'Yoksa Başbakan halife mi olmak istiyor?'

TBMM Genel Kurulu'nda, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü bütçeleri ele alınıyor.

Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü bütçeleri üzerinde MHP grubu adına konuşan Bal, Türk toplumunun artık kadına hak ettiği değeri vermediğini ileri sürdü. Bal, çocukların, televizyon ve internette kadına yönelik şiddeti doğa olayı gibi izlendiğini, bu programlarda kadınların ticari ve cinsel meta olarak yansıtıldığını ifade etti.

"Türkiye'de her 3 kadından biri şiddet görüyor ve buna karşı hiçbir çaresinin olmadığını düşünerek hayatını sürdürüyor'' diyen Bal, şöyle devam etti:
''Bizim kültürümüzde baş tacı olduğunu söylediğimiz, dini inançlarımıza göre cennetin ayaklarının altında olduğuna inandığımız kadınlar şiddet görüyor. Yüzeysel pilot uygulamalar veya bir kaç yasal düzenlemeyle baş edilemeyen bu sorun karşısında bakanlığımız neler yapmayı planlıyor? Yani şiddet olsun sonra bir kurumsal çözüm bulalım mantığı ile hareket edilmemeli. Kadın sığınma evleri yetersiz. Bu konuda çıkan kanunlara rağmen belediyelerin kadın sığınma evleri açması sembolik olmaktan ileri gitmedi. Üstelik bu sığınma evleri, rehabilite etmekten çok uzak. Sadece barınak olarak kullanıldığından ruhsal sağlığın daha kötüye gitmesine neden oluyor.''

MHP'li Bal, kadını görünür kılacak olanın, istihdam olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'de istihdam edilen kadın sayısının her yıl azaldığını iddia etti. Toplam sigortalıların yüzde 12'sinin kadın olduğuna işaret eden Bal, Türkiye'de işten çıkarmaların önce kadınlardan başladığını söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın her aileye 3 çocuk önerisine de değinen Bal, ''Keşke şartlar müsait olsa, 3 değil daha fazla çocuk sahibi olunsa. Türk ailesi çocuğu da sever. Sizin söylemenize de gerek yok. Çocuk yetiştirmenin mesuliyetini kaldırabilecek bir ekonomik yapı ve sosyal güvenlik sistemi oluşturdunuz da bizim mi haberimiz yok?'' diye konuştu.

''Tübitak bilim nosyonuna yeniden kavuşturulmalı"

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanlığı bütçesi üzerinde söz alan MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş de Türkiye'de yeni bir bilim politikasının oluşturulması gerektiğini söyledi.

Kurumlara ayrılan rakamların büyük bir kısmının, ''telif'' adı altında personele ve bakanlıkta çalışan görevlilere verildiğini ileri süren Türkeş, bunun da Türkiye'deki bilimsel çalışmalara hiçbir faydasının olmadığını belirtti. Türkeş, ''TÜBİTAK tekrar bilimsellik nosyonuna kavuşturulmalıdır'' dedi.

MHP Kocaeli Milletvekili Cumali Durmuş da Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi Başkanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, çocuk barınma evlerinin fiziki durumlarının iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Durmuş, çocuk barınma evlerinde yaşanan olumsuz olayların kaynağının, kurumda çalışan personel olduğunu iddia ederek, SHÇEK'in bu çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini, bunun için önlem alınması gerektiğini kaydetti.

"Hiçbir bakan ülkemizi dünyaya rencide etme hakkına sahip değildir"

CHP Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu, Saray Çocuk Yuvasında, 2004'te yaptıkları incelemelerde durumu tespit etmelerine rağmen, olumsuzlukların giderilmesi için bir çaba gösterilmediğini belirtti. Çerçioğlu, ''Hiçbir Bakan, sorumluluk sahası olan bir konuda, ülkemizi dünyaya rencide etme hakkına sahip değildir'' dedi.

CHP Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur, TÜBİTAK'ın her geçen gün bilimsel yapısının özerklikten uzaklaştırıldıkça, bilimsellikten de uzaklaştığını ileri sürdü.
Erbatur, ''2004'ten beri usulsüz kadrolaşma sonucu deneyimsiz yöneticiler nedeniyle kurumun zafiyete uğratıldığını'' ifade ederek, kurumun ödenek yetersizliğiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.

Bilimsel araştırmaların özerk bir ortamda yapılması gerektiğini vurgulayan Erbatur, ''Kuruma yapılan siyasi müdahaleler nedeniyle ülkenin kalkınmasını sağlayacak çalışmaların yapılması mümkün değil'' dedi. Erbatur, TÜBA'nın 2002'den 2005'e kadar yaptığı çalışmalarda, insan hakları konusunun eğitim sistemine içselleştirilmesi için tavsiyelerde bulunduğunu ancak yerine getirilmediğini söyledi.

''Politikalar, sosyal sorunlar getirdi"

CHP Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Canan Arıtman ise, ''AKP'nin uyguladığı politikalar, halkımıza işsizlik ve yoksulluk gibi sosyal sorunlar getirdi. Bu durum en çok çocuk ve kadınları vurmaktadır'' dedi.

Sorunların çocukları sokağa ittiğini, bunun da çocukların karıştığı suçların artmasına yol açtığını savunan Arıtman, SHÇEK'in rutin işlerini bile yerine getirmekte zorlandığını, bütçesinin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu ifade etti.

Bütçenin, ekonomik kriz öngörülmeden hazırlandığını belirten Arıtman, ''Veriler ülkedeki her 5 kişiden 1'inin yoksul olduğunu gösteriyor. Yarattığınız sadaka politikasıyla işsiz ve yoksul vatandaşları kendinize muhtaç bırakarak siyasi rant sağlıyorsunuz. 'En az 3 çocuk yapın' diyorsunuz ama öngörülen her iki çocuktan birinin ileride yoksul olacağıdır'' diye konuştu. ''Hüseyin Üzmezler tahliye olmasın'' diyen Arıtman, çocukların korunması gerektiğini ve milletin bu güveni hissetmeye ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Doğuştan özürlü oranının yüzde 34 olduğunu kaydeden Arıtman, alınacak önleyici hizmetlerle çocukların özürlü dünyaya gelmesinin önüne geçileceğini, bunun da bakım masraflarını azaltacağını belirtti.
 

Saray çocuk yuvasındaki iddialar

CHP Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu ise bütçenin ''sosyal sorumluluktan uzak'' olduğunu ifade etti. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleriyle birlikte 2004'te Saray Çocuk Yuvasında inceleme yaptıklarını bildiren Çerçioğlu, inceleme sırasında çocukların el ve ayaklarından yatağa bağlandıklarını, aç, susuz ve yataksız odalarda kaldıklarını tespit ettiklerini anlattı.

CHP olarak gerekli uyarılarda bulunduklarını belirten Çerçioğlu, ''Biz tüm uyarılarda bulunduk ama AKP, yandaşlarını oraya yerleştirmek suretiyle çocuklara kötülük etmiştir. Sarah Ferguson'un görüntülerini tüm dünya izledi. Sayın Bakan, eğer çocukları düşünüyorsa, 2004'ten beri neden bu çocuk yuvası için çaba göstermedi. Türkiye Cumhuriyetinin hiçbir bakanı, sorumluluk sahası olan bir konuda, ülkemizi dünyaya rencide etme hakkına sahip değildir. Bunu yapanlar da makamını boşaltacak erdemliliği göstermelidir'' diye konuştu.

Türkiye'nin, OECD'nin 30 ülkesi arasında kadın istihdamında yüzde 26 ile sonuncu sırada olduğunu kaydeden Çerçioğlu, her 4 kadından sadece 1'inin iş gücüne katıldığını bildirdi.
Çerçioğlu, yeni dünyaya gelen çocuklarda ölüm oranının yüksek olduğuna dikkati çekerek, ''Çok çocuk tavsiyesi yapan bir Başbakanın olduğu ülkede, doğan çocuklar yaşatılamadı. Çocuk denilince AKP'nin aklına milletvekillerinin çocukları geliyor, onların önü açık'' dedi.

''Saray çocuk yuvasına gideniniz yok"

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Saray Çocuk Yuvasının her milletvekilinin denetim ve izlemesine açık olduğunu belirterek, ''Saray çocuk yuvasına gideniniz yok. Bu işin sadece siyasetini yapıyorsunuz'' dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, 5. Tur görüşmeler tamamlandı. Devlet Bakanı Çubukçu, görüşmeler sonunda milletvekillerinin Saray Çocuk Yuvasıyla ilgili sorularını cevaplandırdı. Saray Çocuk Yuvasının, her milletvekilinin denetim ve izlemesine açık olduğunu hatırlatan Çubukçu, söz konusu yuvanın Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi tarafından gizlice denetlendiğini bildirdi.

Çubukçu, ''Oralara bir gidin de sonra konuşun. Saray Çocuk Yuvası Ankara'da olmasına rağmen gideniniz yok. Bu işin sadece siyasetini yapıyorsunuz. Keşke gitseniz de orayı görseniz. Zerre kadar vicdanınızın olmadığını düşünüyorum. Bu işin siyaseti size de zarar verir, bize de zarar verir. Siyasetini yapacağımız çok konular var'' diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Devlet Bakanı Çubukçu'nun ''Sizde zerre kadar vicdan yoktur'' sözünü kabul etmediğini, bu sözü kınadığını söyledi.
 

Medeniyetler ittifakı

CHP Muğla Milletvekili Ali Arslan, 5. tur görüşmelerinde şahsı adına söz aldı. Türkiye'nin Medeniyetler İttifakına katkı sunmasını eleştiren Arslan, ''Türkiye Cumhuriyeti Medeniyetler İttifakını, 1923'te Cumhuriyeti kurarken yapmıştır. Medeniyetler çatışması ileri sürülüyor. Kim çatışıyor? ABD ile Taliban ve El Kaide çatışıyor. Siz onların temsilcisi misiniz? İslam medeniyetini, kimin adına savunuyorsunuz? Yoksa Başbakan halife mi olmak istiyor? Türkiye Cumhuriyetinin, o ittifaktan, eş başkanlıktan çekilmesi gerekir; Anayasaya aykırı'' diye konuştu. Arslan, kadınların eğitim ve iş gücüne katılımlarına ilişkin yapılanların yetersiz olduğunu savundu.

Özürlülere yasayla verilen hakların yönetmeliklerle geri alındığını ileri süren Arslan, 17 bin özürlüye daha önce aldıkları maaşlardan dolayı toplam 18 milyon YTL'lik icra işlemi başlatıldığını bildirdi. Devlet Bakanı Aydın, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevaplandırdı. Aydın, milletvekillerinin talep etmeleri halinde Medeniyetler İttifakı konusunda kendileriyle detaylı bir şekilde görüşebileceğini söyledi.

Medeniyetler İttifakının BM bünyesinde olduğunu bildiren Aydın, ''Bu proje, İslam ülkesi veya El Kaideden ibaret değil. 80 ülke de BM bünyesinde destek vermek için Medeniyetler İttifakında... Buradaki ülkelerden 75-76'sı laik ülkedir. Medeniyetler İttifakının laiklikle bir ilgisi yok. Açın raporları okuyun, Türkiye'nin laik olmasının ne kadar örnek olduğu raporda var'' diye konuştu.

TBMM Genel Kurulu'nda, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü bütçeleri kabul edildi.

Genel Kurulda 6. turda, Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarının bütçeleri görüşülüyor.