Yasama Yılı Başlarken Bir Hatırlatma

Yayınlanma: 22.09.2011 - 06:42
Abone Ol google-news

Parti özüne dönmelidir. Parti yöneticileri, her yenilgi arkasından, bir sonraki seçimde iktidar vaat etmek yerine cumhuriyet ülküsünü canlı tutmaya çalışmalıdırlar. Cumhuriyetin yolu meşakkatlidir, aklı ve ufku kendi iktidar koltuğuyla sınırlı olanlardan çok daha uzun soluklu olmayı gerektirir.

 

Türkiyede çok partili rejime geçilmesinden bu yana aynı anlayış iktidardadır. Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal ve Tayyip Erdoğan aynı projenin ardışık, ortak mimarlarıdır. Halkımız 65 yıldır bu kişileri kabullenmiş ve desteklemiştir. Bu gerçekleri görmeden ülkemizdeki iktidar alternatifsizliğiyle, muhalefet boşluğu üzerine yorum yapmak anlamsızdır. Türk toplumu henüz padişahlıktan, yani tek adamdan ummak ve onu sorumlu tutmaktan; demokrasiye, yani yönetim ve sorumluluğu paylaşmaya geçememiştir. Siyasetimiz bu nedenle liderlerin isimleriyle anılan tek adam partileriyle yönetilmektedir. 12 Eylül darbesinden sonra örgütlü siyasi partiler kapatılıp, yerlerine şirket gibi yönetilen partilerin kurulmasıyla tek adam anlayışı iyice pekişmiştir. Bilinçli ve planlı yapılan bu projeyle, merkez sağ ile Milli Görüş hareketlerinin tasfiyesiyle oluşturulan zemine, yeni iktidar partisi oturtulmuştur. Kemalist ve ulusalcı siyasi hareketlerse ayakta kalmak için direnmektedir. Altı yüzyıllık bir imparatorluk ve iki bin yıllık Bizansın karşısına dikilen Cumhuriyet ideali, bozkırda köklenmek çabasındadır. Ancak, padişahlık yerine demokrasiyi koymak savıyla yola çıkanların da, bir türlü tek adam siyasetinden katılımcılığa geçememiş olmaları, özellikle de, parti politikalarının kolayca yön değiştirmesine imkân vermesi bakımından düşündürücüdür.

Muhalefetin zaafı

Altmış beş yıldır iktidarı elinde tutan hareket, imparatorluğun çöküş döneminden beri varlığını sürdüren çok örgütlü bir hiyerarşik yapıya dayanmaktadır. Tek adama bağlı bu yapının dogmatik otoritesi, örgütsel disiplin ve ülkü birliğini kuvvetlendirmiş, beklenti ve hedeflerden geri adım atılmamasını sağlamıştır. Muhalefetin zaafı buradadır. Çok uzun süren başarısızlığın yarattığı özgüven kaybı ve panik, muhalefetin örgütsel disiplinini kaybedip, ilke ve ideallerden ödün vererek iktidara benzemeye çalışmasına yol açmıştır. Oysa ki Türk seçmeni aslı dururken taklidine oy vermemektedir. Seçim öncesi iktidara öykünen muhalefet seçim bittikten sonra özüne dönmüştür. Seçim akşamı çaresizlik içerisinde, seçim yenilgisinin nasıl büyük bir başarı olduğunu anlatmaya çalışmak, halefin kısa sürede selefine benzemekte olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Çıkış yolu

Çıkış siyasetin katılımcı ve demok-ratik bir anlayışa yükseltilmesidir. İktidar partisinin gerçek alternatifi budur. Bunun ilk adımı, başarı ve başarısızlık kararının kişiler tarafından değil parti örgütlerince verilmesiyle atılabilir. Dünya büyük sermayenin biçimlendirdiği tek kutuplu siyasetle yönetilirken seçim kazanmak kolay olmayacaktır. Parti üst yönetimleri, bu durumu partililer ve parti örgütlerinin de hakkıyla değerlendirebileceğine güvenmelidir. Seçim sonuçları, tarihi seçim öncesi ilan edilecek bir kurultayda değerlendirilmeli, genel başkan delegelerin güvenini tazeledikten sonra yoluna devam etmelidir. İkinci adım taklitçilikten vazgeçmektir. En büyük özelliği emperyalizme başkaldırmayı başarmak olan bir hareketin temsilciliğine soyunanlar, en kısa sürede kendi ilkelerine geri dönmelidirler. Küresel sermaye ve yerli işbirlikçilerinin propagandalarına kapılmak büyük talihsizliktir. CHP özelinde Altı oku yadsımak ve ondan uzaklaşmak çare değil aksine yokoluşun başlangıcıdır. CHPnin altı temel ilkesinden özellikle üçünün doğru değerlendirilmesi, Mustafa Kemalin bugüne uzanan ufkunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Bu ilkeler devletçilik, milliyetçilik ve laikliktir. Devletçiliğin sadece bir ekonomik model olarak algılanması günümüz koşullarıyla bağdaşmaz. Bugün için devlet, özgürlükleri güven altında tutup güvenlik, adalet ve fırsat eşitliğini ve kimsenin eğitimsiz, sağlıksız, korumasız, güvencesiz kalmamasını sağlayan temel erktir.

Laiklik cumhuriyetin en temel unsurudur. Din adına yönetilen devletler tarih boyunca din adına kan dökmüşlerdir. Birçok dinin ve mezhebin iç içe olduğu bir coğrafyada dinler üstü bir yönetim olmadan barış sağlama olanağı yoktur. Din kişileri ya da zümreleri değil, insanlığı kurtarmak için gönderilmiştir. Dinin iktidara gelmesi kadar dinin siyasetçiler tarafından iktidara gelme aracı yapılması da tehlikelidir. Din ve inançların yadsınması söz konusu olamaz. Tam tersine din ve inançların saygınlığı korunmalıdır. Laiklik, din ve inançları siyasilerin kirli ellerinden uzak tutmak ve amacından saptırmamak için gereklidir. Herkes inançlarına göre yaşamalıdır. Buna siyasetçiler de dahildir. Kendine yakıştırmadığını oy toplamak için savunmaya kalkmak yanlıştır ve inandırıcı da olamaz.

Cumhuriyet ülküsü

Parti özüne dönmelidir. Parti yöneticileri, her yenilgi arkasından, bir sonraki seçimde iktidar vaat etmek yerine cumhuriyet ülküsünü canlı tutmaya çalışmalıdırlar. Cumhuriyetin yolu meşakkatlidir, aklı ve ufku kendi iktidar koltuğuyla sınırlı olanlardan çok daha uzun soluklu olmayı gerektirir. Cumhuriyet mayası tutmuştur, ancak iki bin yıllık ezberin bozulması bir iki günde olacak iş değildir. Evrim geriye işlemez. Ölüyü diriltme hülyası içerisinde olanlar er ya da geç Cumhuriyet’le uzlaşmak zorunda kalacaklardır. Egemen, güçlü dünya devletleri, Mustafa Kemalin yüzyıl önceki vizyonunun, sadece kendi coğrafyası için değil, bütün dünyada barış ve istikrarın korunması bakımından önemini mutlaka kavrayacaklardır. CHP Mustafa Kemalin sivil, siyasi mirasıdır. Parti güncel, diri ve genç kalmalıdır. Lakin parti, kotalarla getirilenlerle tazelenemez; kotaları delip geçecek kadar ülküsüne, ülkesine gönül vermiş gençler, kadınlar, erkekler, yaşlılar ve aydınlarla tazelenir. Parti eninde sonunda kendisine gelecek, yeniden can bulacaktır. Bunları yapacak birileri de er ya da geç ortaya çıkar. Atatürk Gençliğe Hitabesini işte tam bu düşünceyle yazmış olmalıdır.

Prof. Dr. Mehmet Neşşar-22. Dönem CHP Milletvekili


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler