'Yangının alevini değil sıcaklığını hissediyoruz'

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Bugün kapımıza kadar dayanan, ciddi bir ekonomik yavaşlama sürecidir. Bizim hissettiğimiz henüz yangının ateşi değil, alevinin sıcaklığıdır. Piyasaları rahatlatmanın, üretimi ve istihdamı korumanın ve faizleri düşürmenin yolu, ekonomik güveni ve istikrarı kuvvetlendirmektir'' diye konuştu.

Yayınlanma: 03.12.2008 - 16:46
Abone Ol google-news

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Küresel finansal kriz yüzünden, dün kredi alınan kaynakların bugün mevcut olmaması veya kredi verecek durumda olmaması, bankalarımızın ve reel sektörün, yurtdışından kredi teminini zorlaştırmaktadır. Buna paralel olarak yurtiçindeki bankaların da kredi verme standartlarını sıkılaştırdıklarını ve dolayısıyla ticari kredi miktarının azalmasını kaygıyla gözlemlemekteyiz" dedi.

İstanbul Sanayi Odası(İSO) tarafından düzenlenen 7. Sanayi Kongresi'nde konuşan Hisarcıklıoğlu, büyümenin ve istihdam artışının sürmesi için dış kaynak teminine devam edilmesi gerektiğini işaret ederek, "Küresel finansal kriz yüzünden, dün kredi alınan kaynakların bugün mevcut olmaması veya kredi verecek durumda olmaması, bankalarımızın ve reel sektörün, yurtdışından kredi teminini zorlaştırmaktadır. Buna paralel olarak yurtiçindeki bankaların da kredi verme standartlarını sıkılaştırdıklarını ve dolayısıyla ticari kredi miktarının azalmasını kaygıyla gözlemlemekteyiz" dedi.

TOBB Başkanı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sonuçta bugün kapımıza kadar dayanan, ciddi bir ekonomik yavaşlama sürecidir. Altını bir kere daha çiziyorum: Bizim hissettiğimiz henüz yangının ateşi değil, alevinin sıcaklığıdır. Piyasaları rahatlatmanın, üretimi ve istihdamı korumanın ve faizleri düşürmenin yolu, ekonomik güveni ve istikrarı kuvvetlendirmektir. Hükümetimizin tedbir paketi hazırlaması yönündeki çalışmaları olumlu karşılıyor ve bu konudaki çalışmaların hızlandırılmasını bekliyoruz. Büyümenin yavaşlayacağının kesin olduğu önümüzdeki dönemde, mikro reformlar dünden daha önemli hale gelmiştir. Büyümenin lokomotifi özel sektör olduğuna göre, özel sektörün üzerindeki yüklerin hafifletilmesi, aslında krizin olumsuz etkilerine karşı doğrudan tedbirler almak anlamına geliyor. Ekonomideki verimlilik artışlarının sürekliliğini sağlayacak ikinci nesil reformlar devam etmelidir."

 

100. yılda 10. büyük ekonomi olmak istiyoruz

TOBB Başkanı, küresel ekonomideki yangın söndüğünde, her şeyin kaldığı yerden devam edeceğini belirterek şu görüşleri dile getirdi: "O halde bu süreci mümkün olduğunca az hasarla atlatmalı ve yarışa devam etmeliyiz. Üretim kapasitemizin zarar görmemesi en büyük beklentimizdir. Aksi halde, bu krizi daha az hasarla atlatmayı başaran ülkelere kıyasla, yarışta geri kalacağız. Biliyoruz ki; sanayimiz olmadan Türkiye büyüyemez, büyüme olmadan da ülkemiz zenginleşemez. Biz hedefimizi açıkça ortaya koyduk. Cumhuriyetimizin 100. yılında, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek istiyoruz. Bunun için devletimizden tek beklentimiz, bize rakiplerimizin sahip olduğu yatırım ve iş yapma ortamını sağlamalarıdır. Altını çizerek söylüyorum, biz başka hiçbir şey istemiyoruz. Küresel krizle, rakip ülkeler nasıl mücadele ediyorsa, biz de onlardan geride kalmamak durumundayız. Başka ülkeler kredi kanallarının açık kalması için tedbir alıyorsa, bizim de benzer adımları biran önce atmamız gerekmektedir. Biz kendimize güveniyoruz."

Türk özel sektörünün 2003-2007 arasında yaptığı toplam makine-teçhizat yatırımının 265 milyar dolar olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Oysa önceki 5 yılda, yani 1998-2002 arasında bu rakam 110 milyar dolardır. Umarım Türk özel sektörünün aldığı dış borcun nerede kullandığını merak eden, bununla ilgili temelsiz eleştiri getirenler, şimdi bir daha düşünürler" diye konuştu.

Bölgenin sanayi deviyiz

Bu krizin, Türkiye'nin dünya haritası üzerindeki konumunu değiştirmediğini, Türk özel sektörünün, Orta Avrupa'dan Orta Asya'ya uzanan bölgenin en gelişmişi durumunda olduğunu ifade eden TOBB Başkanı şunları söyledi: "Bölgemizde Türkiye bir sanayi devidir. 1980'den günümüzde kat ettiğimiz mesafe çok büyüktür. Sanayimiz hem miktar olarak büyümüş, hem de çeşitlenmiştir. 2000 yılında ihracatımızın yüzde 37'si tek bir sektöre dayalıyken, bugün hiçbir sektörün payı yüzde 20'yi geçmiyor. Üstelik 26 sektörde ve 21 ülkeye, 1 milyar doların üzerinde ihracat yapıyoruz. Elbette daha önümüzde gidecek çok yol var. Bizim yerimiz, ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün milli hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesinin üzeri, yani gelişmiş ülkelerin arasıdır."

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler