şimdiye kadar iki büyük yanlış olduğunu ifade eden Bardakoğlu, şöyle devam etti:
''Başörtülü hanımların başını açması, Türkiye'nin modernleşmesinin çok önemli unsuru, başını kapatmasını da örtmesini de Türkiye'nin modernleşmesinin adeta iptali olarak gören bir anlayış fevkalade yanlış oldu. İkinci yanlış ise başörtüsünü laiklikle ilişkilendirmektir. Pozitif bir laiklik anlayışı her zaman sıkıntı çıkarır. Sosyal projelerimizi işletirken insanların duygu dünyalarını, insanların inançlarını, inanışlarını, örflerini, geleneklerini, adetlerini, insan ilişkilerine yön veren asıl ana kaynakları göz önüne almak gerekir.

Bunu almazsa sosyal projeler başarılı olmaz. Bu itibarla, ben bu konunun özgürlük bağlamında ele alınmasının son derece yararlı olduğunu görüyorum. Bu konuda yanlış kapıdan girilmediği için seviniyorum. Artık konu özgürlük bağlamında tartışılıyor. Elbette bunu siyasetçiler çözeceklerdir. Onlar tartışıp bir ortak akıl ile yol bulacaklardır. Dinin 14 asırdır böyle bir istikrarı vardır. Din söyleyeceğini söyler, yapabilen yapar, yapamayan da yapmaya çalışır. En azından yapamadığı için üzülür. Ama bir kimseyi, dinin gereklerini yerine getirdi, getirmedi diye insanların incitmesine, yargılamasına da mahal yoktur.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler