İkinci Ergenekon davasında 123. duruşma

İkinci ''Ergenekon'' davasının 123. duruşması başladı. Mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Hasan Hüseyin Özese, Kaynak'ın çapraz sorgusuna yarın devam edileceğini belirterek, duruşmayı erteledi.

Yayınlanma: 06.06.2011 - 11:34
Abone Ol google-news

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, gazeteciler Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay ile özel harekatçı İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu tutuklu 19 sanık katıldı.

Tutuklu sanıklardan eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Frof. Dr. Fatih Hilmioğlu ve Oğuz Bulut duruşmaya gelmedi.

Duruşmada, OdaTv'ye yönelik operasyonun ardından ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında tutuklanan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük de duruşmada hazır bulundu.

Mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Hasan Hüseyin Özese, tutuklu sanıklardan Fatma Cengiz'in dosyada bulunan İbrahim Şahin ve oğlu Ömer Salih Şahin ile yaptığı bazı telefon kayıtlarını dinleterek, bununla ilgili sorular yöneltti.

Özese, Cengiz'in, Ömer Salih Şahin ile yaptığı telefon kaydında yer alan ''Milli Güvenlik Kurulundan İbrahim Şahin ile ilgili karar çıktı'' şeklindeki konunun ne olduğunu sordu.
Cengiz de, görüştüğü MİT'çilerden Selahattin adlı kişinin Şahin'in MİT'e verileceğini söylediğini kaydetti.

Özese, konuşmalarda TVK'da olduğunu söyleyen Cengiz'e, ''Bu TVK konusunu açar mısınız?'' diye sordu. Bunu savunmasında da anlattığını belirten Cengiz, ''MİT'çiler beni kendi çalıştıkları yere götürdüler. Arabanın pencereleri perdeli olduğu için tam olarak nereye gittiğimizi bilmiyorum. Yeşil boyalı bir binaydı. Cam kapıdan içeri girdik. Orada 3-4 masa ve bilgisayarlar vardı. Çay da ısmarladılar ama o gün gittiğimizde içerideki odaya beni almadılar'' diye konuştu.

Cengiz, Kayseri'de kendisiyle görüşen MİT'çilerden Kağan adlı kişinin bir kereye mahsus olmak üzere kendisini MİT tarafından kullanılan bu odaya aldığını ifade ederek, ''6 tane büyük bilgisayar vardı. Büyük ekranlar vardı. Radyolarda kullanılan ses ayarlarını yapan cihazların daha büyüğü vardı. Ekranlarda Kayseri'den Ankara'dan görüntüler vardı. Kağan bey bana, 'Hem Genelkurmaydan hem emniyetten istediğimiz yerden görüntü alabiliyoruz' dedi. İlker Başbuğ'un görüntüsünü gösterdi. 'Ses yok mu?' diye sorunca, 'Ses de alıyoruz, o daha sonra' dedi. Bağlantıyı odada bulunun 4-5 kişi yapıyordu'' şeklinde konuştu.

Cengiz, diğer MİT'çiler Selahattin ve Davut olmadığı için odaya girebildiğini ifade etti.
Özese'nin ''Bu sistemin TVK'da kurulu olan sistem mi?'' sorusuna Cengiz, ''Sanırım öyle'' yanıtını verdi.
 

'' Hilmi Özkök ile telefonda görüştüm"

MİT'çilerden Musa aldı kişinin emekli Orgeneral Hilmi Özkök ile görüştüğünü de ileri süren Cengiz, ''Bir sefer de beni kendi telefonundan Özkök ile görüştürdü. Hal hatır sorduk. Hilmi beyden telefon numarasını istedim. Olup bitenlerden haberi var mı, yok mu bilmiyordum'' dedi.

Kendisinin görüştüğü bu istihbaratçılarla sürekli ''Siz komutanlarla konuşuyorsunuz. Beni neden araya koyuyorsunuz. Maşa olarak mı kullanıyorlar'' diye kavga ettiğini anlatan Cengiz, Özese'nin sorusu üzerine de Şahin'i terörle mücadelede kurulacak yeni oluşumun başına geçirilmesi için görüşüldüğü belirtilen Bekir Kalyoncu ile 4-5 kez konuştuğunu söyledi.

Cengiz, Mehmetçiğe moral gecesi nedeniyle sanatçılar ve sahne düzeni konusunda Kalyoncu ile görüştüğünü belirterek, ''Bu görüşmeyi de MİT'in telefonundan yaptım. Kalyoncu ile sesli ve görüntülü görüşmedim. Bir sefer de Şahin Bey'i geceye davet edeceğimi, protokolde yer olup olmadığını sordum. O da 'tabii' dedi'' şeklinde konuştu.
Özese, ''Ben bu sistemden direkt görüşüyorum. Hem görüntü hem resmi alıyorum. Bazen de ben çıkıyorum, İbrahim Şahin görüşüyor... Hilmi Özkök Paşa arada beni kullanıyor. Zoruma gidiyor. Eymür, Ağar ve Eken yetmezmiş gibi şimdi bir de bu çıktı'' şeklindeki konuşmayı dinleterek, ''Buradan sizin bir defa değil birkaç defa görüştüğünüz anlaşılıyor'' dedi.

Cengiz de, İbrahim Şahin ile MİT'çilerin kendi telefonundan sürekli görüştüğünü anlattı.
Cengiz'in telefon kayıtlarına ilişkin açıklamalarıyla devam edilen duruşmaya öğlen arası verildi.
 


Diyarbakır Cezaevi soruşturmasında yeni iddia

İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'in, 1980-1984 yılları arasındaki Diyarbakır Cezaevinde işkence iddialarına ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, şüpheli olarak talimatla ifadesinin alındığı anlaşıldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, çapraz sorgusu yarım kalan İbrahim Şahin'e mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Hasan Hüseyin Özese, telefon kayıtlarına ait dökümleri okuyarak sorular yöneltti.

İbrahim Şahin de, kendisine MİT'çi olduğunu söyleyen kişiler tarafından terörle mücadelede oluşturulacak yeni birimin başına getirileceğinin söylendiğini anımsattı.
TSK'nın Kuzey Irak operasyonunda geri çekilmesinin çok eleştirilmesi üzerine sert bir yazı yazdığını ifade eden Şahin, ''Fatma Cengiz bana 'eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök seninle görüşecek' dedi. Beni kandıran MİT'çiler miydi bilmiyorum. Özkök bana 'Evladım sen boynunu bıçağın altına koymuyorsun, boynunu bıçağa sürdürüyorsun' dedi. Fatma Cengiz bir kere de Genelkurmay Başkanı'nı bağladı. İlker Başbuğ denilince susup kaldım. Sadece 'Komutanım ellerinizden öperim' diyebildim'' şeklinde konuştu.

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu ise ''Size isnat edilen suçlardan biri Ermeni Patriği Mesrop Mutafyan'a suikast planı. Mutafyan ile husumetiniz var mı?'' diye sordu. Böyle bir şey olmadığını söyleyen Şahin, kendisinde çıktığı iddia edilen belgelerin yazacağı kitap için gazetelerden kesip biriktiği kupürler olduğunu anlattı. Geçtiğimiz günlerde bu konuya ilişkin Silivri Adliyesine gittiğini belirten Şahin, savcılık tarafından ifadesinin alındığını söyledi.

Şahin, şöyle devam etti:

''Baktım şüpheliler Kenan Evren, Nurettin Ersin, Sedat Celasun, Ali Haydar Saltuk, Tahsin Şahinkaya. 12 Eylül İhtilali'ni de ben yapmışım. Diyarbakır Askeri Cezaevinde sorgulama yapılmış, işkence yapılmış, ölenler olmuş. Bunları soruyorlar. Ben ihtilalde 24 yaşındaydım. Diyarbakır'a hayatımda gitmedim. Cezaevinde sorgu yapmışım. Ben sadece dağda sorgu yaparım.'' Üye Hakim Haşıloğlu'nun ''Diyarbakır'a gidiş gelişleriniz olduğunu söylediniz'' sözleri üzerine Şahin, ''Tanıdığım komutanları ziyaret ediyordum'' dedi. Şahin, birinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Muzaffer Tekin'in barışmak için İzmir'e yanına geldiğini, bir gece evinde kalarak misafiri olduğunu da söyledi.
 

Yürüyüş sırasındaki bozkurt işareti

Duruşmada, Şahin'in çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından tutuklu sanıklardan Servet Kaynak savunmasını yaptı. Suç tarihinde Antalya Özel Harekat Şubesinde Emniyet Amiri olarak görev yaptığını anlatan Kaynak, ''Ben yargılanmak istemiyorum. Suçsuzum. Hayatımda hiç suç işlemedim'' dedi. Davada yargılanan polislere atıfta bulunarak, ''İbrahim Şahin ile benim memurlarım tanışmaz. Sadece Fahri Süslü ve Zerrar Atik, Şahin ile telefonla görüşmüştür'' diye konuştu.

Kaynak, 2,5 yıldır tutuklu olduğunu belirterek, Sivas'ta 10 Nisan'da Polis Haftası'ndaki yürüyüş sırasında bozkurt işareti yaptıkları gerekçesiyle açığa alınan özel harekat polislerine geçmiş olsun dileğinde bulundu. Bu yürüyüşün, protokol önünde 10 Nisan'da yapıldığını, 22 Nisan'da iki siyasi liderin ''bozkurt işareti yaptılar'' şeklindeki beyanları üzerine 26 Nisan'da da soruşturma yapılarak polislerin açığa alındığını söyleyen Kaynak, ''Bütün yürüyüşler hep böyle yapılır. Benim bugün burada söylediklerimden soruşturma açılmayacağının garantisi var mı?'' diye konuştu. Duruşma'da Kaynak'ın daha önce alınan ifadeleri okunuyor.
 

Diyarbakır'daki soruşturma

Bu arada, Şahin'in Silivri Adliyesinde alınan ifadesinin, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının Diyarbakır 5 No'lu Askeri Cezaevinde 1980-1984 yıllarında tutuklu kalan ve işkence gördüğünü belirten Nizam Kapan'ın yaptığı şikayet üzerine yürütülen soruşturma kapsamında olduğu belirtildi.

Şahin'in yazılan talimat üzerine 27 Mayıs'ta ifadesinin alındığı öğrenilirken, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmanın 12 şüphelisi arasında Kenan Evren, Bülent Ulusu, Bedrettin Demirel, Haydar Saltık, Kemal Yamak da yer alıyor.

Soruşturmanın ''işkence'', ''darbe yapmak, ''anayasayı değiştirmek'', ''hükümeti değiştirmek'', ''eziyet etmek'', ''cinsel saldırıda bulunmak'' ve ''hürriyeti tahdit etmek'' suçlarından yürütüldüğü belirtildi.

 

Duruşma yarına ertelendi

İkinci ''Ergenekon'' davasının bir sonraki duruşması yarın yapılacak. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu sanıklardan Servet Kaynak'ın savunmasını tamamlamasının ardından daha önce alınan ifadeleri okunarak, çapraz sorgusuna geçildi. Mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Hasan Hüseyin Özese, Kaynak'ın çapraz sorgusuna yarın devam edileceğini belirterek, duruşmayı erteledi.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon