"Hükümetin kaçacak yeri kalmadı"

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, "kamu emekçilerinin toplu sözleşme hakkı üzerindeki tartışmaları sona erdirecek" karara imza attı. Konuyla ilgili açıklama yapan, Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Vicdan Baykara, "Bütün hukuksal dayanaklarımıza karşın, hükümet hala toplu sözleşme hakkımızı engellemeye çalışırsa, AHİM duvarına çarpmaya devam edecektir." dedi.

Yayınlanma: 14.11.2008 - 14:10
Abone Ol google-news

Tüm Bel-Sen’in başvurusu üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM), “kamu emekçilerinin toplu sözleşme hakkı üzerindeki tartışmaları sona erdirecek” karara imza attı. Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Vicdan Baykara, bu nedenle düzenlediği basın toplantısıyla, AHİM Büyük Daire’nin 12 Kasım itibariyle sonuca bağladığı, toplu sözleşme hakkına ilişkin içtihat niteliği taşıyan kararını açıkladı. Baykara, sendika Genel Başkanı olarak, toplu sözleşme hakkına ilişkin 1996 yılında AİHM’ye yapılan başvurularının 2004 yılında kabul edilmesiyle dosyanın 2. Daireye gönderildiğini ancak hükümetin 2. Dairenin lehlerine aldığı karara itiraz ederek dosyanın Büyük Daireye gönderildiğini belirtti. Büyük Dairenin sendikal mücadele açısından milat niteliği taşıyan ve sözleşmeci devletleri de bağlayan içtihat niteliğindeki kararının 12 Kasım itibariyle Tüm Bel-Sen’in lehine sonuçlandığını kaydeden Baykara şöyle konuştu: “Bu kararla birlikte, toplu iş sözleşmeli toplu pazarlık hakkının bulunduğuna yönelik haklı ve meşru mücadelemiz de yeni bir sürece gelmiş bulunmaktayız. Oy birliği ile alınan 47 Avrupa Konseyi üye Devletini de bağlayan içtihat niteliğindeki Büyük Daire Kararı ile toplu iş sözleşmesi bağıtlama, üyelerin çıkarlarını korumanın başlıca araçlarından birisi olup bu hak, AHİS’in 11. maddesinin tanıdığı sendika hakkının güvencesi altında olduğu vurgulanmıştır. AHİM bu kararında, başta toplu sözleşme hakkını düzenleyen 98 sayılı İLO Sözleşmesi olmak üzere Avrupa Sosyal Şartına ve BM Sözleşmelerine atıfta bulunmaktadır. Sözleşmeci Devlet Türkiye, sözleşmeye taraf olmakla kendilerinin taraf olmakla kendilerinin taraf oldukları davalarda Mahkemenin son karalarının gereğini yerine getireceklerini kabul etmiş sayılmaktadırlar. Bizler bu kararın uygulanmasının takipçisi olacağız. AİHS’nin 46. maddesi uyarınca kararı yerine getirme yükümlülüğü taşıyan hükümetin, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine sunacakları raporları takip edeceğimiz gibi, ihlalin devam etmesi durumunda hükümetin uygulamalarını da bizzat Avrupa Konseyi Bakanlar komitesine ileteceğiz.”

 

"Hükümetin kaçacak yeri kalmadı"

Gelinen noktada, kamu emekçilerinin toplu sözleşme hakkı üzerindeki tartışmaların kesin olarak sona erdiğini vurgulayan Baykara, “Şimdi hükümete düşen görev yargı kararlarına uymaktır. Hükümet yasaları yasaklayıcı değil, özgürlükçü tavrı benimsemek zorundadır. Sosyal hukuk devletinin de gereği budur” diye konuştu. Baykara, AİHM Büyük Daire’nin bu içtihat kararından sonra, Sayıştay'ın da belediyeler üzerindeki baskısına son vermesi, belediye başkanı ve ilgili kamu görevlilerine çıkarılan zimmetlerin geri alınması ve konuyla ilgili belediyeleri denetleyen Sayıştay Denetçileri’nin “derhal” geri çekilmesi gerektiğini söyledi. Baykara, “Bütün hukuksal dayanaklarımıza karşın, hükümet hala toplu sözleşme hakkımızı engellemeye çalışırsa, AHİM duvarına çarpmaya devam edecektir. Engelleme devam ederse, biz de uygulanmayan yüzlerce toplu sözleşmemiz için Türkiye’yi AİHM’ye şikayet etmeye ve Türkiye’yi yeni tazminatlar ödetmeye devam edeceğiz. Daha da önemlisi Türkiye AHİM’nin bu içtihat kararına uymazsa Avrupa Konseyi üyeliği düşebilecektir. Hükümetin artık kaçacak yeri kalmamıştır” dedi.

 

KESK: Top hükümette

Toplantıya katılan KESK Başkanı Sami Evren ise, 20 yıla yakın bir süredir devam eden bu mücadelenin uluslar arası hukuka taşınmasının ve sonucunda kazanılan başarının, yalnız Türkiye için değil, Avrupa hukukunda da içtihat niteliği taşıdığını söyledi. Kararla sendika tanımının AHİM tarafından altının çizildiğini belirten Evren, “Üç yıldır toplu görüşmeler adı altında sürdürülen bu oyun bozuldu. Önümüzdeki yıl hükümet AHİM kararına uyarsa, toplu sözleşme masasına oturması gerekir. Şimdi top hükümettedir. Hükümet ya toplu sözleşme masasına oturacak ya da demokrasi dışı, faşizan davranışlarını sürdürecek” dedi. Evren, ancak hükümetin bu karara uymayacağını düşündüklerini belirterek, 3 yıldır sürdükleri mücadeleye daha yüksek sesle devam edileceğini söyledi. Evren, sendika üyeleriyle sokaklara dökülerek, “eylemlere devam” sinyali verdi.

 

Karayalçın'dan mesaj

SHP Genel Başkanı ve CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olması kesinleşen Murat Karayalçın ise desteğini gönderdiği mesajla iletti. Karayalçın’ın “mücadelenizde başarılar diliyorum” dediği mesajı, sendika başkanları tarafından, “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda, toplu sözleşme masasına oturacağı sinyali” olarak yorumlandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler