"Şam'dan sonra sıra Tahran ve Ankara'da"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Doğu Sorunu kapsamında; İran, Türkiye, Irak ve Suriye topraklarında dört parçalı Büyük Kürdistan planlandığını ileri süren Bahçeli, "Bağdat ve Şam'dan sonra; Ankara ve Tahran'ın dönüşmesi bunun için öncelikli hedeftir" dedi.

Yayınlanma: 08.12.2011 - 19:59
Abone Ol google-news

MHP lideri Bahçeli, Meclis'te 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı hakkında konuştu. Başbakan Erdoğan'ın rahatsızlığından dolayı görüşmelere katılmadığını anımsatan Bahçeli, "İyi niyet ve rekabet prensipleri doğrultusunda karşılıklı siyasi mücadele içinde olduğumuz Sayın Başbakan'ı; böylesi bir dönemde burada görmeyi samimi bir şekilde arzuladığımızı ifade etmeliyim. Kendisinin, geçirmiş olduğu rahatsızlıktan kurtularak bir an önce aramıza dönmesi ve sağlığına tam olarak kavuşmuş bir halde görevinin başına geçmesi en içten dileğimizdir" diyerek geçmiş olsun dileğinde bulundu.

"Kaos zinciri Suriye'ye uzanıyor"

2012 bütçesinin hem Türkiye hem de komşu ülkelerde ciddi ekonomik, siyasi sorunların yaşandığı bir dönemde görüşüldüğüne dikkat çeken Bahçeli, "Bugün etrafımız hakikaten ateş çemberine alınmıştır" dedi.

Arap Baharı diye adlandırılan gelişmeleri Büyük Ortadoğu Projesi'nin emir ve denetimi altında, kitlelerin memnuniyetsizliğinin tahrik ve provoke edilerek yaşandığını iddia eden Bahçeli, "1916'dan beri yabancı başkentlerde, karanlık odalarda, kirli mekânlarda paylaşıma, bölüşüme konu olan Ortadoğu'nun bir kez daha masaya yatırılması için uygun iklim beklenmiş ve sonunda da elde edilmiştir" dedi. Haçlı zihniyeti demek olan bu kutsal ittifakın; insafı, merhameti ve acıma duygusu olmadığını savunan Bahçeli, bu çevrelere çanak tutanları ihmal etmemek gerektiğini söyledi.

"AKP, Suriye çıkmazına itiliyor"

Arap Baharı ismiyle şirinleştirilmeye ve masumlaştırılmaya çalışılan büyük karışıklıkların ve kaos zincirinin Suriye ile devam edeceği iddiasında bulunan Bahçeli, AKP iktidarının da göz göre göre buna alet olduğunu savundu. AKP'nin, Suriye çıkmazına itildiğini kaydeden Bahçeli, "Büyük Ortadoğu Projesi'nin Müslüman toplumlarına kabul ettirilmesi ve toplumsal dönüşümün sağlanması için AKP Hükümeti kullanılmak istenmektedir. Vicdanına, irfanına ve basiretine güvendiğim Adalet ve Kalkınma Partisi'ndeki değerli milletvekili arkadaşlarım bunun mutlaka muhasebesini yapacaklardır. Tehlike ciddidir; bu itibarla hafife almamız, görmezden gelmemiz mümkün değildir" dedi.

Irak, Tunus, Trablus, Libya'da yaşananları anlatan Bahçeli, "AKP Hükümeti başından beridir; suflörü Batı, kılavuzu BOP olan kanlı bir oyunun dişlileri arasında kalmış ve olaylara yabancı başkentlerin gözüyle ve bakış açısıyla yaklaşmıştır" dedi.

"Şam'dan sonra sıra Tahran ve Ankara'da"

Şam'ın düşmesinin beraberinde telafi ve ikamesi çok zor olacak vahamet derecesi yüksek hadiselere kapı aralayacağını ileri süren Bahçeli şöyle devam etti: "Şam'dan sonra BOP depremi durmayacak, bu Haçlı fitnesi ve şiddeti görüş alanına Tahran ve Ankara'yı alarak ilerleyecektir. Amaç sınırların, yönetimlerin ve haritaların yeniden tanzimidir. Amaç yeni kanlı yüzlerin, otoriter anlayışların yeniden kurulmasıdır. Ve amaç ekonomik menfaatlerin yeniden gözden geçirilmesi, Ortadoğu'nun ve İslam âleminin hayat damarlarının kurutulmasıdır. Önümüzdeki süreçte etnik ve mezhep ayrılıkları daha da körüklenecek, suni bölünmeler oluşturulacak, farklılıklar toplumsal yapının hücrelerine yedirilecektir."

"Suriye ile Türkiye savaş sınırına geldi"

"Suriye ile Türkiye fiili savaş şartlarının sınırına gelmiş ve dayanmıştır"
diyen Bahçeli, karşılıklı yaptırım kararları, sınırlardaki gerginliklerin bu sürecin bir neticesi olduğunu söyledi.

"Arap Birliği'nin demokrasi çağrısı komedi"

Arap Birliği'nin demokrasi ve özgürlük konusundaki izahatları ve çağrılarını "komedi" olarak nitelendiren Bahçeli, "Bu ülkelerin hangisinde tam olarak demokrasi var. Hangisinde özgürlükler teminat altındadır ve muhalefete izin vardır? Bu ülkelerin hangisinde düşünce ve fikir belirtme serbestliği ve rahatlığı bulunmaktadır? Arap Birliği kimi kandırmaktadır? Kimleri ve hangi saldırıları meşrulaştırmaya çalışmakta ve neyi önünü almaktadır? Basra Körfezinden Kızıldeniz'e kadar olan bütün bölgenin batağa saplanmasının sorumlusu Şam yönetimi midir?" diye sordu.

Sudan, Somali, Bahreyn ve Tahrir Meydanındaki olumsuzlukların neden görülmediğini soran Bahçeli, "Suriye'ye ulaşan fırtına, emin olun, Şam'ın çatısını uçurursa bölgemiz bağlamında çok sıkıntılı ve kontrol edilemeyen gelişmeler vücut bulacaktır. Zalimlerle birlikte olmayacağız derken, gerçek zulümlere zemin hazırlamak, bölünmelere, kavgalara ön ayak olmak affedilemeyecek bir ahlaksızlık ve kötü niyetlilik olacaktır" dedi.

Hükümete "dört parçalı büyük Kürdistan" uyarısı

Sağduyulu milletvekillerine seslendiğini söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti: "Komşu ülkelerin içişlerine karışanlar, muhaliflerini besleyerek silahlandıranlar, aynısının başkaları tarafından ülkemize karşı uygulanması halinde hükümet ne yapacaktır ve hangi yolu izleyecektir? Etnik bölücülüğün destek bulması ve himaye görmesi halinde bugünden bir tedbiri ve düşüncesi var mıdır? Hükümeti uyarıyorum, girdiği karanlık yoldan dönsün. Bölgemizde Doğu Sorunu kapsamında; İran, Türkiye, Irak ve Suriye topraklarında dört parçalı Büyük Kürdistan planlanmaktadır ve bu adım adım ilerletilmektedir. Bağdat ve Şam'dan sonra; Ankara ve Tahran'ın dönüşmesi bunun için öncelikli hedeftir."

Bahçeli, AKP hükümetini, "İsyana katliam demeyin. Kahramanlarla canileri aynı kefeye koymayın. Şehitle teröristi bir görmeyin. Cumhuriyet'e ve kurucu kahramanlara hakaret edenleri heyecanlandırmayın, korumayın. 1919'daki teslimiyetçi yabancı hayranlarına özenmeyin, onları değil; kutlu ceddimizin iftihar edilecek davranışlarını örnek alın. Tarihimize küfredenleri, Türk milletinden neredeyse yaşadığından, soluk aldığından dolayı özür bekleyenlere göz açtırmayın ve onurluca mücadele edin" sözleriyle uyardı.

Yeni Anayasa uyarısı

Yeni Anayasa çalışmalarına da değinen Bahçeli, "Ortadoğu sokaklarında, meydanlarında değiştirilen yönetimlerin ve sallanan rejimlerin bir benzeri; ümit ederim ki ülkemizde anayasa yoluyla olmaz ve böylesi bir düşüklüğün tarafı olmayı inşallah kimse tercih etmez" dedi. Vatandaşlık kavramı üzerinden başlatılan ve anadil eğitim taleplerini de içeriğine alan tartışmaların, meydan okumaların ve dayatmaların nerede duracağı ve hangi karanlık isteklere ortam sağlayacağının herkesçe bilindiğini kaydeden Bahçeli, "Bu coğrafyada gelecek Türk milletiyledir. Türk vatanının teminatı büyük Türk milletidir. Bunun dışında her yol, düşünce ve yaklaşım macera ve sonu olmayan hayalperestliktir" dedi. Tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek dil dışındaki her teklifin ayrılıkta, bölünmede, çözülmede, dağılmada mutabakat arayışı olacağını ileri süren Bahçeli, buna rıza göstermelerinin mümkün olmadığını söyledi.

Bütçe finansmanı bedelli, 2B, özelleştirme

Başta cari açık olmak üzere birçok sorunun kalıcı ve kronik hale geldiğini savunan Bahçeli, hesap ve rakam oyunlarına başvurulduğunu belirterek cari açık ve dış ticaret açığında da Cumhuriyet tarihinin rekorları kırıldığını söyledi. Krizin iyi yönetildiğini ve bunun Avrupa ülkeleri tarafından örnek alınması gerektiğini iddia etmenin 'bulanık suda balık avlamaktan ve basireti bağlanmış bir siyasetin çarpıklıklarından başka bir şey' olmadığını kaydeden Bahçeli, ekonomide yeni ufuklara, yollara ve milli çarelere ihtiyaç olduğunu söyledi.

Bütçenin belirlenmiş makro büyüklüklerle paralel olmayan gelir elde edileceği varsayımı üzerine inşa edildiğini ileri süren Bahçeli, "Tahminlerin tutmayacağı da baştan kabul edilmiş ve vergiler yoluyla vatandaşlarımızın cebine el uzatılmış ve göz koyulmuştur. Gider ve gelir yapısı incelendiğinde, 2012 yılında bütçenin finansmanında; özelleştirme, bedelli askerlik ve 2/B gelirleri gibi bir defalık kaynaklara ağırlık verileceği anlaşılmaktadır" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon