"Habur'u Erdoğan istedi"

Karayılan, Milliyet gazetesinde yayımlanan açıklamasında, 'açılım' sürecinin sona ermesinde Başbakan'ın 'tutarsız tavırları' nın belirleyici olduğunu söyledi

Yayınlanma: 29.06.2011 - 07:29
Abone Ol google-news

Terör örgütü PKK’nin Kandil’deki lideri Murat Karayılan, 19 Ekim 2009 tarihinde 8’i Kandil’den 26’sı Mahmur Kampı’ndan gelen aralarında PKK üyelerinin de bulunduğu 34 kişilik grubun Habur sınır kapısından Türkiye’ye giriş yaparak teslim olmalarına ilişkin sürecin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın istemiyle gerçekleştiğini açıkladı.

Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal ile Kandil Dağı’nda röportaj yapan Karayılan’ın dün yayımlanan açıklamalarında AKP hükümetinin Kürt açılımına ilişkin ayrıntılar yer aldı. Kürt açılımı konusunda “Erdoğan kendi çalıp kendi oynamak istediği için başarısız oldu birinci açılım” ifadesini kullanan Karayılan, “Habur talebi Başbakan’ın kendisinden geldi. Barış adına somut bir adım diye, bir grup gelsin dedi. Bunu kendi partisine siyasi bir destek olarak da görüyordu sanıyorum. İşte bakın artık dağdan iniyorlar havası... Biz de özenle seçtik Habur’a gidecek olanları... Herhangi bir hukuki problem çıkmasın diye özen gösterdim. Önder Apo’nun bu konuda acaba ters teper mi diye bazı kuşkuları olduğunu da söyleyebilirim. Yaşananlardan sonra Başbakan’ın kendisi kararını değiştirdi, birinci açılım da bitti” dedi.

Devletin Kandil ile temas kurduğunu, ancak kendilerinin Abdullah Öcalan’ı adres gösterdiğini anlatan Karayılan, “Devlet, Kandil’le de temas aradı, kurdu. Ama doğru olmaz dedik, kestik. Bizim için adres İmralı’dır çünkü...” dedi. AKP ile BDP’nin birbirine sırtını dönmesi halinde “barış yolunun” açılmayacağını anlatan Karayılan şunları söyledi:

“Cumhuriyet devleti geçmişteki Kürt isyanlarının liderlerinin hepsini idam etti. Şimdi en son, en büyük Kürt isyanının lideri hayatta. Kürtlerle Cumhuriyetin barışması için, kalıcı ve adil bir barış için isyanın önderiyle anlaşmalıdır devlet... Bunun için de isyanın önderinin rahat çalışması sağlanmalıdır. Şimdi biliyorum, deniyor ki, o 35 bin kişinin ölümünden sorumludur. Bu doğru değil. Peki, o zaman 17 bin faili meçhulün sorumlusu kimdir? Çiller mi, Demirel mi? Silahsız bu kadar insan öldürüldü. Dersim’de 70 bin kişi... Zilan’da, Ağrı İsyanı’nda 30 bin civarında insan... Şeyh Said İsyanı’ndaki katliamlar... Bütün bunların sorumlusu kim, kimler peki?”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler