'Şirketlere bono piyasasında çok önemli alan açılacak'

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Hazine'nin gelecek yıl 150 milyar TL'ye düşecek borçlanma ihtiyacının azalmasıyla şirketlere, bono piyasasında çok önemli alan açılacağını söyledi.

Yayınlanma: 09.12.2010 - 12:22
Abone Ol google-news

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB), 25. kuruluş yılı kutlama etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen "İMKB 25.Yıl Konferansı'nın açılışında konuştu. Konuşmasında küresel ekonomi konusuna değinen Babacan, gelişmiş ekonomilerde yönetimlerin zayıflamış olduğunu gördüklerini, bu yönetimlerin ölçüsüz paralarla genişlemeye gitmelerinin küresel ekonomi için ayrı bir risk ve tehdit alanı olduğunu söyledi. Bu karmaşık resimde Türkiye'nin, diğer ülkelerden ayrıldığına işaret eden Babacan, hem gelişmiş, hem gelişmekte olan ülkeler arasında Türkiye'nin risk primleri son derece düşük ülke olarak anılmaya başladığına vurgu yaptı. Babacan, "Şu anda AB'nin 27 üyesinden 12'si, Türkiye'den daha riskli görülüyor, piyasalar tarafından" dedi.
 

'4. çeyrekte büyüme oldukça yüksek gelebilir'

Üretici güven endeksinin son dört yıldır, tüketici güven endeksinin ise son iki yıldır en yüksek seviyelere ulaştığına dikkat çeken Babacan, piyasalar tarafından yüksek güven ve düşük risk primlerinin Türkiye'nin hızlı büyümesini de beraberinde getirdiğini kaydetti. Büyüme rakamlarına da değinen Babacan, "Dün açıklanan Sanayi Üretim Endeksi, yüzde 9.8 gibi beklentilerin oldukça üzerinde bir oran. Bu bize Türkiye'nin 4. çeyrekte de büyüme hızının oldukça yüksek olacağının öncü sinyallerini veriyor. Türkiye hem bu yıl, hem de gelecek yıl tüm Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi olacak" öngörüsünde bulundu.
 

'Londra'dan Tokyo'ya uzanan coğrafyada İstanbul'dan kuvvetli aday yok'

Babacan, İMKB'nin kriz öncesi ve son bir yıllık performansına bakıldığında, bütün gelişmiş ekonomiler, Avrupa ve gelişmekte olan ekonomiler arasında, dünyada, en hızlı değeri yükselen borsalardan biri olduğunu kaydetti. İstanbul'un Uluslararası Finans Merkezi olması konusuna da değinen Bakan Babacan, projenin tüm dünyanın ilgisini çektiğini ve bunun tamamlandığında bölgenin önemli finans merkezlerinden biri haline geleceğini ifade ederek, "Aslında Londra'dan, Tokyo'ya uzanan coğrafyaya baktığımızda İstanbul'dan daha kuvvetli bir aday da yok. Bu işi gerçekleştirmek, uluslar arası bir finans merkezi olmak için" dedi.

'Daha çok uluslararası şirketi Türk borsasında görmek istiyoruz'

25 yıllık geçmişi olan İMKB'nin nispeten genç bir borsa olduğunu, 2000'li yıllardan bu yana halka açık şirket sayısında fazla bir artış olmadığını belirtti. Geçen yıl Mayıs-Haziran aylarında, SPK ve İMKB Başkanları ile görüştüğünü belirten Babacan, bu görüşme sırasında başkanlara, bütün ekonomik göstergeler ilerlerken, halka açık şirket sayısının artmamış olduğuna vurgu yaptığını söyledi. Bu görüşme sonrasında İMKB ve SPK Başkanlarının ellerine çantayı alarak, Anadolu'yu gezmeye başladıklarını dile getiren Bakan Babacan, "Bu yıl ilk defa halka açık şirket sayımız artıyor. 25-30 civarında şirketimiz bu yıl halka arz edildi ki, nereden baksak 12-13 yıllık dönemden sonra halka açık şirketlerimizin sayısı artıyor. Borsamızın, daha çok sayıda işlem yapan, daha çok uluslar arası şirketin burada halka açılması, yabancı firmaların Türk borsasında işlem görmesi, bizim daha çok görmeyi arzu ettiğimiz bir konu" açıklamasında bulundu.
 

'Tahvil piyasaları mutlaka geliştirilmeli'

Hazine'nin borçlanma ihtiyacının gelecek yıl azalacağına işaret eden Babacan, bu nedenle tahvil piyasasının da mutlaka geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Babacan, "Tahvil piyasası, mutlaka geliştirilmesi gereken bir piyasa. Türkiye'de Hazine'nin borçlanma ihtiyacının azalmasıyla beraber, şirketler için bono piyasasında çok önemli bir alan açılacak. 2010'da 220 milyar TL borçlanma yapan Türk Hazine'si, gelecek sadece 150 milyar TL'lik borçlanacak. Özel şirketlere orada geniş bir alan açılacak tahvil piyasasına girip, kendi tahvillerini borsada satabilmeleri açısından. Bununla ilgili kolaylaştırıcı düzenlemeler üzerinde çalışıyoruz. Şirketlerimizin piyasaya, daha kolay tahvil ihracı söz konusu olabilir. Yine alternatif finansman araçlarının daha çok kullanılması da üzerinde çalıştığımız başka bir konu" açıklamasında bulundu.
 

'25 yılda 43.3 milyar dolar temettü ödendi'

İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, 22 şirketin halka arz edildiği 2010 yılında hedefin, 25 şirketin halka arzı olduğunu söyledi. Şu anda halka açık 337 şirketin piyasa değerinin 323 milyar dolar olduğunu söyleyen Erkan, bu açıdan bakıldığında şirket başına ortalama 1 milyar dolarlık bir piyasa değerinin ortaya çıktığını kaydetti. Erkan, 1986 yılının tamamında 13 milyon dolar olan hisse senetleri piyasasının, bu yıl, henüz yıl bitmemesine rağmen 385 milyar dolara ulaştığını, günlük ortalamada ise 1.7 milyar dolarlık işlem gerçekleştiğini bildirdi.

Erkan, 1991'de kurulan tahvil ve bono piyasasında ise 113 milyon dolarlık işlem olurken, şu anda 2 trilyon 145 milyar dolarlık işlem gerçekleştiğini kaydetti. 1986 -1989'da 779 milyon dolarlık halka arz, 606 milyon dolarda temettü ödendiğini, yıllar itibariyle asıl gelişmenin 2004-2010'da kaydedildiğini söyleyen Erken, "25 milyar doların üzerinde halka arz yapılmış. Her ne kadar halka açılan şirket sayısı az olsa da ekonomiye 25 milyar doların üzerinde fon aktarılmış. Şirketlerimiz, bu dönemde 31 milyar dolara yaklaşan bir temettü ödemiş. Halka arz edilen şirketlerin elde ettiği fonlardan daha fazlası, temettü olarak ödenmiş" dedi.  Erkan, İMKB'nin 25 yıllık geçmişine bakıldığında 91.5 milyar dolarlık bir kaynağın ekonomiye kazandırıldığına, 43.3 milyar dolarlık da temettü ödendiğini söyledi. Bu yıl 22 şirketin halka arz olduğunu belirten Erkan, "2010'u 25 halka arzla bitirmeyi planlıyoruz" dedi.

'İktisadi oyunun çok önemli parçası olmaya başladık'

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, konuşmasında Asya'nın zenginleştiğine dikkati çekti. Gelişmekte olan ülkeler arasında Türkiye'nin, başı çeken 5 ülkeden biri olduğunu söyleyen Akgiray, bu ülkeleri Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya, Kore, Türkiye ve Malezya olarak sıraladı. Akgiray, "Bu ülkeler, hızlı gelişen ülkeler arasında hem lider, hem de gelişmesinin ötesinde gelişme kaydediyorlar. Biz artık, iktisadi olarak oyunun çok önemli bir parçası olmaya başladık" dedi.

Bu gelişmenin göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkati çeken Akgiray, "Türkiye, 100 yıldan fazladır ekonomik anlamda güçlü fırsatı yakaladı. Global gelişmeyi göz ardı ederek detaylarla uğraşırsak, fırsatı da kaçırırız" dedi. Akgiray, uluslararası piyasalarda Türkiye'nin risk algınının da düşük olduğuna dikkat çekti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler