Türkiye'nin zengin, dindar 'elit' kesimi

New York Times gazetesi, Türkiye'de son yıllarda yükselişte olan zengin dindarların yaşam tarzının inceledi. Haberde, Türkiye'de son yıllarda zengin dindar bir 'elit' kesimin oluştuğu ve bu elitin "zenginlik testi"nden geçtiği belirtildi. Gazete, "Bazıları dindar Türklerin, bu testte başarısız olduğunu söylüyor ve son ekonomik krizi, kötü tüketim aşırılıklarına düşkün olanlar için bir ders gibi görüyor" yorumunu yaptı.

Yayınlanma: 26.12.2008 - 09:35
Abone Ol google-news

New York Times gazetesi, Türkiye muhabirini Sabrina Tavernise imzası ile Türkiye'de son yıllarda yükselişte olan zengin dindarların yaşam tarzının incelendiği geniş bir haber yayınladı.

Türkiye'nin dindar işadamlarının yıllarca perde, şekerleme ve kanape üreterek "imparatorluklar"ı tesis ettiklerini ancak hiçbir zaman "elit" tarafından kabul edilmediğini öne süren gazete, şöyle devam etti:
"Şimdi bu grubun kendi elidi oldu ve Türkiye de, daha açıkça dindar bir ülke haline geldi. (Bu grup) ilhamı İslam'dan alan siyasi bir parti iktidara getirdi ve Türkiye'yi Avrupa'nın en büyük yedinci ekonomisi dönüştürmeye katkıda bulundu.
Ve diğer Müslüman toplumları, radikallerle uğraşırken, Türkiye'nin dindar tüccar sınıfı, zenginlikler ile mücadele ediyor."
 

Tüketim aşırılıkları

Önemli bir imalatçının kızı olduğu belirtilen Sehminur Aydın da "Müslümanlar, eskiden yoksulluk sınavından geçerdi şimdi ise zenginlik testine konuluyor" sözlerini aktaran gazete, şunları yazdı:
"Bazıları, dindar Türklerin testte başarısız olduğunu söylüyor ve son ekonomik krizi, bir Türk iç mimarının eseri ile özetlenebilecek, Swarovski kristalleri ile süslenen muslukları donatılmış banyo odası, yatak odasında havuz ve namaz sırasında uzak kumanda ile tavana kadar yükseltilen kanape gibi, en kötü tüketim aşırılıklarına düşkün olanlar için bir ders gibi görüyor."

New York Times, ekonomik kriz ne kadar ciddi olursa olsun, dindar zengin sınıfının, Türkiye'deki artık güçlü olduğu gerçeğinin, sadece eski laik elit için değil, "iyi Müslümanlar" için de bir meydan okuma oluşturduğu yorumunu yaptı.

Dindar işadamlarının kendilerini, "Protestan iş etiğine sahip Müslümanlar" olarak tanımladıklarına dikkat çeken gazeteye konuşan, ailesi büyük bir şekerleme şirketine sahip olduğu belirtilen Osman Kadiroğlu da, "Arap ülkeleri gibi petrol zenginliklerimizin üstüne yatamayız. Üretmekten başka bir seçeneğimiz yok" şeklinde konuştu.

 

Lüks arabalara düşkünlüğü bağışlarla telafi edilir mi?

ABD'li gazete, Mehmet Şevket Eygi'nin, "lüks ve aşırı tüketim"e düşkünlüğüne yönelik eleştirilere yer verdiği haberinde İslam'ın "israf" kavramının, gerektiğinden fazla harcama yapılmasını yasakladığını ancak bu konudaki çizginin net olmadığını belirterek, birçok zengin Müslümanın, lüks arabalarına düşkünlüğünün, yoksullara bağışlarıyla telafi edilip edilmeyeceği sorularına yanıt aradığını kaydetti.

New York Times, İslam'ın, gelirlerin bir bölümünün yoksullara sadaka olarak verilmesini emrettiğine dikkat çekerken de Deniz Feneri'ne yapılan bağışların, 2001-2006 döneminde 100 kata yakın bir artışla 62 milyon doları bulduğunun altını çizdi.

Dindar zenginlerin yaptığı bağışların çeşitli örneklerini veren gazete, bu çerçevede Bayan Aydın'ın 25 aileyi geçirdiğini de yazdı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler