Yalnız Hayal dinlenmemiş

Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun Dink raporunda polis ve jandarma arasında koordinasyonsuzluğa ve görevlilerin açık ihmaline yer verilmesi, idari soruşturmanın yenilenmesi ve sorumluların yargılanması talebini gündeme getirdi.

Yayınlanma: 14.11.2008 - 10:15
Abone Ol google-news

Mahkeme kararlarıyla 70 bin kişinin telefonlarının dakika dakika dinlendiği Türkiyede Hrant Dink suikastının azmettiricisi olarak tutuklanan Yasin Hayalin, yurtdışı telefon görüşmelerinin Adalet Bakanlığının gerekli izni vermemesi nedeniyle tespit edilememesi, bakanlığı eleştirilerin odağı haline getirdi. Dink ailesinin avukatı Deniz Tuna, Bakanlığın izin vermemiş olması, bu cinayetin çözülmemesi için uğraşıldığını gösteriyordedi.

Başbakanlık Teftiş Kurulunun Hrant Dink suikastıyla ilgili raporu, Dinkin göz göre göre öldürüldüğünü ortaya koydu. Raporda, Yasin Hayalin yurtdışı telefon görüşmelerini kimlerle yaptığının Adalet Bakanlığının gerekli izni vermemesi nedeniyle tespit edilemediğinin belirtilmesi, bakanlığı ağır bir sorumlulukla karşı karşıya bıraktı. Bakanlık şimdi Gerekli izin verilseydi belki de suikast önlenebilecektieleştirisiyle karşı karşıya.

Oysa Türkiyede telefon dinleme artık sıradan bir vakahaline geldi. Kısa bir süre önce TBMM Telekulak Araştırma Komisyonuna bilgi veren Telekomünikasyon İletişim Başkanı Fethi Şimşek, Türkiyede yaklaşık 70 bin kişinin telefon görüşmelerinin mahkeme kararıyla kayda alındığını söylemişti. Dinlemeler çerçevesinde gazetecisinden, siyasetçisine; işadamından, sanatçısına çok sayıda kişinin özel yaşamı ifşa edilmişti. Son olarak Ergenekon iddianamesinde de ortaya çıktığı gibi telefon dinlemelerinin bu kadar gündemde olduğu bir ülkede böylesine önemli bir suikastın azmettiricisi olarak tutuklanan Hayalin kapsama alanı dışında kalmasıdikkat çekerken, gelişmelere Dink ailesi de tepki gösterdi.

‘Rapor bir şeylerin gizlendiğini ifade ediyor’

Ailenin avukatı Deniz Tuna, Cumhuriyete yaptığı açıklamada Teftiş Kurulu raporundaki tespitlerden kendilerinin de yeni haberdar olduklarını söyledi. Tuna, şunları kaydetti:

Bu yine her halükârda bir şeylerin gizlendiğini ifade ediyor. Onun dışında çok söyleyebilecek bir şey yok. Biz şuna hiç ikna değiliz zaten; bu cinayet planından haberdar olunamaması ya da önlenememesi hiç mümkün değil. Yasin Hayali, ilişkilerini, arkadaşlarını 24 saat takip altında tuttuklarını söylüyorlar. Ben Hayalin dinlenmediğini de düşünmüyorum. Bakanlığın bu noktada hâlâ bunun için izin vermemiş olması, cinayetin çözülmemesi için uğraşıldığını gösteriyor.

Öte yandan Başbakanlık Teftiş Kurulunun Dink raporunda polis ve jandarma arasında koordinasyonsuzluğa ve görevlilerin açık ihmaline yer verilmesi, idari soruşturmanın yenilenmesi ve sorumluların yargılanması istemlerini de gündeme getirdi. Mecliste Hrant Dink cinayetini araştırmak üzere kurulan alt komisyon başkanı Mehmet Ocaktan hem kendi komisyon raporlarının, hem de Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporunun devlet görevlilerinin ağır ihmalini ortaya koyduğunu söyledi.

İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın da son raporun Dink cinayetinde ihmali bulunan devlet görevlileri hakkında ayrı bir soruşturmayı gerektirdiğini belirterekRapordaki istihbarat zafiyetinde kimlerin sorumluluğu varsa; yargılaması yapılacak ve haklarında idari soruşturma yapılacak kişiler de bunlardırdedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler