Küçük: Bu yıl Avrupa'nın en iyisi oluruz

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, Kongre'nin 2010'da en azından görünürde, küresel ekonomide taşların nispeten yerine oturduğu ve Türkiye'nin ise krizden çıkış sürecinde dikkat çekici başarı gösteren birkaç ülkeden biri olduğu bir dönemde yapıldığına dikkat çekerek, "2010'u, büyük olasılıkla, yüzde 7-8 civarında bir büyüme ile kapatacağız. Sanırım bu da Avrupa'daki en yüksek büyüme oranı olacak" dedi.

Yayınlanma: 07.12.2010 - 10:48
Abone Ol google-news

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından "Sürdürülebilir Rekabet Gücü; Sanayi ve Ekonomide Yapısal Dönüşüm" temalı Dokuzuncu Sanayi Kongresi İstanbul'da başladı. Kongre'nin açılış konuşmasının yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Küçük, Sanayi Kongresi'nin 2010'da en azından görünürde küresel ekonomide taşların nispeten yerine oturduğu ve Türkiye'nin ise krizden çıkış sürecinde dikkat çekici başarı gösteren birkaç ülkeden biri olduğu bir dönemde yapıldığına dikkat çekerek, "2010'u, büyük olasılıkla, yüzde 7-8 civarında bir büyüme ile kapatacağız ve sanırım bu da Avrupa'daki en yüksek büyüme oranı olacak" dedi.

2009'daki yüzde 4,7'lik küçülmenin ardından, 2010'da kayıpların telafi edildiği gibi artıya da geçmiş olunacağını ve bunun da ayrıca önemli bir gelişme sayılması gerektiğini söyleyen İSO Başkanı "Esasen, 2010'da tüm dünya ekonomisi için büyüme öngörülüyor ve büyüme rakamlar olumlu olsa da 2008-2009'daki fırtınaya kıyasla daha rahat nefes alınsa da, küresel ekonomide belirsizlikler henüz sona ermiş değil ve uzun bir süre sona erecek gibi de görünmüyor" diye konuştu.
 

"Borç krizine dönüştü"

Bugün gelinen nokta itibarıyla, küresel sistemde, restorasyon eğiliminin çok güçlü olmadığını, aksine, yeni belirsizliklere kapı aralayan gelişmelerin ortaya çıktığını ifade eden Küçük konuşmasına şöyle devam etti:

"Küresel kriz, kalıcı etkiler bırakarak yoluna devam ediyor. Küresel krizin iktisat tarihi açısından bir milat sayılacağı, kriz öncesi ve sonrasının, birbirinden oldukça farklı, iki dünya olacağı ortada. Kriz, finansal kriz olarak başlamıştı, akabinde reel sektöre sıçradı. Şimdi ise, bir borç krizine dönüşmüş durumda. Avrupa, aşırı borçlanma ve yüksek kamu açıkları sorunu ile karşı karşıya. Atlantik'in diğer yakasında, ise sorunlar, dolar basarak çözülmeye çalışılıyor. Çin'in döviz rezervlerini nasıl konumlandıracağı ise, herkesin merak konusu. Dünya, küresel ekonominin iki dev ülkesi arasında, karşılıklı bağımlılık temelinde yürüyen, bu tuhaf dengeyi dikkatle takip ediyor."

"Batı'nın, Avrupa ile başlayıp, Amerika ile devam eden, iki yüz yıllık hakimiyeti çatırdıyor" diyen İSO başkanı "Bu çatırtıyı Avrupa'nın içinden sesler de ifade ediyor" yorumunu yaptı.
 

"Krizin yan etkisi işsizlik"

Krizi tedavi için uygulanan politikaların yan etkiler doğurabildiğini belirten Tanıl Küçük, "Tüm bunlar, küresel ekonominin gündemine, kur savaşları, yüksek enflasyon ve korumacı politikalara dönüş gibi başlıkları taşıyor. Diğer taraftan, işsizlik ve istihdam, tüm ülkeler için kalıcı ve baş edilmesi giderek zorlaşan bir sorun haline geliyor. Yakın tarihe baktığımızda, güç kayması, yüksek işsizlik ve korumacılık dönemlerine savaşların eşlik ettiğini görüyoruz. Evet, ne yazık ki böyle bir risk de söz konusu. Ama, insanlığın eriştiği olgunluğun, demokrasinin sağladığı kazanımların, bu dönemeci daha barışçı bir şekilde atlatmamıza imkan tanıyacağını ümit ediyoruz, ümit etmek istiyoruz" dedi.

Kongre'de Türkiye ekonomisinin ve sanayinin geleceği üzerinde çok önemli konuların tartışılacağının altını çizen İSO Başkanı, "Evet, tarihin, deyim yerindeyse, bıçak sırtı dengeler üzerinde ilerleyen, belirsizlikler içeren bir dönemindeyiz. Farklı bir yapıya doğru evrildiğimizi görebiliyoruz. Devam eden bu süreç, hiş kuşkusuz ki, sanayiyi ve üretim pratiklerini, tüketici davranışlarını, çalışma yaşamını da etkileyecek, değiştirecek ve dönüştürecektir" görüşünü ifade etti.
 

"Türkiye öne çıkıyor"

Türkiye'nin bölgesine ve çevre ülkelere yönelik olarak izlediği aktif politika ve yüksek ekonomik potansiyeli ile tüm dünyada dikkat çektiğini ve giderek daha çok gündeme geldiğini söyleyen Tanıl Küçük şu görüşleri dile getirdi:

"Türk özel sektörü olarak, çevre ülkelerle ticaret ve işbirliğimizi geliştirecek bu adımları önemli buluyor, destekliyor ve artarak devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. Diğer taraftan, tüm bu adımların daha güçlü bir ekonomik yapı ile desteklenmesi, pekiştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Esasen, gösterilen başarı, Türk sanayinin ve Türk ekonomi yönetiminin, krizlerle mücadelede de kazandığı deneyimin bir göstergesidir. Ve bu yönüyle, hem sanayimiz hem de ekonomi yönetimimiz adına, paylaşılması gereken, ortak bir başarıdır."
 

İthalattaki artış

Konuşmasında kriz sürecinde ortaya çıkan aksamalara da değinen İSO Başkanı, "Krize karşı mücadelede elde edilen başarının yanında, ekonomimizde aksayan bazı tarafların da olduğu bir gerçektir. Kriz öncesi dönemde olduğu gibi, kriz sonrasında da, ithalatımız yine ihracatımızdan hızlı artmış, bu da dış ticaret açığı ve cari açığın çok yüksek oranlarda artmasına yol açmıştır. Yılın on ayındaki dış ticaret verilerini incelediğimizde, bir başka nokta daha dikkatimizi çekmekte. Bu dönemdeki, 147,8 milyar dolarlık ithalatımızın, 106 milyar dolarlık kısmını, enerji dahil, ara malı ithalatı oluştururken, aynı dönemdeki ihracatımız, 92,7 milyar dolardır. Dolayısıyla, yılın on ayındaki ihracatımız, üretim yapmak için ihtiyaç duyduğumuz ara malı ithalatını karşılamaya yetmemiştir" dedi.
 

Tasarruf açığı

İSO Başkanı Küçük bir diğer sorun alanının da iç tasarruf açığı olduğunu vurgulayarak bu konuda şu değerlendirmede bulundu:

"2010 yılında, iç tasarrufların milli gelire oranı, gelişmekte olan ülkeler grubu için yüzde 33 seviyesinde iken, Türkiye'de bu oranın yüzde 12,6 gibi düşük bir seviyede gerçekleşmesi beklenmektedir. Ve iç tasarrufumuz düşük olunca, büyümek için, yatırım yapabilmek için, dış kaynağa bağımlılık kaçınılmaz hale geliyor. Aşırı doz sıcak para riski, daimi bir tehdit olarak gündemde kalıyor.

Küresel ekonominin, içinden geçtiğimiz bu kritik döneminde, zayıf yönlerimizi güçlendirmek her zamankinden daha önemli hale gelmiş durumdadır."
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler