Demokrasi için Facebook ’a

Facebook bir çeşit “sanal” demokrasi platformu haline dönüştü. Aynı fikre sahip insanlar, sitede kolayca tanışıyor, örgütleniyor. Herkes gerçek ismini kullansa da kimse protest grup açmaktan veya gruba üye olmaktan çekinmiyor. Ancak eylemler sanal ortamdan gerçek hayata taşınmaya da başladı, bu durum devam ederse üyelerin başlarına neler geleceği meçhul...

Yayınlanma: 28.10.2008 - 19:35
Abone Ol google-news

Facebook’u kimi eski arkadaşlarını aramak, kimi sevgili veya eş bulmak kimi de sadece zaman geçirmek için kullanıyor. Bunda neredeyse bilgisayar kullanan herkesin facebookta profili olmasının uyandırdığı merak da var… Kim kimi arasa orada bulabiliyor. Facebook’un en büyük özelliği, profil yaratırken gerçek isim kullanmanız. Eskiden bu gibi arkadaşlık sitelerinde gezenler kendileri hakkında doğru bilgileri kullanmaz, bunları sadece tanışmak istedikleri kişilere sunar, forumlarda ise takma isimleriyle ve sahte mail adresleriyle istedikle görüşü, istedikleri şekilde açıkça ortaya koyarlardı. Bu rahatlığın altında yatan, sanal bir ortamda bulunuyor olmanın yanı sıra gizlilik hissiydi. Facebookla birlikte internetteki mahremiyet büyük ölçüde yok oldu. Sitede profili olanlar katıldıkları veya açtıkları gruplar sayesinde siyasal görüşlerini de açıkça ortaya koyuyor, bu şekilde kendi düşüncelerindeki insanlara ulaşarak veya seslerini duyurup yandaş kazanarak bir çeşit örgütlenmeye gidiyorlar. Facebook’taki bu gruplar sayesinde pek çok protesto da gerçekleşiyor. Bu açıdan bakılınca Facebook bir çeşit “sanal” demokrasi platformu. Örneğin Tayyip Erdoğan hakkında yüzlerce grup var, bu grupların onundan dokuzu olumsuz, aralarında Tayyip Erdoğan’ın dava açtığı karikatürlerden daha ağır resimler (komik foto montajlar, karikatürler vs.) ve espriler bile var. Grupların üye sayılarına bakınca kimsenin gerçek isminden veya gerçek bilgilerinin yer almasından çekinmediği de ortada. Üstelik Tayyip Erdoğan dahil, hiçbir devlet adamı hâlâ facebook’taki hiçbir grup üyesine veya gruba dava açmadı, nedeni belki de her eylemi internette tutma çabası... Gerçi Facebook’un protest grupları, eylemlerini gerçek hayata, sokağa taşımaya da başladı.

Facebook’u dünyada 64 milyon kişi kullanıyor, Türkiye network’üne bağlı olan kişi sayısı ise 4,2 milyon. Hergün kullanıcılarına ortalama 250 bin kişi daha ekleniyor. Yani herhangi bir eylem veya protesto gösterisi için bir duvara bir poster asacağınız yerde, facebook’a siyasi grup açmak, bildirileri mesajla göndermek çok daha fazla insana ulaşmayı sağlıyor. Bu yüzden eylem düzenlemek isteyenlerin ilk adımlarından biri facebookta bir grup açmak... Bunun pek çok örneği var, en bilinenlerinden biri Moda İskelesi’ndeki içki yasağına karşı yapılan eylem. Bu eylemin facebook’taki grubunun üye sayısı ise her geçen gün artıyor, bu artışın ne kadarının eyleme yansıdığı tartışma konusu olsa da hareketin bu vasıtayla duyurulduğu ve daha fazla destekçiye ulaştığı bir gerçek.

Facebook’ta en başarılı örgütlenme örneklerini hayvan hakları savunucuları ortaya koyuyor. Gruplar açıyor, hayvanlara yapılan eziyetleri gösteren resimleri sansürsüz koyuyor ve bu sayede hayvan sevmeyen insanlara dahi yapılanların bir insanlık suçu olduğu kabul ettiriyorlar. Facebook’la birlikte bu konuda uluslararası birliktelik dahi sağlanabiliyor. Bunun en yakın örneği geçen 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü’nde yaşandı; tüm dünyada Türkiye’nin hayvan hakları ihlalleri protesto edildi, özellikle de sokak köpeklerine yapılanlar. Hayvan hakları aktivistlerinden ve konuyla ilgili gruplardan konuyla ilgilenenlere öyle çok mesaj geliyor ki dünyada nerede hangi hayvana ne yapılıyorsa anından haberdar olunuyor. Mesajların çoğu da imza kampanyalarına yönlendiriyor. Finlandiya’daki ördeklerle ilgili bir kampanyadan tutun da, Çin’de hayvanların kürkleri için canlı canlı yüzülmesine kadar pek çok protestoya imza attım. İşin tuhafı Finlandiya, Çin, Yunan, Ukrayna ve daha hatırlamadığım pek çok ülkenin hükümetine gidecek bu imza kampanyalarında artık benim imzam, hatta “haydi imzala” diye üstelediğim arkadaşlarımın da imzaları var!

Facebook örgütlenmelerinin en çok ses çıkaranı ise geçen mayıs ayında gerçekleşti. Ürdün’lüler, düşük ücretleri ve artan gıda fiyatlarını protesto etmek amacıyla genel grev çağrısı yapan Mısır’daki bir kampayaya destek olma kararı aldılar ve eylemlerini onlarla birlikte facebook’tan sürdürdüler. Arap ülkelerinde toplanma yasağına karşı, eylemler için internet her ne kadar çok kullanılan bir yöntem olsa da, bu protestoyu gerçek isimlerin kullanıldığı facebook’tan yapmak büyük bir cesaretti. Türkiye’deki protest gruplara bakınca da insanların cesaretine şaşırmamak elde değil. Facebook sayesinde kimin kime oy verdiği, ne düşündüğü devlet için ne kadar tehlikeli olduğu vb. herşeyin bilgisini elde etmek mümkün. Amerika’da pek çok kişinin facebook’taki eylemleri yüzünden işten atıldığı biliniyor. Henüz bu nedenle hapse gireni, gözaltına alınanı duymadık. Ancak eylemler gruplardan, hayata taşınmaya devam ederse belki bu tip olaylarla da karşılaşacağız...

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler