Bakanlıktan Zekeriya Öz savunması

Adalet Bakanlığı, Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz hakkında soruşturma açılması talebiyle Ankara 4. İdare Mahkemesi’ne açılan davaya savunma gönderdi. Bakanlık, yazısında Savcı Öz'ün hak ve yetkilerini kötüye kullandığı, objektif davranmadığına ve hukuk dışı uygulamalar yaparak soruşturmayı kasıtlı olarak geciktirdiğine dair herhangi bir delil bulunmadığını belirtti.

Yayınlanma: 02.11.2008 - 07:58
Abone Ol google-news

Adalet Bakanlığı, Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz hakkında soruşturma izni verilmesi amacıyla Ankara 4. İdare Mahkemesi’ne açılan davaya 4 sayfalık bir savunma gönderdi.

Bakanlık, Mahkeme’ye gönderdiği savunma yazısında, Savcı Öz’ün gözaltına alma, tutuklama, arama, el koyma, teknik takip işlemlerini alınan mahkeme kararlarına istinaden yerine getirdiği bildirildi. Yazıda, Savcı Öz'ün hak ve yetkilerini kötüye kullandığına, objektif davranmadığına ve hukuk dışı uygulamalar yaparak soruşturmayı kasıtlı olarak geciktirdiğine dair herhangi bir delil bulunmadığını da belirtti.

Avukat Turgut Kazan, bir yurttaş olarak Adalet Bakanlığı’na başvurarak Ergenekon Savcısı; ‘ucu açık’ bir soruşturma yürüttüğünü ve bu uygulamayla, “Geceleyin kapı çalınınca sütçü gelmiştir diye uyanma hakkımızın öldürüldüğünü”, insanların korku içinde olduğunu ve yaşananlardan dehşete kapılmış insanlar için Savcı Öz hakkında soruşturma açılmasını talep etti. Bakanlık, Savcı Öz hakkında soruşturma izni istenmesine ilişkin talebi reddetti. Avukat Kazan’da bunun üzerine kararın iptali istemiyle İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Bu Mahkeme de, Bakanlıktan savunma istedi.

 

"Mahkeme kararları doğrultusunda hareket etti"

Bakanlık, savunma yazısında, davanın ‘ehliyet’ yönünden reddini istedi. Bakanlık, davanın neden geç açıldığı şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi: “Sözde yasal dernek ve kuruluşlar aracılığıyla, yaygın şiddet hareketlerine başvurmak suretiyle Hükümeti devirmeye, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü hür demokrasi düzenini ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetler yürüten, ‘Egenekon’ isimli yapılanmanın üyesi olduğu iddiasıyla Muzaffer Tekin ve arkadaşları hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dosyasında başlatılan hazırlık soruşturmasında; gerek delillerin toplanması, gerek şüphelilerin gözaltına alınması ve gerek sorguları sırasında, arama, el koyma, yakalama, gözaltına alma, teknik takip ve soruşturmanın gizliliğine ilişkin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile ilgili yönetmelikte yer alan hükümlere aykırı davrandığı, tahkikatı kısa süre içerisinde sonuçlandırmayarak mağduriyete neden olduğu iddia edilmiş ise de; adı geçen Cumhuriyet Savcısının kamu adına yürüttüğü hazırlık soruşturmasında, gerek delillerin toplanması, gerekse şüphelilerin gözaltına alınması ve gerek sorguları sırasında CMUK ile ilgili yönetmelik hükümlerine göre yetkili mahkemeden aldığı arama, yakalama ve gözaltı kararları doğrultusunda hareket ettiği, bu kararların yerine getirilmesi sırasında ortaya çıkan hukuka aykırılıkların giderilmesi için ilgililerin yerine idari mercilere şikayet yöntemine başvurduğu anlaşılmıştır.”

 

“Basına sızdırma emaresine rastlanmadı"

Bakanlık, Mahkeme’ye gönderdiği savunma yazısında, Ergenekon soruşturması çerçevesinde ele geçirilen belgelerin sayısının fazla olmasının, tutuklu, şüpheli ve sanıkların da aynı şekilde fazla olmasının davanın açılmasını geciktiren etkenler olduğuna dikkat çekerek şu görüşleri dile getirdi: “Soruşturmada isnat edilen suçların niteliği, kapsamı ve şüpheli ve tanık sayısının fazla olması, ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen şüphelilere ait çok sayıdaki belgenin ve bilgisayar kaydının incelenmesinin uzun zaman alması, birçok şüphelinin soruşturmaya dahil edilmesi ve bunlarla ilgili teknik takip yapılmasına ihtiyaç duyulması nedeniyle kısa sürede sonuçlandırılamadığı, adı geçen Cumhuriyet savcısının, delil toplama, değerlendirme ve suçu vasıflandırma yetkisine istinaden yaptığı işlemlerde, taraflı davranarak bu hak ve yetkilerini kötüye kullandığına, objektif davranmayıp, hukuk dışı uygulamalar yaparak, soruşturmayı kasıtlı olarak geciktirdiğine dair herhangi bir delil de bulunmadığı, yine soruşturma aşamasında soruşturma ile ilgili birçok kişinin bilgisinin basın yayın organlarında yer aldığı tesbit edilmişse de, bu bilgilerin adı geçen Cumhuriyet savcısı tarafından basına verildiğine ya da ondan elde edildiğine dair herhangi bir delil gösterilmediği ve bu hususta emareye de rastlanmadığı, bir kısım şikayetçilerin de soruşturma dosyasında soruşturulan kişi ya da yakını gibi herhangi bir sıfatlarının bulunmadığndan yakınmalarında hukuki yararları da olmadığı, bu bakımdan; İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz hakkında işlem yapılmasına yer olmadığına 21 Ağustos 2008 tarihli olurla karar verilmiştir” Mahkeme, savunmaların tamamlanmasının ardından duruşma tarihi belirleyecek. Duruşma sonrası, Savcı Öz hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin Bakanlık kararının iptal edilip edilmeyeceğine karar verilecek.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler