"Badem bıyıklılar ordusu kurmaya çalışma"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde, belediye hizmet binasının temel atma töreninde, AKP hükümetinin, partisinden olmayan belediye başkanlarına karşı olduğunu öne sürerek, ''Bugün siyasi iktidarın, belediye başkanı şayet kendi partisindense devlet kurumlarını seferber ettiğini ama onun karşısında olan diğer partilerin belediye başkanlarına karşı çok sert, imkanlarını kısıtlayan, zaman zaman da uydurma bazı şikayetlerle mülkiye müfettişlerini, mahalli idareler denetçilerini belediyelere göndererek bunları sözde suistimalleri olmuş gibi halkın gözünden düşürebilecek bir faaliyet içinde olduğunu biliyoruz'' diye konuştu.

Bahçeli, ''Başbakan başta olmak üzere AKP'lilere sesleniyorum; ne yaparsanız yapınız, hangi imkanı kısıtlarsanız kısıtlayın Milliyetçi Hareket Partisi'nin belediye başkanları kararlıdır, azimlidir, taştan yağ çıkarır, yine verdiği sözü yerine getirir'' dedi.

''Kasım 2002'den Kasım 2010'a geldik, tam 8 yıldır ülkemiz AKP ile yönetiliyor. O sebeple 8 yılı iyi değerlendirmek mecburiyetindeyiz ki, önümüzdeki seçim dönemi üzerinden tercihleri yaparken çok dikkatli ve gereğini yapabilecek anlayış içinde olabilelim'' diyen Bahçeli, ''AKP'nin geçen süre içinde ülkeyi iyi yönetemediğini, 2010'lu yıllara gelmeden tükendiğini, bittiğini, yıllarını heba ettiğini ama kendilerini tekrar iktidar yapabilmek için her yola başvurabilecek bir hırs ve kinle faaliyetlerini sürdürdüğünü'' ileri sürdü.

Hatadan dönmenin bir erdem olduğunu vurgulayan Bahçeli, ''Bu düşünceyle hareket edecekleri yerde iftirayla, yalanla, engellemelerle, sosyal kesimler arasında kutuplaşmalarla, sataşmalarla ülkeyi cepheleştirmekteler. Tüm bunları, gerilim stratejisi anlayışıyla yaparak ülkeyi bugün yaşanmaz bir ülke haline getirdiler'' diye konuştu.

"MHP hesap sormazsa namerttir"

Törene katılanlara, ''Peki siz 8 yıldan memnun musunuz'' diye soran Bahçeli, şöyle devam etti:
''Ülke ekonomik yönden gerilemiş, esnaf siftah yapamıyor, çiftçiler perişan, işsizlik yaygınlaşmış, ekonomide yüksek faizden kaynaklanan bir rant ekonomisi var. Bu Türkiye, yarın Recep Tayyip Erdoğan'ın yolsuzluklarla hesap vereceği bir Türkiye olacaktır. Bugünkü iktidarın, hesabını vermeden kaçması mümkün değildir. Milliyetçi Hareket Partisi, böyle bir hesabı sormazsa namerttir. 8 yıllık iktidar döneminde dün neydiniz, bugün ne oldunuz ama iktidarda olan AKP'yi yönetenler ne oldu, hangi servetlere kavuştu, onları görün.
Bu ülke hepimizindir. Bu ülkede yaşıyoruz, huzur istiyoruz, güven istiyoruz, birlik dirlik istiyoruz ve kalkınmayı sürekli tutabilecek bir istikrar istiyoruz. Oysa bugünkü ortamda, üniter yapı ve toprak bütünlüğü açısından büyük bir tahribata uğramış, kurumlar arasında çatışma yoğunlaşmış, bu ülkenin insanları 36 etnik gruba ayrılmış, her gün televizyonlarda tekrarlanarak suni bir bölünmeye doğru sürüklenmektedir.
Sayın Başbakan, bugüne kadar birlik ve beraberliği kurmak için çaba gösteren Türkiye Cumhuriyetini yok farz ederek, 36 tane etnik unsurdan bahsetmenin kime ne fayda getirecek? Böyle bir ayrımcılıkla nereye varmak istiyorsun, ne yapmak istiyorsun? Bütün bunları yaparken bir de bin yıllık kardeşliğimiz olan Türk ve Kürt kökenli kardeşlerimizi birbirlerine hasım ediyorsun. Türkiye'nin bölünmesine, PKK açılımı ya da PKK'nın siyasallaşması zırvasına hizmet ediyorsun ve İmralı'daki caninin taleplerine cevap verebilmek için gizli gizli görüşmelerle müzakereye oturuyorsun.
Türkiye'yi artık İmralı mı yönetiyor? 'Şu kadar süre veriyorum, şunları yapacaksınız, yoksa Türkiye'yi kana bularım' diyecek ve Türk milleti de buna inanacak, iktidar teslim olacak ve İmralı canisinin dediğini yapacak böyle şey olur mu?''

Bahçeli, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının ve komutanlarının toplum nezdinde gözden düşürülmeye çalışıldığı yönündeki sözlerini de tekrarlayarak, şunları söyledi:
''Şimdi bakın, Güneydoğu Anadolu'da mücadele vermiş olan silahlı kuvvetlerin mensuplarını ve komutanlarını toplum nezdinde gözden düşürmeye çalışıyorlar. Türk Silahlı Kuvvetleri, AKP hükümetini devirmeye yönelik darbeci faaliyetler içindeymiş... Varsa hükümeti sen yönetiyorsun ayıkla, ordudan ayır, mahkemeleri de 2.5 yıl süründürmeye gerek bırakma, gece gündüz hakimleri görevlendir, çalışsınlar ve Türkiye'deki Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde oynanmak istenen oyunları bitir. Bunu yapmıyorsun, ikide bir 'darbe', ikide bir 'AKP'yi yıkmaya yönelik faaliyet var' diyorsun, yanındaki PKK sempatizanlarıyla televizyonlara çıkıyor, Türk Silahlı Kuvvetlerini adice, şerefsizce karalamaya çalışıyorlar. Böyle bir Türkiye olabilir mi? Türk Silahlı Kuvvetleri Türk milletinin göz bebeğidir, milletin eseridir, bu böyle anlaşılmalıdır.''
 

"Türkiye yol ayrımında"

Bahçeli, Türkiye'nin yol ayrımında olduğunu ifade ederek, ''Türkiye, krizin, kaosun, kavganın çatışmanın eşiğinde. Bundan kurtuluşun bir tek yolu var, AKP'den kurtulmaktır. AKP tükenmiştir, AKP bitmiştir, AKP yorulmuştur, AKP artık bundan sonra yapacağı bir şey kalmamıştır. Ama buna rağmen hırsıyla, her türlü hileye başvurarak yoksul insanları sömürerek seçim kazanmaya çalışacaktır. Türkiye o zaman çok daha büyük kargaşa içine girebilir. Bu nedenle bugünkü iktidardan kurtulup yeni bir iktidarın işaretini vermeliyiz'' diye konuştu.

'Birinci temel sorun, ülkeminiz beka sorunudur'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Osmaniye'nin Bahçe ilçe belediyesi tarafından belediye binası önünde düzenlenecek Cumhuriyet Meydanı ile ilgili çalışmanın başlatılması ve alt geçitler ile yürüyüş parkurunun hizmete açılması töreninde yaptı konuşmada, seçimlere çok az bir süre kaldığını belirterek, bu seçimin geçmiş seçimlerden daha anlamlı olduğunu söyledi.

AKP hükümetinin ülkeyi çok iyi yönetemediğini savunan Bahçeli, şöyle konuştu: ''Hatta çok da büyük gaflete düşmüştürler. Terörle mücadeleyi Güneydoğu'da yaşayan insanlarımızın kökenleri içerisinde çözebilecek bir yanlış yaklaşım ortaya koyarak bir yıkım projesi olarak adlandırdığımız, kendilerinin ifadesi ile PKK açılımı, Kürt açılımı, sonra halktan aldığı tepki sonrası milli birlik ve kardeşlik açılımı şeklinde değiştirmiş olduğu, PKK'nın siyasallaştırılması gayretlerini halen sürdürmektedir. Bütün bunlara rağmen terör faaliyeti durmamaktadır. Her ne kadar eylemsizlik kararı aldıklarını söyleseler de Güneydoğu Anadolu'da, Kandil'de toplanmış hain çeteler ülkemize zaman zaman saldırmak suretiyle Mehmetçiklerimizi şehit etmektedir.''

PKK'yi siyasallaştırmaya yönelik girişimlerin terörü daha da cesaretlendiren bir konum ortaya çıkardığına dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti: ''İmralı'da yatan cani, 'eylemsizlik kararını seçim sonrasına kadar uzattım' diyor. Sonra PKK, taleplerini sıralıyor. Arkasından da beklenilen, yerinde ve zamanında kendisine verilen söz gününde yapılmadığı için '1 Marta indirdim' diyor ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün televizyonlarıyla birlikte 1 Marta kadar eylemsizlik kararını tartışıyor. 'Acaba bunlara ne dersek, ne yaparsak bundan vazgeçerek teröre son verirler ve PKK siyasallaşması tamamlanır, Kandil canavarları Türkiye'ye gelir siyaset yapar' gibi yıkım projesi dediğimiz projeye yani onlara göre PKK'nın açılım projesine taviz üzerine taviz veriyorlar.''

Güneydoğu'dakilere düşen görev

''Türkiye'nin birinci temel sorunu ülkemizin beka sorunudur'' diyen Bahçeli, ''milletin ve devletin varlığının devam ettirilmesi, birliğin ve dirliğin korunması, üniter yapıya ve toprak bütünlüğüne sahip çıkmanın başta bütün siyasi partiler olmak üzere ülkede yaşayan her vatandaşın görevi olduğunu'' vurguladı. Bu konuda hiç bir zaman taviz verilmemesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdü: ''Çünkü terörle mücadelede sonuç alınmadığı takdirde Türkiye üzerinde oynanan oyunlar yeni tavizler doğuracak ve Türkiye istikrarsızlaştırılacak, geri bırakılacak ve 21. yüzyılda lider ülke konumuna gelmesi engellenecek ve bir takım çevrelere bağımlı kalmış teslimiyetçi politikalara yöneltilmiş bir ülke konumunu sürdürecektir. O bakımdan terörün mutlaka kökü kazınmalı ve bu ülkede yaşayan Türk ve Kürt kardeşlerimizin bin yıllık birlikteliği devam ettirilmelidir. Bunda Güneydoğu'daki halkımıza da büyük görevler düşmektedir.''

Bahçeli ayrıca, Türkiye'de önemli oradan işsizlik sorunu olduğunu kaydederek, ülkenin temel sorunlara el atabilmek için bunun çözümlenmesi gerektiğini belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Bu meseleler dururken sadece Türkiye'nin meselesi PKK açılımı ve vatana ihanet etmiş bir caninin daha iyi nasıl yaşanabilmesi için Avrupa'ya tavize tahammülü kalmamıştır. O sebepten dolayı Türkiye'de başta AKP'ye oy vermiş kardeşlerim olmak üzere bu gidişata hep beraber 'dur' demeliyiz. 'Dur' demek AKP'yi büyük felaketlerden, Türkiye'yi büyük felaketlerden korumak demektir. 'Dur' demek bugün için siyasi bir iktidarı daha da yıpratmayacak biraz muhalefete alarak onu dinlendirecek bir konuma gelmek için önemli bir fırsattır. 'Dur' demek aynı zamanda yeni bir filizin ulu bir çınar olmasına vesile olabilecek 12 yıllık yeniden yapılandırma, yeninden huzur diyecek bir ülke ortaya koymaktır.''

Notlar

Bahçeli, çeşitli ziyaret ve açılışlara katılmak için geldiği Osmaniye'deki ikinci gününde programına Bahçe ilçesinden başladı. İlçe girişinde kalabalık bir partili grubunun karşıladığı Bahçeli, yaklaşık 1 kilometrelik yolu yürüyerek ve halkı selamlayarak Bahçe Belediyesi hizmet binasına geldi. Osmaniye Belediyesi Mehter Takımı tarafından karşılanan Bahçeli, daha sonra Belediye Başkanı Murat Altundiş'in makamına geçti. Bu sırada partili olduğunu söyleyen Elif Dinçkal, 5 abisinin de işsiz olduğunu belirterek onlara iş bulunmasını istedi. Bahçeli de Dinçkal'ın durumuyla ilgileneceklerini söyledi. Belediye bahçesinde oluşturulan platformda yurttaşlara hitaben konuşma yapan Bahçeli'nin sözleri zaman zaman ''Şehitler ölmez vatan bölünmez'' sloganları ile kesildi. Öte yandan Bahçeli'nin konuşması sonrası ilçede top atışları yapıldı. Bahçeli, daha sonra çeşitli açılışlara katılmak için Düziçi ilçesine gitti.

'Türk Silahlı Kuvvetleri milletin gözbebeğidir'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Osmaniye'nin Düziçi ilçe belediyesinin kent meydanında düzenlediği toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin milletin gözbebeği olduğunu belirterek, neredeyse her evde bir gazi ile şehit yakını bulunduğunu söyledi. Askerin arasında ''darbeci'' olan varsa ''pirinçten taşı ayıklar gibi'' ayıklanmasını isteyen Bahçeli, şöyle devam etti: ''Ama taş askerin içinde kalacak, pirincin hepsini karalayabilecek bir propaganda ile Türk Silahlı Kuvvetlerine alçakça saldırmak, onu sorgulamak, hiç bir Türk milletinin ferdinin kabul edemeyeceği bir anlayıştır. O sebepten dolayı, Türk Silahlı Kuvvetlerinden elini çek. Başkalarının aklına uyarak kendine has bir badem bıyıklılar ordusu kurmaya çalışma. Silahlı Kuvvetlere sahip çık, her türlü imkanı tanı ve terörle mücadeleyi de siyasi iktidar olarak gerekli talimatı ver, Türkiye'yi bu dertten kurtar' dememiz gereken yerde, terörle bugüne kadar mücadele eden bütün komutanlar ya emekliye ayrılıyor ya açığa çıkarılıyor, hepsi AKP Hükümetini uzaklaştırmaya çalışan insanlar olarak damgalanıyor.''

Televizyon kanallarında ''yandaş, besleme konuşmacıların gece-gündüz Mehmetçik ve Türk Silahlı Kuvvetleri komuta heyetine saldırdığını'' ifade eden Bahçeli, bu gidişatın hayırlı olmadığını söyledi. Nereye güvendikleri meçhul bazı kişilerin Türk Silahlı Kuvvetleri ile restleşmeye çalıştığını ileri süren Bahçeli, şöyle devam etti: ''Siz kimsiniz? TSK ile restleşme cesaretini nereden buluyorsunuz? TSK ile restleşmek demek milletle restleşmeyi tercih etmek demektir. Milletle restleşmek istiyorsan haydi hodri meydan, gel 12 Haziran 2011'e boyunun ölçüsünü al git. Bu konu seçim döneminde çok istismar ediliyor. Bazı temiz, inanmış inançlı Müslüman kardeşlerimizin aralarına sızarak Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine bazı sözlerin söylendiğini duyuyor ve şahit oluyoruz. Halkı Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı getirmek doğru bir yaklaşım değildir. O temiz ve mübarek insanımız da yalanın ne olduğunun farkına varsın. Güneydoğu'daki mücadelede eğer Silahlı Kuvvetler bir takım zafiyet gösteriyorsa Düziçi'ne gelen şehitler nereden geliyor? Ama bunu kalkar da Silahlı Kuvvetlerin kendi yönetiminin hatalarına bağlayarak vatandaşa 'Bak görüyorsun evlatların ölüyor bunu bu Silahlı Kuvvetler yapıyor'' gibi kara bir propaganda yaparak PKK'nın bir takım militanlarına yalakalık yapmak doğru değildir.''

'İktidardan memnun olmayan kitle giderek çoğalıyor'

Bahçeli, siyasi iktidarların millet iradesine dayalı olarak değişebilmesi gerektiğini belirterek, hiçbir odak, hiçbir gücün siyasi iktidarı belirleyici unsur olmaması gerektiğini kaydetti. Bahçeli, geçmiş yıllarda yaşanan darbelerle, ara rejimlerle ülkeyi yönetmenin çok da mümkün olmadığını, bu şekilde yönetime talip olanların da başarıya ulaşamadıklarına şahit olunduğunu söyledi. İktidardan memnun olmayan kitlenin giderek çoğaldığını savunan Bahçeli, ''Eğer bu kitle seçimde iradesini ortaya koyarsa, iradesine saygı kazandırır ve seçim yoluyla iktidarın değişmesine katkı sağlar'' dedi.

AKP'nin 8 yıllık süreçte başarısız olduğunu öne süren Bahçeli, şunları söyledi: ''İktidar, millete hizmet etmesi gerekirken Türkiye'de anayasal kurumlar arasında bir çatışmayı, toplumun sosyal kesimleri arasında bir kutuplaşmayı gerilim stratejisine dayalı olarak yapmak suretiyle özledikleri Türkiye'ye yaklaşacaklarını zannetmişlerdir. Kendilerine AK Parti demelerine rağmen Türkiye'yi bir karanlık dehlize sokmuşlardır. Bugün çatışmayan bir devlet kurumu yok. Bu milletin evlatları arasında 36 etnik grup var. Kışkırtmayla millet birliğini, sosyal dokuyu tahrik amacı güdülmektedir.''

Terörün Türkiye'nin en temel sorunlardan birini oluşturduğunu anlatan Bahçeli, şöyle devam etti: ''İmralı canisi olarak devlete emanet edilmiş bir hain başı hükümet ile muhatap olmaya başlamış ve hükümete yol haritası verecek belgeleri sunabiliyor. Avukatları aracılığıyla akıl gösteriyor. Zaman zaman da Türk milletini tehdide kalkıyor. Türk devletinin ümüğünü sıktığı bir cani neredeyse öbür eliyle Türk devletinin ümüğüne yapışmış, 'Benim dediğimi yapacaksın. Bugün için eylemsizliği seçime kadar erteledim, ama açılım programında bize verdiğiniz sözleri yerine getirmediğiniz görülüyor. Bunun için erkene alıyorum. 1 Marta kadar sözlerinizi yerine getireceksiniz ya da Türkiye'yi kan gölüne çevireceğiz' diyor. Böyle bir rezalet teklifle bu hükümet basiretsiz, beceriksiz, pısırık bir şekilde 'Pekala 1 Marta kadar ne istiyorsanız gelin tekrar görüşelim' diye diyalog kapılarını açık tutuyor. PKK açılımı zırvası ile milleti aldatıyor. Demokrasi, özgürlük adına Türkiye'yi bir yol ayrımına sürüklüyor. Terörle mücadelede mutlak başarı sağlaması gerekenler terörle anlaşmaya yaklaşan bir acziyet ve teslimiyet içerisinde oluyor. İşte tek bu sebep dahi bugünkü iktidarın ülkeyi yönetemediğinin referansıdır. Bu iktidardan bu millet kurtulmalıdır.''
 

Medyanın yaklaşımı

Bahçeli, ülkenin borç batağında olduğunu diğer yandan da dış açıkların gittikçe büyüdüğünü ileri sürerek, şunları söyledi: ''Şimdi hükümete sesleniyorum. Geçenlerde bankalardaki tasarruf mevduatlarında 1 milyon liranın üzerindeki 3 bin 500 tane tasarruf sahibi çıkmış, 'İşte ekonomideki güzelliğe bakın' diyor. Şimdi soruyorum; 1 milyonun üzerinde tasarruf mevduatı son iki yılda artanlar bir bakın bakalım siyasi parti olarak hangi partinin içinde, hangi partiden besleniyor, hangi partinin yandaşı? Sıcak para geliyor, yüksek faizle Türkiye'yi sömürüyor gidiyor, ama yatırım yok, üretim yok. Ama televizyonlara çıkınca Türkiye toz pembe gösteriliyor. Bu televizyonların da patronlarına akıl erdirmek mümkün değil. Hepsini tehdit altına almış, hepsini yönlendiriyor. Hepsine, 'Bu manşeti attınız sizler alçaksınız' diyor. Hala onlar bugün AKP'yi nasıl savunacaklarını, başbakanın gönlünü nasıl hoşnut edeceklerinin gafleti içerisine düşüyorlar. Yazıklar olsun sizlere.''