DEİK-TÜBİTAK işbirliği

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) arasında bilimsel ve teknolojik işbirliklerinin geliştirilmesini hedefleyen bir işbirliği protokolü imzalandı. TOBB/DEİK Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş tarafından imzalanan işbirliği protokolü ile Ar-Ge ve yenilikçilik faaliyetlerinin teşvik edilmesi, yaygınlaştırılması, proje sayısının artırılmasına katkı yapılması, sanayi, akademi, kamu kurumları arasında ulusal ve uluslararası işbirliklerinin geliştirilmesi amaçlandı.

TOBB/DEİK Başkanı Hisarcıklıoğlu yaptığı konuşmada, özel sektörün daha dışa dönük açılımlar yapabilmesi için devletin kurumları ile iş birliği içerisinde olmak gerektiğini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, ekonomik anlamda global piyasalardaki gelişmeleri yakalayabilmek için bilgi teknolojileri ve yenilikçiliğin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Hisarcıklıoğlu, Ar-Ge’ye yapılacak olan yatırımların bölgesel değil ülkesel olması gerektiğini ve bilim adına her türlü yeni projeye destek verilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Türkiye’nin özellikle ileri teknoloji alanında ithalat yapan ülke konumunda olmasının Türk sanayisi için üzüntü verici olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, bu anlamda ileri teknoloji ürünleri tasarlamanın ve bunu küresel piyasalara sunmanın önemine değindi.

TÜBİTAK ile DEİK arasında gerçekleştirilen iş birliği anlaşmasının Türk özel sektörüne ve Türk sanayisine büyük katkısı olacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, dış ticarette yaşanan açığın iyileştirilmesi için bu gibi kurumlarla yapılabilecek iş birliklerinin son derece önemli olduğunu belirtti. Türkiye’nin Ar-Ge yatırımlarına da değinen Hisarcıklıoğlu, “Ülkemizde Ar-Ge harcamalarını artırma konusunda önemli başarılar elde ettik. 1990 yılında Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı yüzde 0,32 iken 2006 yılı sonunda bu rakam yüzde 0,76’ya kadar yükseldi. Ayrıca kişi başı Ar-Ge harcaması aynı dönemde 15 dolardan 68 dolara kadar artış gösterdi. Ancak Türk özel sektörünün temsilcisi olarak ifade etmek istiyorum ki bu rakamlar yeterli değildir” dedi.

Bilginin ticaretleştirilerek, satma modellerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yetiş, ''Bu krizi Türkiye için en büyük fırsat haline getirmek için çalışmalıyız. Sanayici, devlet teşvik ediyor diye değil, ihtiyaç duyduğu için araştırma geliştirme yapmalıdır. Kriz sonrası başka bir dünya kurulacak ve bu dünyada araştırma geliştirme yapmayan sanayiciye yer olmayacak'' dedi.

Bilime daha çok yatırım yapan ülkelerin en fazla milli gelire sahip ülkeler olduğuna işaret eden Prof. Dr. Yetiş, Türkiye'de son dönemde bu alana daha çok pay ayrıldığını belirterek, şöyle devam etti:
''Türkiye, 2002 yılına ait istatistiklerde Avrupa ve dünya ortalamasına göre bilimsel yayın sayısında iyi, ancak bilim insanı sayısı ve yatırımlar açısından çok düşük durumdaydı. 2004 yılından itibaren Türkiye'nin bu göstergelerde daha iyiye götürülmesi yönünde çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmalar ışığında, Ar-Ge programlarına daha fazla kaynak ayrılmaya başlandı. TÜBİTAK sadece araştırma yapan değil, aynı zamanda araştırma yaptıran bir kurum haline getirildi. 2002'de Türkiye 3 milyar dolarlık Ar-Ge harcaması yapmışken bu rakam 2006'da 4,9 milyar dolara, geçen yıl ise 6,6 milyar dolara yükseldi. Türkiye'nin milli gelirden Ar-Ge'ye ayırdığı pay 2003'te binde 4 iken 2007'de bu oran binde 7,1 oldu. Bu oranın 2013 yılında yüzde 2'ye çıkarılması hedefleniyor.''

Protokole göre yapılacaklar

TÜBİTAK ile DEİK arasında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında yapılacaklar şöyle sıralandı: “-Türkiye’deki firmaların hazırladıkları Ar-Ge ve yenilikçilik bazlı ulusal ve uluslararası proje sayısının artırılması amacıyla ortak etkinlik, seminer ve eğitimlerin düzenlenmesi, -Yenilikçilik odaklı yazılım ve imalat sanayileri, akademi ve kamu kurumları arasındaki işbirliğinin artırılması, -TÜBİTAK tarafından başlatılan Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Ağları ve Platformları Kurma Girişimi Destekleme Programı (İŞBAP)’nın yaygınlaştırılmasına yönelik işbirliği yapılması. -DEİK’in üye tabanından 7. Çerçeve Programı’na proje üretme potansiyeline sahip firmaların seçilmesi ve daha çok başvuruda bulunulması için ortak çalışmalar yapılması, -Uluslararası Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi kapsamında belirlenen öncelikli ülkelere yönelik ortak girişimlerde bulunulması gibi faaliyetlerin gerçekleştirilmesi öngörülüyor.”