AB'de öncelik genişleme değil

Mali kriz ve birlik anayasası olan Lizbon Anlaşması'nın bir türlü tüm ülkelerde onaylanamaması nedeniyle konu rafa kalkarken zirve ardından yayımlanan bildiride "genişleme"sözcüğüne sadece bir kez ve başka konuya atıf yapmak için yer verildi.

Yayınlanma: 14.12.2008 - 11:59
Abone Ol google-news

AB yaşanan mali kriz ve birlik anayasası olan Lizbon Anlaşmasının bir türlü tüm ülkelerde onaylanamaması nedeniyle, genişleme konusunu rafa kaldırdı. Önceki gün sona eren Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesinin ardından yayımlanan bildiride, genişlemesözcüğüne sadece bir kez ve başka bir konuya atıf yapmak için yer verildi.

AB Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesi önceki gün sona ererken, zirvede onaylanan sonuç bildirisinde, genişleme konusuna da yer verilmedi. AB sonuç bildirisinde kendi içişleri olarak tanımladığı, küresel mali krizin önlenmesi”, Lizbon Anlaşmasının onaylanmasıve zehirli gazların salımının engellenmesikonularını öncelikli olarak değerlendirirken mali krize yönelik alınacak önlemlerin de sürekli olarak güncellenmesi kararlaştırıldı. Bu durum birliğin genişleme konusundaki projelerini, kendi sıkıntılarını çözene kadar rafa kaldırdığını da gösteriyor.

AB Komisyonu uzun süreden bu yana, Lizbon Anlaşmasını tüm üye ülkelerde onaylatarak işler hale getirmek istiyor. Komisyon bu şekilde mali krizin üstesinden gelinebilecek önlemlerin ortak olarak alınabileceğini, vergi uygulamalarında farklılığın tamamen ortadan kalkacağını ve ihaleler ve sermayenin serbest dolaşımı konusunda hiçbir sıkıntının kalmayacağını düşünüyor. Ancak İrlanda bir türlü anlaşmayı onaylamıyor.

Brükselde 11-12 Aralıkta gerçekleştirilen Dışişleri Bakanları toplantısında yayımlanan ve önceki günkü Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesinde onaylanan bildiri de benzer nitelikler taşıyor. Zirvede özellikle Türkiyenin stratejik önemine vurgu yapılırken, Ankaranın Avrupa Birliği ile yürüttüğü müzakere sürecinin katılımla yani tam üyelikle sonuçlanacağına dair ifade bulunmuyor.

 

Haziran 2009 zirvesi

ABnin genişleme sürecine ara verip vermeyeceği Haziran 2009da Çek Cumhuriyetinin Dönem Başkanlığına vedası için düzenlenecek Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesinde net olarak ortaya çıkacak. Hırvatistanın tam üyeliği, Sırbistan ile müzakerelere başlanıp başlanmayacağı, Makedonya, Ukrayna, Gürcistan, Ermenistan ve Arnavutlukun AB müzakere süreci için aday ülke statüsüne alınıp alınmayacağına bu zirvede karar verilecek.

 

Memnuniyetsizliğe dolaylı anlatım

Dışişleri Bakanlığı, AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonuçlarında, 2008 ve 2007 Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi (GİDİK) sonuçlarının temel alındığının görüldüğünü, bakanlığın, bu konuda daha önce açıkladığı görüşü koruduğunu bildirdi. Açıklamanın zirvenin bitiminden yaklaşık 7 saat sonra gece yarısı yapılması ise dikkat çekti.

Bakanlık tarafından önceki gece yarısı yapılan yazılı açıklamada, 10 Aralık 2007de kabul edilen ve 14 Aralık 2007 tarihinde AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinde onaylanan GİDİK sonuçları hakkında bakanlığın görüşünün ve tepkisinin o tarihte yapılan bir açıklama ile dile getirilmiş olduğu anımsatıldı. Açıklamada, Aralık 2008 AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi Başkanlık Sonuçlarında da, esas olarak 2008 ve 2007 GİDİK sonuçlarının temel alındığı görülmektedir denilerek Geçen yıl bakanlığımızca yapılan açıklamada belirtilen hususlar Aralık 2008 GİDİK ve AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi Sonuçları bakımından da geçerliliğini korumaktadır ifadesine yer verildi. Geçen yıl AB zirvesinin ardından Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada şöyle denilmişti:

Söz konusu bildirge Türkiyenin tam üyelik hedefini, katılım müzakereleri sürecini ve ABnin taahhütlerini teyit eder nitelikte olmakla birlikte, bu unsurlara atıfların dolaylı bir şekilde yapılmış olması bizde ciddi bir hoşnutsuzluğa sebep olmuştur. Metnin bu şekilde ortaya çıkmasının nedeni üye ülkelerden birinin Türkiyeye karşı farklı tutumudur. Bu tutumu anlayışla karşılamamız mümkün değildir.

 

Müzakereler sürüyor

Dışişleri Bakanlığından son yapılan açıklamada, ABnin oybirliği ile aldığı karar gereği, Türkiyenin tam üyelik hedefinin kesintisiz olarak devam ettiği vurgulanırken AB reform süreci, halkımızın yaşamın her alanında hak ettiği en yüksek standartlara ulaşması, hukuk devletinin, demokrasinin ve insan haklarının daha da geliştirilmesi için önemli bir çerçevedir değerlendirmesi yapıldı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler