"CHP'nin kirli paraya ihtiyacı yok"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İsviçre'de 300'ün üzerinde banka var, araştır. İspat et malvarlığımı CHP'ye bağışlayacağım" diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "Recep Bey kulakların iyi duysun, CHP'nin kirli paraya ihtiyacı yoktur" yanıtını verdi.

Yayınlanma: 07.12.2010 - 11:53
Abone Ol google-news

Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısındaki sözlerine anında yanıt verdi. "İsviçre'de 300'ün üzerinde banka var, araştır. İspat et malvarlığımı CHP'ye bağışlayacağım" diyen Başbakan'a, Kılıçdaroğlu, şöyle yanıt verdi:

"Bugün demiş ki, CHP ispat ederse,o gidip bilgi alsın. Biliyor bizim bilgi alamayacağımızı yasal olarak. O alsın parayı CHP'ye bağışlayacağım diyor. Recep Bey kulakların iyi duysun CHP'nin kirli paraya ihtiyacı yoktur."

 

"Gece mezarlıktan geçerken türkü söyler..."

Başbakan'ın, "WikiLeaks'e inanıp İsviçre'de 8 bankanın peşine düştüler. CHP madem değişiyor, oldu olacak ismini de değiştirip 'Wiki CHP' yapsın" sözlerine de CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:

"Başbakan, 'Bu bizimkiler diyor. Bir iki laf edilince hemen çözülüyor, konuşuyorlar' diyor. Başbakan'a, çık kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yap dedik. Bunun yerine saldırıya geçti. Şimdi bu neyin işaretidir biliyor musunuz? Hani gece mezarlıktan geçerken birileri türkü söyler, korkusundan. Bu ona benzer. Biz yine efendiliğimizi bozmadık. Sen ya da avukatın İsviçre Merkez Bankasına başvurursan hesabın olmadığına dair belge alırsın, kimseden de ses çıkmaz. Vay efendim siz bunu nasıl istersiniz."
 

"Niye temiz kağıdı alıyorsun?"

Başbakan Erdoğan'a, "Senin sicilin temiz değil, onun için istiyoruz" diye seslenen CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"Sayın Başbakan bunları istememizin nedeni senin geçmiş mali sicilin temiz değil. Onun için istiyoruz. Bunun üzerine diyor ki, 'ben neyi ispat edeceğim, olmayan şeyi ispat edebilir miyim?' Sen milletvekili olmak için gidip Adli Sicil'den temiz kağıdı alıyorsun değil mi? O zaman niye gidip temiz kağıdı alıyorsun, alma da milletvekili olma. Hayır işine gelindiği gibi yorumlayacak."
 

"Her tarafınız bozuk"

"Senin geçmiş mali sicilin bozuk dedim. Hiç bu konuya değinmedi, diyemiyor, diyemez. Neden diyemez. Bir örnek vereyim" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"İstanbul Valiliği (dönemin Valisi) bir yazı yazmış. Başbakanlık makamına yazılıyor. Konu Recep Bey ve onun banka ilişkileri. Diyor ki, 'bunlar yasa dışı para topluyorlar.' Bu bilgiyi önceki genel başkanımız açıklamıştı. Başbakan'ın tepkisi şu olmuştu, 'bu gizli belgeleri kim açıklıyor' diye. Kusura bakma Sayın Başbakan biz sana güvenmiyoruz. Senin sicilin bozuk. Size niye güvenelim, siz güven verecek bir şey mi yaptınız. Her tarafınız bozuk, siciliniz de bozuk."
 

"Abdest aldıysa mesele yok"

"Başbakan bana Aşık Veysel ile yanıt vermiş. Hani Aşık Veysel'in adını ağzına alırken abdest aldıysa mesele yok" diyen CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"Sayın Başbakan'dan bir isteğim var. Allah aşkına İstanbul'a gittiğinde Gülhane Parkı'nda Aşık Veysel'in bir heykeli var. O heykelin önünde fotoğraf çektirme yürekliliğini gösteriyor musun? Sazının kırıldığı, Aşık Veysel'in olup olmadığı bilinmeyen bir Aşık Veysel var orada. Bunlar bizim acımızı sömürdüler. Şimdi de halk ozanlarının arkasına saklanıyorlar."
"Sanıyorlar ki halk ozanları onlar için bir şey söylemedi. Veysel onlar için de bir şey söyledi. İzninizle bir dörtlük de ben okuyayım" diyen CHP Genel Başkanı, Aşık Veysel'den şu dizeleri okudu:
"Birinin aklı yok deli divane
Bir kısmı muhtaçtır acı soğana
Bir kısmını zengin etmiş yan yana
Şimdi kendi saklanıyor sır gibi."
 

"O sır gibi saklananın kim olduğunu biliyoruz"

Kılıçdaroğlu, grup toplantısı salonunda bulunanlara daha sonra, "O sır gibi saklananın kim olduğunu herhalde biliyorsunuz" diye seslendi.
"Biz gitmişiz de AKP'yi dışarıda gammazlamışız. Biz AKP değiliz, o AKP'ye yakışır" diyen CHP Genel Başkanı, "Başbakan'a çok açık bir örnek vereceğim. CHP'nin, Sosyalist Enternasyonal'e girmemesi için mektup yazan AKP'li vekil kim" diye sordu.

 

 "Coplu demokrasi"

İstanbul'da polis tarafından engellenen öğrencilerin durumuna dikkat çeken CHP Genel Başkanı, AKP'yi sert sözlerle eleştirdi. CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
 

"Sen kimsin?"

"Yürüyüş yapıyorlar. Vay sen misin yürüyüş yapan. Coplar, biber gazları, tekmeler yani eksik olan tank ve tüfek. Onlar da olsa yani tam savaş ilan edilecek. Hangi anlayış bu? Bu mudur demokrasi? O genç kızın polis copları altında tekme tokat dövülmesini ve fotoğrafları acaba Recep Bey dünyaya nasıl anlatacak. Bizim bildiğimiz siyasiler eleştiriye açık olan insandır. Hayır, Başbakan eleştirilemez. Başbakan'ı eleştiremezsiniz. Başbakan'ı eleştirenler bu tür hareketlere katlanırlar. Zaten bunun gereği de Başbakan'ın talimatıyla büyük ihtimalle olur. Dönüp sormamız lazım Başbakan'a. Sayın Başbakan sen kimsin de eleştirilemez noktaya kendini oturtuyorsun."
 

Anayasa'yı okudu

Anayasa'nın 34. maddesini okuyan CHP Genel Başkanı, "Anayasal hakkını kullanan bir kişiye böyle şiddet uygulanır mı? Biz de demokrasi var, bizde hukukun üstünlüğü var. Yok kardeşim. Burada üstünlerin hukuku var. Recep Bey'in hukuku var burada. Recep Bey'in hukukuna da ileri demokrasi diyorlar, bence coplu demokrasi deseler daha uygun" diye konuştu.
 

Naylon fatura düzenlese bakan olur"

Öğrencilerden bazılarının Meclis'e bugün giremediğini hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Meclis'e giremiyorlar. İzleniyorlar. Nereye gittiklerini izliyorlar. Niye içeri giremezler. Hani burası milletin meclisiydi. Hırsızlık yapsa girebilirler hiçbir sorun yok, hayali ihracat yapsa AKP'de milletvekili olur. Naylon fatura düzenlese zaten sorun yok, bakan olur. O gençlerin tamamına sahip çıkacağız" dedi.
 

"Başbakan dut yemiş bülbül gibi"

"Bunların ileri demokrasi anlayışına bir örnek daha vereceğim" diyen CHP Genel Başkanı, zaman aşımına uğrayan Kemal Türkler davasını örnek göstererek, şöyle dedi:
"Fail belli, yapanlar belli ama faili meçhule dönüştü. Bunu unutmamak lazım. Bütün işçilerin kulağına küpe olsun. Belki Kemal Türkler hayatta hiç CHP'ye oy vermemiştir ama o insan, o bir sendikacı. CHP olarak biz bilhassa kimsesizlerin yanında olacağız. Bu konuda Sayın Başbakan hiç konuştu mu acaba. Konuşmuyor değil mi, dut yemiş bülbül gibi. Niye konuşmuyorsun Sayın Başbakan, sen Başbakan değil misin? Aynı olay bir AKP'linin başına gelseydi yer yerinden oynamıştı. Peki bu tablo karşısında bunların vicdanı sızlamıyor mu?"


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler