Kiracıya kötü haber

Türk Borçlar Kanun Tasarısı'nın, hazırlanan şekliyle yasallaşması halinde ev sahipleri, "dedem, evlatlığım oturacak" diye kira sözleşmelerini dava yoluyla iptal etme olanağına sahip olacak. Tasarıda, kiracının korunması ilkesinden vazgeçilmeksizin, kiraya veren ve kiracının karşılıklı menfaatleri arasında, adil denge kurulmaya çalışılıyor.

Yayınlanma: 23.11.2008 - 08:39
Abone Ol google-news

TBMM Adalet Komisyonu'nun 212 maddesini kabul ettiği 649 maddelik Türk Borçlar Kanunu Tasarısı, kiracı-ev sahibi ilişkisi konusunda da önemli düzenlemeler getiriyor. Kiracı haklarının da korunduğu tasarıda, ev sahiplerinin lehine yeni düzenlemeler öngörülüyor. "Kiracının korunması" ilkesi doğrultusunda hazırlanan tasarıda, konut ve işyerini kiraya verenlerin menfaatlerinin de gözetildiği düzenlemelere yer veriliyor. Bu çerçevede, tasarının yasalaşması halinde, "Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunu" da yürürlükten kaldırılacak. Kira sözleşmelerinin temel kanunu borçlar Kanunu olacak. İsviçre, borçlar hukukunda kiracıları koruyan düzenlemelerden de yararlanılan tasarıyla; tarafların karşılıklı menfaatleri arasında adil bir denge kurulması amaçlandı. Kira sözleşmeleri bakımından da sözleşme özgürlüğü ilkesine daha uygun düşen bir düzenleme yapılırken, kiracıların korunması amacıyla, emredici nitelikte hükümlere de yer verildi.

 

"Evlatlığım oturacak" dönemi başlıyor

Tasarıya göre, evini boşalttırmak isteyen kiraya verenler ile kiracılar arasında en sık karşılaşılan sorunlardan biri olan kira sözleşmesinin dava yoluyla sona erdirilmesinde yeni bir döneme girilecek. Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'da, kiraya verenin, kendisinin, eşinin ve çocuklarının konut ve işyeri ihtiyacı ileri sürülerek tahliye davası açabileceği öngörüldüğü halde, tasarıda, "kendisinin, eşinin, altsoyunun, üstsoyunun ve kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin gereksinimi sebebiyle, kira sözleşmesini dava yoluyla sona erdirebilmeye" imkan sağlanıyor. Bu durumda; kiraya verenler, üstsoyunun ( babasının ya da büyük babasının) ve altsoyunun (torunlar) konut veya işyeri gereksinimini ileri sürerek tahliye davası açabilecekler. Bugünkü düzenlemeye göre, "Oğlum evlenecek. Kızım gelin olacak" gibi gereksinimlerle tahliye davası açabilen kiraya verenler, tasarıdaki düzenlemenin yasalaşmasından sonra, "Babam, dedem, torunum, evlatlığım oturacak" gibi gerekçelerle de kira sözleşmelerini dava yoluyla sona erdirilebilecek.

 

Elektrik- su borcunu ödemeyen kiracılara tahliye davası açılacak

Kiraya verenler, konut ve çatılı işyerlerinde, sadece kira bedelini değil, elektrik ve su gibi yan giderleri de ödemeyen kiracılara karşı, temerrüt sebebiyle tahliye davası açabilecekler. Tasarıya göre, konut ve işyeri kiralarında kiracı, süre bitiminden en az 15 gün önce bildirimde bulunmadığı takdirde sözleşme aynı koşullarla 1 yıl uzatılmış sayılacak. Ancak kiraya veren, 15 yıllık uzama süresi sonunda, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az 3 ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilecek. Düzenlemeyle, kiraya verene, tazminat ödemekle yükümlü olmaksızın, sözleşmeyi tek taraflı sona erdirme hakkı tanınmış olacak. Başka bir düzenlemeyle de; gereksinim ileri sürülerek boşaltılan konut ve işyerlerinin, 3 yıl süreyle eski kiracıdan başkasına kiralanamayacağına ilişkin mevcut düzenleme, tasarıda da korunmakla birlikte, "yeniden kiralama yasağına" aykırı hareket eden kiraya verenler için öngörülen 6 aydan 1 yıla kadar hapis ve 3 yıllık kira bedeli tutarınca ağır para cezası kaldırılacak. Bunun yerine, kiraya veren, söz konusu yasağa aykırı davrandığı takdirde, eski kiracısına, son kira yılında ödemiş olduğu bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlü olacak.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler