Borçlar kanunu tasarısı kabul edildi

TBMM Adalet Komisyonu'nda çalışmaları yaklaşık iki aydır süren Türk Borçlar Kanunu Tasarısı kabul edildi. Komisyon, 649 maddelik tasarı üzerinde ara vererek sürdürdüğü çalışmalarını yaklaşık iki ayda tamamladı

Yayınlanma: 25.12.2008 - 15:59
Abone Ol google-news

TBMM Adalet Komisyonu Ahmet İyimaya başkanlığında toplanarak, bugünkü çalışmalarında bloke edilen maddeleri yeniden müzakere etti. Komisyon, kiracı-ev sahibi ilişkini içeren düzenlemelerin de aralarında bulunduğu bazı maddeleri, tekriri müzakere yoluyla yeniden görüştü.
 

Kiracı lehine düzenleme

AKP Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü'nün, kiracı-ev sahibi ilişkisini düzenleyen 2 madde üzerinde verdiği değişiklik önergeleri, kabul edilerek, kiracılar lehine düzenleme yapıldı. Köylü'nün değişiklik önergesiyle kiraya verenin, sözleşmede aksi öngörülmemişse, kiralananın kullanımıyla ilgili olmak üzere, kendisi veya üçüncü kişi tarafından yapılan yan giderlere katlanacağını düzenleyen tasarının 302. maddesindeki, "sözleşmede aksi öngörülmemişse" ifadesi metinden çıkarılarak, bu giderleri karşılamanın kiraya verene ait olması konusuna açıklık getirildi.

Komisyon, Köylü'nün diğer önergesi doğrultusunda, ödenmemiş kira borcunun iki katına kadar ceza öngörüleceği yönünde daha önce yaptığı düzenlemeden de vazgeçerek, ceza koşulunu kaldırdı. Öngörülmeyen olağanüstü durumlar ortaya çıktığında, kira bedeli, yabancı para olarak belirlenen kira sözleşmeleri, yeni koşullara uyarlanabilecek.

 

Bedensel zararlarda tazminat

Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümleri ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacak. Kısmen veya tamamen rücu edilmeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu zararların belirlenmesinde gözetilmeyecek, zarar veya tazminattan indirilmeyecek.

Nişanlıya, sevgiliye kumaya tazminat isteme hakkı

Yeni Türk Borçlar Kanunu'na göre hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek. "Zarar gören veya ölenin ailesi" ile sınırlı olan haksız fiilden doğan manevi tazminatın kapsamını genişleten tasarıya göre, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilecek. Yargıtay içtihatlarının bulunduğu bu konunun kanuna girmesiyle, beraber olup aralarında resmi nikah olmayanların, nişanlı ve sevgililerin tazminat istemleri, yasal dayanağa kavuşmuş olacak.

Açığa atılan imza geçerli sayılacak

Adalet Komisyonu'da kabul edilen Türk Borçlar Kanunu Tasarısı şu yenilikleri getiriyor: "Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli elektronik imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracak. Açığa atılan imzanın üzerine sonradan yazılan metnin, imza atanın iradesine uygun olduğu kabul edilecek. Durumun özelliği aksini göstermedikçe, yazılan metnin anlaşmaya aykırı olduğunu ispat yükü, açığa imza atan kişiye ait olacak."

Bireye korunma tedbirleri

Bankalar, sigorta, seyahat ve taşıma işletmeleri gibi şirketler tarafından önceden hazırlanan soyut ve tek yanlı sözleşmelere karşı bireyleri koruyan hükümler, Borçlar Hukuku'na ilk defa girecek. "Kitle Sözleşmesi", "Katılmalı Sözleşme", "Tip Sözleşme" denilen sözleşmeler için belirlenen "Genel İşlem Koşulları" ile bireyin korunması sağlanacak.

Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanacak. Genel işlem koşullarının belirleyicileri, "tek yanlı, dilediği gibi sözleşmeyi değiştirme ya da yeni düzenleme yapma" yetkisine sahip olmayacak.

Tehlike sorumluluğunun, genel ilkeleri belirlenen tasarıya göre, önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumlu olacak. Bir işletmenin, mahiyeti veya faaliyette kullanılan malzeme, araçlar ya da güçler göz önünde tutulduğunda, bu işlerde uzman bir kişiden beklenen tüm özenin gösterilmesi durumunda bile sıkça veya ağır zararlar doğurmaya elverişli bulunduğu sonucuna varılırsa, bunun önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletme olduğu kabul edilecek. Haksız fiilden doğan tazminat isteminde, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıl olan kısa zaman aşımı süresi, 2 yıla çıkarılacak.

Sosyal güvencesi olmayanlara güvence geliyor

Hiçbir sosyal güvenceden yararlanamayacak durumda olan, uğradığı zararın giderilmesi için acil parasal desteğe ihtiyaç duyanlara, "geçici ödeme" yapılabilecek.
Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak. Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek.
 

Sözleşmelere ekonomik kriz ayarı

Kanuna göre ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler değişen koşullara göre uyarlanabilecek. Buna göre, sözleşmenin yapıldığı sırada, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçlenmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa, borçlu, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanması isteyebilecek.

Kanuna göre alıcı, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilecek. Alıcı, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteyebilecek, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteyebilecek.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler