'Her yerden aday çıkaracağız'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CNN Türk Televizyonu'nda canlı yayınlanan ''Tarafsız Bölge'' programına katılarak gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Çarşaflı kişilerin CHP'ye üye yapılması ve Kurban Bayramı'nı geçirdiği Antalya'da bu konuyla ilgili kendisine gösterilen tepkiye ilişkin soru üzerine eleştirilerin doğal olduğunu belirten Baykal, bununla gerekçelerini samimi şekilde anlatma ortamı bulduğunu söyledi.
Türbanlı öğrencilerin üniversitelere girmesi konusundaki görüşlerinin değişmediğini vurgulayan Baykal, çarşaflı kişilerin partiye üye kaydedilmesinin hiçbir şekilde ''planlanmış bir olay'', ''siyasi bir senaryo'' olmadığını bildirdi.

CHP'nin, kapısına gelmiş kişileri giysileri dolayısıyla geri çeviremeyeceğini ifade eden Baykal, yapılanın insani bir yaklaşım olduğunu savundu. Çarşaflı kişilerin CHP'ye üye yapılmasının laiklikten ödün verme anlamına asla gelmediğini belirten Baykal, bu kişilerin samimiyetini görmelerinin ve onları partiye kabul etmelerinin bazı çevreleri şaşırttığını söyledi. Baykal, ''AKP'nin gerçekten samimi Müslüman, dini, imanı olağanüstü önemseyen, hayatının temel belirleyicisi sayan pek çok iyi insanı rencide ettiğini, onlara bugüne kadar samimiyetle destek veren insanların artık kırıldıklarını, gönül tellerinin koptuğunu yeni bir gerçek olarak görüyoruz. Yaşanan son olaylar, özellikle Deniz Feneri bu konuda çok belirleyici olmuştur'' diye konuştu.

Baykal, kılığı kıyafeti dini simge olarak kullananlar, bu simge ile bir siyasi ve dini anlayışı devlete dayatma kararlılığı içinde mücadele edenler olduğu gibi türban kullandığı, çarşaf kullandığı halde böyle bir mücadele içinde olmayanların da bulunduğunu aktardı. Baykal, dini ve siyasi simge anlamı taşımadan belli bir şekilde giyinen insanları düşman gibi görmenin yanlış olduğunu ifade ederek, laik Cumhuriyetin en büyük güvencesinin Anayasa'daki laiklik ilkesi olduğunu vurguladı.

Parti örgütünden çarşaflı kişilerin üye yapılmasına ilişkin olumsuz tepki almadığını da kaydeden Baykal, özellikle doğu ve güneydoğudaki vatandaşlardan bu konuya ilişkin çok yoğun bir destek geldiğini anlattı. Çarşaflı kişilerin parti yönetiminde görev almak istemeleri halinde ne olacağına ilişkin soruyu yanıtlarken de Baykal, bir varsayımdan yola çıkmaya gerek olmadığını belirterek, CHP'nin bugüne kadar parti yönetiminde kimlerin, nerelerde görev alacağını en iyi şekilde belirlediğini, bundan sonra da böyle olacağını söyledi.

Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, çarşaflı kişilerin CHP'ye üye yapılmasını destekler ifadeleri olduğu ifade edilerek, değerlendirmesinin sorulması üzerine de altında hangi düşünce olduğunu bakmadan, takdirini ifade etmiş olmasını önemsediğini belirtti. Baykal, CHP'nin bu yaklaşımının, ''olumlu ifadelere rağmen AKP'de telaş ve endişeye yol açtığını'' gözlemlediğini de aktardı.
 

Tek parti dönemi

CHP Genel Başkanı Baykal, siyasi yaşamın tek partili dönemine ilişkin sözleri ve bu sözlere yönelik tepkilerin hatırlatılması üzerine, sözlerinin ''reddi miras'' şeklinde yorumlanmasının anlamsız olduğunu bildirdi.

Baykal, geçmişte yaşanmış olayların inkar edilmemesi, özgüven içinde konuşulabilmesi gerektiğini dile getirerek, ''Bizim artık dokunulmaz, eleştirilmez, açılmaz kitapların egemen olduğu bir dünyada yaşamadığımızı anlamamız lazım'' dedi. Baykal, CHP'nin Kürt kökenli vatandaşlara yönelik politikasına ilişkin soruları da yanıtladı. ''Etnik kimliği bir kişinin şerefidir'' diyen Baykal, vatandaşları etnik kimliklerini göre ayırmanın devletin işi olmadığını, devletin eşitlik ilkesiyle hareket etmesi gerektiğini vurguladı. TRT'nin Kürtçe yayın yapmasına ilişkin hazırlıklar olduğunun hatırlatılması ve değerlendirmesinin sorulması üzerine de Baykal, ''Devlete ait kurumların bu işe girmesini uygun görmüyorum'' dedi.
 

Kemal Derviş'le bir temasımız olmadı

Baykal, yerel seçimlere ilişkin soruları yanıtlarken de adayların demokratik yöntemlerle ve partinin yetkili organlarınca belirlendiğini anlattı. Büyükşehir belediye başkan adaylarının kimler olduğunun belirli bir olgunluğa geldiğinde açıklanacağını kaydeden Baykal, isimlerin henüz netleşmediğini söyledi.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı konusunda bir talebi olmadığını belirten Baykal, ancak partinin ihtiyaç duyması halinde iyi bir partili olarak sorumluluğunun gereğini yapacağını kaydetti.
Baykal, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş'le ise İstanbul adaylığı konusunda herhangi bir temaslarının olmadığını belirtti.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun bu kente çok büyük hizmetler yaptığını ifade eden Baykal, Kocaoğlu'nun ve diğer adayların faaliyetlerinin değerlendirileceğini ve çıkacak tabloya göre karar verileceğini söyledi. Baykal, yeniden adaylık konusunda Kocaoğlu'nun ciddi şansı bulunduğunu ifade etti.

DSP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday çıkarmama eğilimi içinde olduğunun ifade edilmesi üzerine Baykal, bu konuları partiler arası pazarlık konusu olarak görmediklerini söyledi. Baykal, ''Biz başarılı, sevilen ve seçilmesini istediğimiz bizim dışımızda da belediye başkanlığı yapan insanları ilgiyle izliyoruz. Mesela Yılmaz Bey bu çerçevededir. Eskişehir'de çok başarılı bir belediye başkanıdır. Onun yeniden seçimi kazanmasını ve Eskişehir'e hizmet vermesini içtenlikle istiyorum. Bu doğrultuda anlayışımızı kamuoyuna önceden ifade ettik, kendisine de CHP'nin adayı olarak seçime katılırsa bundan mutluluk duyacağımızı ifade ettim. Böyle bir karar alması halinde kendisini de adayımız olarak kabul eder, memnuniyetle her türlü desteği veririz'' şeklinde konuştu.

Adayımızın Yılmaz Bey olmasını isteriz

Bir başka soruyu yanıtlarken de CHP'nin aday çıkarmama gibi bir lüksü bulunmadığını, Eskişehir'de de aday çıkarmak zorunda olduklarını belirterek, ''Ama adayımızın Yılmaz Bey olmasını isteriz'' dedi. ''Bizim için en güvendiğimiz yerler dahil olmak üzere hiçbir zaman 'biz burayı alacağız' diye açıklamayı uygun görmemişimdir. Bu seçmenin takdirine saygısızlık'' görüşünü ifade eden Baykal, bunun bir iddiasızlık olmadığını da vurguladı.

Başka bir soruyu yanıtlarken de siyaseti hiç bir zaman bir kariyer olarak görmediğini, bir misyon olarak algıladığını belirten Baykal, ''Bana partim ve milletim sorumluluk yüklediği, benden hizmet beklediği ve Allah'ın da sağlık ve mecal verdiği sürece görevimi, bazen partinin başında bazen partinin içinde, bazen partinin kenarında da olsa aynı heyecanla, aynı doğrultuda yapmaya devam ederim'' dedi.