'Siyasette Kadın Temsili Araştırması'nın sonuçları

KONDA'nın KA.DER için 36 ilde yaptığı araştırmaya göre seçmen, kadınların siyaset yapmasını istiyor; ailesinden bir kadının, karısının, annesinin, kızının, kız kardeşinin siyasete girmesini destekliyor. Seçmene göre kadının siyasette yer bulamamasının nedeni, siyasi partiler tarafından desteklenmemesi.

Yayınlanma: 01.04.2011 - 13:04
Abone Ol google-news

KA.DER Genel Başkanı Çiğdem Aydın, seçmenin eğer aday kadın ise oy vereceği siyasi partiyi daha güçlü şekilde destekleyeceğinin bu araştırma sonuçları ile ortaya çıktığını belirterek siyasi partilere “Adayınız kadın olsun, partiniz iktidar olsun” diye seslendi.

Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA.DER), 12 Haziran 2011’de yapılacak milletvekili genel seçimlerinde daha çok kadının aday gösterilmesi, daha çok kadının milletvekili olabilmesi için Mart ayı başında “275 Kadın” kampanyasını başlatmıştı. Yazar Ayşe Kulin, gazeteci-yazar Ayşe Özgün, sanatçı Gülben Ergen, engelli kadınları temsilen terzi Nebahat Alanç, gazeteci Nihal Bengisu Karaca, sanatçı Nil Karaibrahimgil, sanatçı Sertab Erener, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ve Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı’nın da destek verdiği bu kampanyada KA.DER, “Eşit temsil, gerçek demokrasi, yeni anayasa ve engelleri aşmak için Meclis’te 275 kadın milletvekili görmek istiyoruz” diyordu.

36 ilde 5 bin 434 kişiyle görüşüldü

KA.DER bu kez de genel seçim kampanyasının ikinci çalışmasını kamuoyuna sundu: Siyasette Kadın Temsili Araştırması. Türkiye’nin önde gelen araştırma şirketi KONDA’nın, KA.DER için Mart ayı içinde 36 ilde 5 bin 434 kişiyle hanelerinde ve yüz yüze görüşerek gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçları, KA.DER’in düzenlediği basın toplantısında KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır tarafından açıklandı, KA.DER Genel Başkanı Çiğdem Aydın tarafından yorumlandı.


Toplumun ezici çoğunluğu kadına eşit fırsat istiyor


KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, araştırmanın önemli sonuçlarından birisi olarak, toplumun yüzde 86’sının “kadınlar hayatın her alanında; çalışma hayatında, eğitimde erkeklerle eşit fırsatlara sahip olmalıdır” fikrini taşımasını gösterdi. Toplum genel olarak kadınların siyasete katılımını desteklediğini vurgulayan Ağırdır, “Büyük bir çoğunluk fırsat eşitliğine inanırken, yine çok önemli bir çoğunluk da siyasal işlerde kadın veya erkek olmanın fark etmediğini söylemektedir” dedi.


Toplum, kadın siyasetçi ile Meclis’teki üslubun değişeceğine inanıyor


Araştırma ile genel anlamda toplumun, kadının siyaset katılmasını desteklediğinin, kadınların erkekler kadar iyi siyaset yapabileceğine inandığının ve kadının siyaset yapmasının ülkenin geleceği için olumlu olacağını savunduğunun görüldüğünü ifade eden Bekir Ağırdır şunları söyledi: “Toplumun yüzde 77’si kadınların siyasette daha fazla yer alması durumunda, siyasette ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) genel üslup ve tavırların iyi yönde değişeceğine inanıyor. Yine toplumun yüzde 84’ü, kadınların siyasette daha fazla yer alması durumunda, kadınların ilgi ve sorumluluk alanı olarak görülen aile içi şiddet, çocuk bakımı, doğum izni, eğitim konularının TBMM’de daha fazla ele alınacağını düşünüyor.”


Halka göre kadın siyasetçiye yeterli destek verilmiyor

KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, araştırmada halka, kadınların siyasetteki düşük temsilinin nedenini de sorduklarını belirtti. Bu konudaki genel kanaatin partilerin yer yer öne sürdüğü “Seçmen istemiyor” nedeni veya kadının geleneksel ailevi rolleri olduğunu hatırlatan Ağırdır, “Ama toplum bunun tam tersini düşünüyor. Halka göre kadınların siyasetteki düşük temsilinin nedeni,  kadınlara siyasette yeterli destek verilmemesi. Yani seçmen, siyasi partilerin iddiasının aksine kadın siyasetçi görmek istiyor ve kadınlara siyasette destek verilmesini arzu ediyor.” Bekir Ağırdır, araştırmanın, toplumun kadınların siyasetteki temsiline artık daha güçlü destek verdiğini ve hatta talep ettiğini gösterdiğini kaydetti.


Seçmen kadının siyaset yapmasını istiyor

Araştırma sonuçlarının değerlendiren KA.DER Genel Başkanı Çiğdem Aydın ise araştırmanın açıkça siyasi partilere “Adayın kadın olsun, partin iktidar olsun” mesajını verdiğini söyledi. “Bu araştırma gösteriyor ki Türkiye’de seçmen ile oy verdiği siyasi parti arasında, kadınların siyasette erkeklerle eşit temsili açısından bir uçurum var” diyen Aydın, şu değerlendirmeyi yaptı: “Seçmen, oy verdiği siyasi partiye oranla kadın temsilinin önemini anlamış ve destekler durumda. Seçmen kadınların siyaset yapmasını istiyor. Hatta erkek seçmen karısının, kızının, annesinin, kadın yakınının siyaset yapmasından yana. Ankete katılan her beş kişiden dördü, ailesinden bir kadının, siyasete girmesini destekleyeceğini ifade etmiş. Ne var ki siyasi partiler seçmenin bu isteğine cevap vermiyor.”


Kadınların siyaset yapmasını desteklemeyenler “türbanlı erkekler”

Ailesinden bir kadının siyasete girmesini desteklemeyecek kişilere cinsiyet açısından bakıldığında, bu kişilerin eşi türbanlı olan erkekler olduğunun görüldüğünü vurgulayan Aydın, “Bu erkeklerin yüzde 24 oranıyla ‘desteklemem’, yüzde 17 oranıyla da ‘izin vermem’ dedikleri görülüyor. Yani, kadınların siyaset yapmasını desteklemeyenler aslında türbanlı erkekler” dedi.


Kadın seçmen kadın politikaları olan partiyi tercih edecek

Araştırmanın, “kadın seçmenin, kadın politikaları olan partiyi tercih edeceği” sonucuna özellikle dikkat çeken KA.DER Genel Başkanı Çiğdem Aydın, yüzde 57,7 oranındaki bu tercihin, politikacıların bu konuya önem vermesi gerektiğini işaret ettiğini vurguladı.

Araştırmanın bir diğer önemli bulgusunun ise seçmenin yüzde 77’sinin “TBMM’de kadınlar daha çok oranda yer alırsa genel siyasi üslup ve tavır iyi yönde değişir” demesi olduğunu kaydeden Aydın şu değerlendirmeyi yaptı:
 

Seçmen TBMM’deki “erkek” üsluptan hoşnut değil

“TBMM’deki kadın yokluğuna başka bir açıdan bakışı ifade eden bu cümle, seçmenin TBMM’deki ‘erkek’ üslup ve tavrı iyi bulmadığının da ifadesidir. Yine yüzde 65 oranında seçmen, TBMM’de görev yapacak kadınların, sadece aile, sağlık, kadın ve çocuk gibi geleneksel olarak kadınların çalışma alanı sayılan konularda değil, ekonomi, finans, dış ilişkiler ve milli güvenlik gibi ‘erkeklere ait’ olduğu varsayılan alanlarda da fikir sahibi olacağını söylemektedir. Bu da yine, kadın siyasetçilere görev dağılımı yaparken onları hep aile, çocuk, eğitim gibi alanlara uygun bulan erkek siyasetçilerin dikkate alması gereken bir durumdur.”
 

Seçmen erkek siyasetçinin koyduğu engellerin farkında

KA.DER Genel Başkanı Çiğdem Aydın, “kadınların siyasete katılımı neden az” sorusuna verilen cevapların ise seçmenin, erkek siyasetçilerin kadınların önünü kesmek için ileri sürdükleri bütün iddiaların farkında olduklarını ve bunlara katılmadıklarını göstermesi açısından ilginç olduğunun altını çizdi.  Ankete katılanların yüzde 39’unun “siyasette kadınlara yeterince destek verilmiyor” derken, yüzde 26,5’unun “kadınların siyaset yapamayacağı düşünülüyor” dediğini belirten Aydın, “Yani seçmen, kadınların siyasetteki yokluğunu partiler tarafından öne sürülen ‘toplum kadın aday istemiyor’ nedenine değil, kadının siyasette desteklenmemesine bağlamaktadır” dedi. Aydın şöyle devam etti:


Muhafazakar olan halk değil, erkek egemen partiler


“Türkiye’nin tüm seçmenlerine sesleniyorum. Oy verdiğiniz partiler sizin gibi düşünmüyor. Siz, partilerin çok daha önündesiniz. Gelenekselci, muhafazakar olan halk değil, erkek egemen partiler. Bu nedenle, anketörlere söylediğinizi parti yöneticilerine de söyleyin; kadın adayları destekleyeceğinizi, kadın politikaları olan partilere oy vereceğinizi söyleyin.”


Araştırma sonuçları siyasi partilere mektupla bildirildi


KONDA araştırmasının KA.DER’in “ka-der.org.tr” adresindeki web sitesinde de görülebileceğini, ayrıca  araştırmanın önemli bulgularını bir mektupla siyasi partilere de ilettiklerini belirten KA.DER Genel Başkanı Çiğdem Aydın, yine araştırmayı bir kitapçık halinde medyaya, sivil toplum kuruluşlarına ve elbette siyasi partilere göndereceklerini bildirdi.


KA.DER, cuma ve cumartesi meydanlarda

KA.DER Genel Başkanı Çiğdem Aydın, basın toplantısında, KA.DER 12 Haziran Genel Seçimleri için başlattığı “275 Kadın” kampanyasıyla ilgili olarak da şu bilgileri verdi:  “Kampanyamız tüm hızıyla sürüyor. Faaliyetlerimiz, siyasi partilerin geçici aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edeceği 11 Nisan saat 17.00’ye kadar da aynı hızla sürecek. 275 Kadın kampanyasına ait televizyon filmlerimiz çeşitli kanallarda yayınlanıyor. İlanlarımız gazetelerde yer alıyor. İstanbul’da 2 binden fazla outdoor mecrasında ilanımız yer aldı. 1 Nisan Cuma ve 2 Nisan Cumartesi günleri de İstanbul’da Galatasaray Lisesi önünde, Beşiktaş Vapur İskelesi önünde ve Kadıköy meydanında KA.DER üyeleri ve destekçileri kampanya broşürlerimizi ve rozetlerimizi dağıtacak; halkın seçimle, kadın ve siyasetle, kadın adaylarla ilgili sorularına cevap vermeye çalışacağız. Ayrıca onlardan ‘Listelerin Seçilebilir Sıralarında Kadın Aday Görmek İstiyoruz’ başlıklı dilekçemize imza vermelerini de rica edeceğiz. 7 Nisan’da ise tüm partilerin kadın aday adaylarını basınla tanıştıracağız. Bu toplantı için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.  Kesin listelerin Yüksek Seçim Kurulu’na tesliminden yani 20 Nisan’dan sonra ise bu kez listelerde yer almayı başarmış kadın adaylarla basının karşısına çıkacağız.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler