"IMF ile anlaşalım"

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, NTV/CNBC-e ortak yayınında CNBC-e Genel Yayın Yönetmeni Servet Yıldırım’ın sorularını yanıtladı. 2009’da Türkiye’nin yüzde 4’lük büyüme rakamını tutturmasının zor olduğunu belirten Yalçındağ, “Türkiye’de büyüme kaçınılmaz olarak yavaşlayacaktır. Türkiye bu noktaya yüzde 7 büyümeyle geldi. Yüzde 4 büyüme bile yeterli değil. Yüzde 2-3 oranındaki büyüme Türkiye için resesyondur” dedi.

Yalçındağ, Türkiye’nin alması gereken tedbirlere ilişkin olarak şunları söyledi: “Bir miktar dışarıdan kaynak almak zorunda olacağız. Bankacılık aracılık hizmetleri düşürülebilir, KKDF düşürülebilir, munzam karşılıkları düşürülebilir. reeskont kredileri de yeniden gündeme gelebilir. Bu tür önlemler reel sektörü ve finans sektörünü likidite anlamında rahatlatır. Olağanüstü durumlar, olağanüstü tedbirleri gerektiriyor. Geçtiğimiz yıllarda en büyük kazanımlardan biri bütçe disiplinidir. Yaptığımız işlerde bunu göz önünde bulundurmak lazım.”

Anlaşmayı 'Onur zedeleyici' görmeyelim

Türkiye’nin borcunu çevirmek için 2009’da kaynak ihtiyacı olacağını kaydeden TÜSİAD Başkanı, IMF ile yeni bir anlaşma yapılması gerektiğini söyledi. Yalçındağ şöyle konuştu: “IMF’den kredi kullandığımız bir dönem var. Dünyada çıkan kriz gelişmiş ülkelerden kaynaklandı; bizden kaynaklanmadı. IMF ile stand-by anlaşmasını kredi hattı açarak yapmalıyız. Bir kredi hattı açarak, bunu gerektiği zaman kullanabileceğimiz şekilde anlaşma yapmak Türkiye’nin lehinedir. Bu kriz gelişmiş ülkelerden çıktı, özgüvenli bir şekilde masaya oturmalıyız. Anlaşmayı onur zedeleyici görmemek gerekir. Hükümetin de anlaşma yapmak istediğini ama kendi şartlarıyla yapmak istediklerini gözlemliyorum. IMF ile bir anlaşma yapılacağını sanıyorum.”

Seçim ekonomisi tehlikeli olur

Türkiye’nin seçimden yeni çıktığını vurgulayan Yalçındağ, “Böyle bir ortamda seçim ekonomisi uygulanması tehlikeli olur. Seçim ekonomisi uygulanmasına gerek de bulunmuyor. Hükümetin önceliği ekonomide alınacak tedbirler ve ekonomiyi canlandırmak olmalı” dedi.

Yalçındağ, önlemlerin alınması ve reformlara kriz yokmuş gibi devam edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bunları yaparsak ülke olarak moralimiz düzelecek. 2009’un son çeyreğinde, 2010’un ilk çeyreğinde pozitif dönüşümler alırız” dedi.

Türkiye’nin AB konusunda vakit kaybettiğini ifade eden TÜSİAD Başkanı, krizin AB üyelik sürecinde avantaja dönüştürülebileceğini kaydetti.