İşçiye ve memura göre, 2008 kayıp bir yıl

Türk-İş Bölge Temsilcisi Mustafa Kundakçı, 2008 yılını değerlendirdi ve 2009 yılından beklentilerini sıraladı. Kundakçı, 2008 yılının işçiler açısından olumlu geçmediğini, örgütlenme konusunda büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirtti. İşçilerin ve çalışanların haklarını koruyup geliştirebilmesinin birinci koşulunun örgütlenme özgürlüğü olduğunu kaydeden Kundakçı, ancak bunun mümkün olmadığını savundu.

Kundakçı, ''Yörsan'da çalışan 450 işçi sendikalı oldu diye işten çıkarıldı. Bir yıldan fazladır işe alınmayan bu işçiler, haklarını geri alabilmek için mücadele ediyor. İdare bunu çözmek istemiyor. Yargı da geç karar veriyor. Hakkın, adaletin tescilinin temin edilmesi güçleşiyor. Hala bunu Yörsan'da gerçekleştiremedik'' dedi.

Enerji ve doğal gaza yapılan zamlar nedeniyle asgari ücretlilerin fakirleştiğini kaydeden Kundakçı, ücret bakımından da 2008 yılında bir gerileme yaşandığını ifade etti. 2008 yılında sosyal güvenlik haklarının budandığını vurgulayan Kundakçı, 5510 sayılı yasayla sosyal güvenlikte kazanılmış hakların geri alındığını söyledi. Kundakçı, 2003 yılında çıkarılan iş yasasının sosyal barışı getirmediğini, 2003 yılından bu yana iş yasası nedeniyle Türkiye genelinde 25 bin kişinin işini kaybettiğine dikkati çekti.
 

Mali kriz reel sektörü etkilemiştir

2008 yılı sonunda Türkiye'nin kusuru olmamasına rağmen yaşanan mali krizden finans sektörünün etkilenmediğini, ancak reel sektörün etkilendiğini savunan Kundakçı, bu kriz nedeniyle özellikle tekstil ve toprak sanayinde çok sayıda işçinin işini kaybettiğini vurguladı.

Kundakçı, aynı sıkıntıların otomotiv ve yan sanayisinde de yaşandığını dile getirdi.
Krizle birlikte istihdamda büyük daralmalar yaşandığını anlatan Kundakçı, 2009 yılındaki beklentilerini ve şöyle sıraladı: ''Alınacak tedbirlerle olumsuz tablodan, olumlu hale çıkılabilir. Çalışanları huzura kavuşturacak birkaç tedbir alınması lazım. Bunlardan en önemlisi sosyal devlet olmaktır. Serbest piyasa ekonomisi dışında yeni bir ekonomik model oluşturulmalıdır. Yeniden KİT'ler kurulabilir. Planlı bir ekonomiye geçilmelidir. Devlet ekonominin içinde ağırlığını hissettirmeli, özelleştirmelerden vazgeçilmelidir. İşsizlik sigortasında biriken 37 milyar, ödeme koşulları gevşetilerek ve miktarı artırılarak işsiz kalanlara ödenmelidir. Asgari ücret artırılmalıdır. Devlet mutlaka yatırım yapmalıdır. Yerli malı üretimi teşvik edilmeli. Herkes el ele vermelidir. Dünyada yaşanan bu krizle ilgili ülkemiz üretim yapabilecek tüketimi teşvik edecek politikalar üretmelidir. Kriz fırsatçıları yaratılmamalı. 2009, umut aşılayacak bir yıl olmalıdır.''
 

"Memurlar sürekli değer kaybına uğramıştır"

Kamu-Sen İzmir Temsilcisi Ahmet Doğruyol da 2008 yılının memurlar açısında kayıpların yaşandığı bir yıl olduğunu ifade etti. Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) 3 bin dolarlardan 9 bin dolarlara çıktığının açıklandığına dikkati çeken Doğruyol, ancak bu artışın memurlara yansımadığını savundu.

Doğruyol, ''Memurlara enflasyon oranında yapılan zamlarla sürekli değer kaybına uğramıştır. GSMH 3 bin dolarlardan 9 bin dolara çıktıysa memurlar refah payını alamamıştır. Bu demektir ki memurlar yüzde 200 oranında alacaklılar'' dedi.

Reel enflasyonun yüzde 20'lerde olduğunu kaydeden Doğruyol, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndaki yeni yapılanmayı da tasvip etmediklerini söyledi. Doğruyol, 11 milyon kişinin kayıt dışı çalıştığını, çabaların bu vatandaşların kayıt altına alınması yönünde olması gerektiğini belirtti. kriz nedeniyle 50 bin civarında küçük işletmenin kapandığını ve bir işsiz ordusu oluştuğunu, Hükümetin bu konuda çaba harcamasını istedi. Doğruyol, yeni yılda asgari ücretten verginin kaldırılmasını ve herkesin kayıt altına alınması gerektiğini sözlerine ekledi.