Savcıları HSYK'ye şikayet ettiler

Avukatlar Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz’ün 19 sayfalık şikayet dilekçesinde, Balyoz soruşturmasını yürüten ve iddianameyi hazırlayan savcıların yanlı davrandıkları, sanık lehine kanıt toplamadıkları belirtildi. Savcıların, 195 emekli ve muvazzaf askerin suçlu oldukları yönünde bir imaj yaratılmasında öncü oldukları savunularak, savcıların Balyoz planı ve eklerinin olduğu CD’leri avukatların talebine karşın bağımsız üniversitelere inceletmedikleri, ısrarla TÜBİTAK’tan rapor alındığı kaydedildi. 1. Ordu Askeri Savcılığı’nın sanıklar aleyhine olan raporunun savcılıkça iddianameye dahil edildiği belirtilerek, askeri savcılığın lehe olan raporunun ise kaybedildiği savunuldu. Bu raporun dava dosyasına da konmadığı ifade edilerek, “Bu rapor, 1. Ordu’da hazırlandığı iddia edilen belgelerin, 1.Ordu’daki bilgisayarlarda ve taşınabilir belleklerde bulunmadığını tespit eden rapordur. Sanıkların lehine olan bu raporun hiçbir yerde izi bulunmamaktadır. Soruşturma aşamasında yok edildiğini düşünüyoruz” denildi. Savcıların, yanıltıcı beyanlarda bulundukları da ileri sürülerek, şu ifadelere yer verildi:

“11 No’lu CD’den çıkan ‘Savunma Sanayi.xls’ belgesinde, Havelsan’da çalışıyor olarak 357 kişinin ismi, 32’sinin nereye tayin edileceği yazıyor. Savcılar, Havelsan’a, bu kişilerin 2002-2003 yıllarında burada çalışıp çalışmadıklarını soruyorlar. Gelen yanıttan, listedeki 115 kişinin o yıllarda Havelsan’da çalışmadığı anlaşılıyor. İddianamede ise ‘belgede ismi yer alan şahısların belirtilen yerlerde görevli oldukları anlaşılmıştır’ deniyor. Bu şekilde mahkemeyi yanıltıyorlar. İnternetet araştırılınca, bu 115 kişinin önemli bir kısmının daha ileriki yıllarda Havelsan’da çalışmaya başladığını görüyoruz. Aselsan’la ilgili 2003’te hazırlandığı söylenen belgede de 2007 yılı Temmuz ve Eylül aylarında işe girecek kişilerin ismi yer almıştır. Savcıları bu soruları yanıtlamadan nasıl iddianame düzenlemişlerdir? Bursa’da darbeyle el konulacak 4 çarpı 4 araçlar listelenmiş. Listede 98 model bir araç görünüyor. Ancak belgenin yazıldığı tarihte bu araç Bursa’da değil. Bursa’ya 2006’da nakledilmiş. Bursa Emniyet Müdürlüğü'nden gelen bu cevap yazısı da savcılarca adli emanete saklanmış.”

Avukatlar, şike soruşturmasında Aziz Yıldırım’ın avukatının başvurusunun ardından bir hafta sonra soruşturma başlatıldığına dikkat çekerek, “Bizim 7 Şubat 2011’de yaptığımız başvuruya hala herhangi bir yanıt verilmedi” dediler.