'Komutanlar Yüce Divan'da yargılanmalı'

DSP Genel Başkanı Masum Türker, "Son Anayasa değişikliğine göre, kuvvet komutanlarının, görevlerini ihmal ettikleri gerekçesiyle yargılanmaları söz konusu ise, yargı mercii, Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi'dir normal mahkeme değil. Neden kuvvet komutanları Silivri'de yargılanmaya çalışılıyor? Hem mahkeme heyeti hem hukukçuların bunu tartışması gerekiyor. Bugün yapılanlar, Türkiye'de hukukun isteğe göre uygulandığını gösteriyor" diye konuştu.

Yayınlanma: 13.02.2011 - 17:37
Abone Ol google-news

DSP Genel Başkanı Masum Türker, seçim hazırlıkları çerçevesinde, Kocaeli'de çeşitli temaslarda bulundu. DSP Kocaeli İl Başkanlığı'nda, İlçe Başkanları, İl Sekreteri, İlçe Sekreterleri ile bir araya gelen Türker, burada bir de basın toplantısı düzenledi. Ülkenin seçim sürecine girdiğini ve bu süreçte bazı kesimlerin, DSP'nin 'solda birlik' adına seçime girmesini istemediğini belirten Türker, "DSP ne pahasına olursa olsun seçime girecektir" dedi. Türker, DSP'nin oy oranının kamuoyu araştırmalarında yüzde 5.5 kimi zaman da 6.5 olduğuna işaret ederken, "Oranlar böyle olmasına rağmen bizim için son seçimde alınan 2, 2,5 oy oranını yazıyorlar. Böyle bir oyuna bir daha asla müsaade etmeyeceğiz. 2011 yılı seçimlerine mutlaka gireceğiz. Şayet girmezsek 2002 yılından, bundan sonra 2015 yılında yapılacak seçimlere kadar 13 yıl seçime girmemiş bir parti olarak beklemiş olacağız. Bunu siyaseten kabul etmek mümkün değildir" diye konuştu.

'Meclis'e en az 5 parti girmeli'

DSP'nin seçim bildirgesi taslağının hazırlandığını bildiren Türker, "Biz her evden bir oy istiyoruz. 12 Haziran'da Meclis'e en az 5 partinin girmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bu seçimin sonucu anayasayı yeniden şekillendirecek. Anayasanın, yeni hayat tarzının ne olacağına dair maddeleriyle karşı karşıya kalacağız. Böylesi bir düzenlemeyi iki partiye emanet edemeyiz" şeklinde konuştu.

'Ecevit'e darbe yapanları kimse yargılamıyor'

DSP lideri Türker, "Balyoz Darbe Planı" davasına ilişkin şunları söyledi: "Gazeteci Fikret Bila'nın 'Sivil Darbe' kitabını okuduğunuz zaman, 2003 yılında yapılacağı söylenen Balyoz Darbe Planı'nın, aslında 2001 yılında başlayıp Bülent Ecevit iktidarına karşı yapılan bir hareketin planı olduğunu görürsünüz. Bu hareketin planında hangi sivillerin yer aldığı o günkü gazetelere yansıdı. Kimlerin başbakan, kimlerin bakan olacağı belirlendi. DSP bu amaçla bölündü. Böylesi bir yapılandırmada kuşkusuz Türkiye'de kime karşı olursa olsun darbe yapanlar varsa bunların yargılanması gerekir. Ama görüyoruz ki, Ecevit'e karşı darbe yapanları kimse alıp yargılamıyor. Çünkü o darbenin sonucunda AKP'nin iktidar olduğu anlaşılacak. Balyoz davasında hakikaten bir darbeye karışması söz konusu kişiler varsa bunlar yargılansın. Ama çıkan belgelerde sonradan eklenmiş olgular bulunduğunu, bunların 'sehven' diye izah edildiğini hep birlikte görüyoruz."

'Hukuk isteğe göre uygulanıyor'

Son yapılan Anayasa değişikliğinde kuvvet komutanlarının da Yüce Divan'da yargılanmalarının öngörüldüğünü söyleyen Türker, "Son Anayasa değişikliğine göre, kuvvet komutanlarının, görevleri nedeniyle yargılanmaları söz konusu ise, yargı mercii, Anayasa Mahkemesi, yani Yüce Divan'dır. Eğer kuvvet komutanları, görevlerini ihmal ettikleri gerekçesiyle ya da farklı yollara saptıkları gerekçesiyle tutuklanmışlarsa, yargılanacakları yer Yüce Divan olmalıdır, normal mahkeme değil. Neden bunlar Silivri'de yargılanmaya çalışılıyor? Hem mahkeme heyeti hem hukukçuların bunu tartışması gerekiyor. Bugün yapılanlar, Türkiye'de hukukun isteğe göre uygulandığını gösteriyor. Nitekim aynı mahkeme daha evvel tahliye kararı almıştır. Mahkemenin üyeleri değiştikçe bu değişime paralel olarak tutuklama kararı alınıyor. Biz darbe karşıtıyız. Bu iktidarın yine demokratik yollarla gitmesinden yanayız ama hukuku böyle bu şekilde ordu mensupları ya da diğer üst yöneticilere, profesörlere karşı, halkı sindirme amacıyla kullanıyorlarsa buna da karşıyız" dedi.

'İsterlerse aday gösteririz'

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Türker, Ergenekon Davası'ndan tutuklu Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın DSP'den aday olacağına ilişkin açıklamaların bulunduğunun hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Biz daha önce Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal ve Doğu Perinçek'in, düşünce adamı olarak, siyasal eylem adamı olarak, Meclis'te olmak isterlerse, aday olabileceklerini söylemiştik. Bu arkadaşlar milletvekili seçilseler bile eğer suçları varsa mahkum olmalarını engelleyemezler. Çünkü yargılandıkları mahkemeler özel yetkili ve olağanüstüdür. Mahkeme devam eder. Eğer karar çıkarsa ve hakikaten suçluysalar yargılanırlar. Bu arkadaşlarımız talep ettikleri takdirde istedikleri yerden aday gösteririz eğer böyle bir talepleri yoksa da yapacak bir şey yok."

'Meclis'teki parti sayısını arttırmak hedefindeyiz'

"Genel seçimlerde ittifak yapacak mısınız?"
sorusu üzerine Türker, DSP'nin seçime tek başına, kendi bayrağı altında gireceğini vurgulayarak, "Bazı partilerle görüşmelerimiz var. Birlikte bir çatı partisi olarak önümüzdeki dönem Meclis'te 5. grubun oluşmasını hatta parti sayısının daha da fazla olmasını sağlama hedefindeyiz. Abdüllatif Şener'le konuştuk. Kendisiyle ülke sorunları konusunda hem fikiriz. Türkiye'nin yavaş yavaş tek adamlığa doğru götürüldüğü konusunda mütabakata vardık. HEPAR ile de aynı şekilde görüştük. Mümtaz Soysal'ın partisiyle de görüştük. Onlarla da aynı düşüncedeyiz" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler