'Kıbrıs, Girit gibi elden gidiyor'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, İzmir'de katıldığı konferansta, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın, ''Ermenistan Dışişleri Bakanı'nın bu ay içinde Türkiye'ye gelebileceği'' yönündeki açıklamasını eleştirerek, ''Bir anlaşmaya vardınız da onu imzalamak için mi geliyor?'' dedi. Kıbrıs konusuyla ilgili de açıklamalarda da bulunan Öymen, ''Kıbrıs, tıpkı Girit gibi elden gidiyor'' iddiasında bulundu.

Yayınlanma: 20.11.2008 - 20:26
Abone Ol google-news

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Onur Öymen, İzmir'de Karşıyaka Belediyesi tarafından düzenlenen ''Cumhuriyet Söyleşisi'' etkinlikleri kapsamında verdiği konferansta, dış politika ve terörle mücadele konularında görüşlerini aktardı.

Bugün Karşıyaka'da belediye tarafından Ermeni ASALA terör örgütü tarafından katledilen 34 Türk diplomat anısına yaptırılan ''Şehit Diplomatlar Anıtı''nın açılışına katıldığını ifade eden Öymen, hükümetin Ermenistan'a karşı son dönemde gösterdiği yakın ilginin, kimi sorunların yeniden hatırlatılması gereğini doğurduğunu dile getirdi.

Öymen, bugün yakın ilişki kurulmaya çalışılan Ermenistan'ın, daha kurulurken, kuruluş belgesinde Türkiye'nin doğu topraklarını kendi toprakları olarak gösterdiğini ve buna anayasasında da atıfta bulunduğunu savundu.

Aynı ülkenin, yine kurulduğu tarihten itibaren tüm dünyada, Türkiye aleyhine sözde soykırım iddialarının kabul edilmesi için yoğun uğraş verdiğini vurgulayan Öymen, Ermenistan'ın Türkiye'ye ilişkin tüm dış politikasının, sözde soykırım iddialarının tanınması, tazminat ve ardından toprak istemi üzerine kurulu olduğunu kaydetti.

Öymen, eğer dikkatli, kararlı ve Türkiye'nin çıkarlarını koruyan bir politika izlenmezse, Ermenistan'ın bu ''3 T''yi adım adım yürürlüğe sokmaya çalışacağı uyarısında bulundu.
Bu konuda bir üçüncü unsur olarak Ermenistan'ın kuruluşundan kısa bir süre sonra Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal ettiğini ve 1 milyon Azeri'yi de göçmen durumuna düşürdüğünü hatırlatan Öymen, şunları kaydetti:
''Şimdi bu tablo karşısında ve bunların hiçbirinde küçük bir ilerleme olmadan, siz cumhurbaşkanı düzeyinde Erivan'ı ziyaret edeceksiniz. Acaba ne için ? Bazı büyük devletler diyor ki, 'jest yapın'. 'Jest yapın' demek, diplomatik dilden Türkçe'ye tercüme ettiğiniz zaman 'tek taraflı taviz verin' demektir. Sizden tek taraflı taviz vermenizi istiyorlar ve siz de buna boyun eğip gidiyorsunuz.
Şimdi üzerinden kaç ay geçti soruyorum. Bu ziyaretin sonucunda ne elde ettiniz? Temel belgeleri mi değiştirdiler, soykırım çabalarından mı vazgeçtiler, yoksa Azeri topraklarından mı geri çekilmeye başladılar?''

Öymen, bunların hiçbirinin söz konusu olmadığını, tersine çok daha kötü bir durumda olunduğunu savunarak, şöyle devam etti:
''Şimdi Dışişleri Bakanı diyor ki, 'Ermeni Dışişleri Bakanı çok yakında, bu ay içinde Türkiye'yi ziyaret edecektir'. Büyük bir memnuniyet içinde bunu ilan ediyor. Çok güzel, bir anlaşmaya vardınız da onu imzalamak için mi geliyor? Bütün bu saydığım konularda geri adım atmaya karar verdiler de onun için mi geliyor? Bunların hiçbiri yok, maalesef tersi var. Daha 1 hafta önce Ermenistan Dışişleri Bakanı demeç verdi, 'Yukarı Karabağ, bütün uluslararası kuruluşların Azeri toprağı olarak tanıdığı Yukarı Karabağ, yakında bağımsızlığını ilan edebilir' diyor.''

 

Kıbrıs Sorunu

Kıbrıs sorunu konusunda da benzer bir durumun söz konusu olduğunu ve Türkiye'nin dış politikada bu alanda da ''irtifa yitirdiğini'' ileri süren Öymen, hükümetin son olarak ''Kıbrıs'ta Türkler'in eşit egemenlik haklarından vazgeçtiğini'' savundu.

AB ile ilişkiler çerçevesinde hükümetlerin, birkaç yılda bir yapacakları işlere ilişkin izleyecekleri politikaları, hazırladıkları ''Ulusal Program'' ile ilan ettiklerini anlatan Öymen, şöyle konuştu:
''2003 yılında Türkiye'nin bugünkü hükümetinin hazırladığı Ulusal Program'da, Kıbrıs meselesinin çözümünde, 'Bizim politikamızın esası, tarafların egemen eşitliği olacak' deniliyor. Yani taraflar hem eşit olacak hem de eşitliğini kullanacak egemen hakları olacak. Türkler'in egemen eşitlik hakkı, işin sırrı kilidi. Şimdi birkaç hafta önce hazırladıkları Ulusal Program'a bakıyorsunuz, bunu çıkartmışlar. Yani egemen eşitlikten vazgeçmişiz biz. Türkiye'nin haberi yok, ruhu duymuyor. Bunu basında hiç duydunuz mu, okudunuz mu? Hayır. Niçin duyurulmuyor? Bilmiyorum. Ama işin gerçeği şu ki hükümet, resmi belgesinde çok açık bir şekilde geri adım atmıştır.''

Türkiye'nin Kıbrıs konusunda AB'nin çok ciddi dayatmalarıyla karşı karşıya olduğunu ve bu durum karşısında hükümetin Türkiye'nin çıkarlarını koruyan kararlı bir politika izleyemediğini ileri süren Öymen, ''Kıbrıs, tıpkı Girit gibi elden gidiyor, söylemedi demeyin'' dedi.

 

Terörle mücadele

Öymen, terör sorununa da değindiği konuşmasında, terör sorununu, ''Türkiye'nin bugün yaşadığı en büyük dramlarından biri'' olarak nitelendirdi.

Türkiye'nin bugün, sürekli olarak komşu bir ülke kaynaklı terör saldırılarına maruz kaldığını, ancak hükümetin bu durum karşısında da sesiz kaldığı iddiasında bulunan Öymen, şunları kaydetti:
''Kendine saygısı olan bir devlet, böyle bir duruma tahammül edebilir mi? Adam size saldırıyor, 17 askerinizi öldürüyor, arkasından bir daha saldırıyor, bir daha saldırıyor. Siz ne yapıyorsunuz, 'koordinasyon komitesi' kuruyorsunuz. Siz ne yapıyorsunuz, Barzani ile görüşmeye, Barzani'nin ayağına heyet gönderiyorsunuz. İşte Türkiye'nin bugünkü dramlarında biri budur belki de birincisi budur. Çünkü bu cesaretsiz kararsız ve tutarsız politikaların bedelini bizim canlarımız her gün canlarıyla ödüyor.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler