Pera'da festival tadında belgeseller

Pera Müzesi Film Etkinlikleri kapsamında Pera Film'in 6-29 Ocak 2012 tarihleri arasında Pera Müzesi Oditoryumu'nda gösterime sunduğu Cinéma Vérité Öncüler: Pennebaker ve Hegedus programı, belgesel film dünyasına kaçırılmaması gereken bir yolculuğa çıkarıyor.

Yayınlanma: 05.01.2012 - 12:22
Abone Ol google-news

D.A. Pennebaker ve Chris Hegedus günümüzde yaşayan, müdahaleci olmayan, cinéma vérité tarzı film yapımcılıkları ile ünlü ikili. Pera Film ikiliyi şu sözlerle tanıtıyor; “D.A. (Donn Alan) Pennebaker, cinéma vérité'nin öncülerinden kabul edilir. Pennebaker ve çalışma arkadaşı Richard Leacock, 60'lı yılların başlarında, ilk gerçek anlamda taşınabilir 16 mm. senkronize kamera ve ses kayıt sistemini geliştirmiştir. Bu kamera, film yapımcılığında bir çığır açmanın yanı sıra, günümüzde bir hayli popüler olan doğrudan ve anında çekim stilini ortaya çıkarmıştır. Pennebaker’ın ilk filmi 1953 tarihli kısa metrajlı Daybreak Express'tir (Şafak Ekspresi). Pennebaker, 1967 yılında, Bob Dylan'ınİngiltere turnesi sırasındaki son akustik konser performansını takip eden, ufuk açıcı klasik Don’t Look Back (Geriye Bakma) filmini çekti. Ardından gelen Monterey Pop, Keep On Rockin’ ve Ziggy Stardust and the Spiders from Mars filmlerinde, önemli müzik performanslarınıkaydetmeyi sürdürdü. 1976 yılında partneri ve gelecekteki eşi Chris Hegedus ile çalışmaya başladı. İkili, aralarında 1998 tarihli Moon Over Broadway (Broadway Üzerinde Ay) ve 1993 tarihli ve Oskar Ödülü'ne aday gösterilen ve National Board of Review’un En İyi Belgesel Filmi D.W. Griffith Ödülü'nü kazanan The War Room (Savaş Odası) filmlerini birlikte yönetti. Pennebaker ve Hegedus, 1970'lerden beri yaklaşık 30 filme imza attı. İkilinin en son işbirliği Kings of Pastry (Pastanın Kralları), Fransız hamur işi aşçısı yarışmasıM.O.F.'i inceliyor.”

Bu festival tadında gösterimlerde, Pennebaker ve Hegedus'dan uzun ve kısa metraj 11 adet filmi beş ana başlık altında: “Yeni Belgesel”, “Amerika Seçime Gidiyor”,“Doğrudan Müzik”, “Jean-Luc Godard” ve “Bir Portre” meraklısıyla buluşacak.

 “Yeni Belgesel” bölümünde Pastanın Kralları,“Jean-Luc Godard” başlığı altında "Öğlen Bir", “Amerika Seçime Gidiyor” altında "Savaş Odası" ve "Savaş Odasının Dönüşü" fimleri yer alıyor. “Doğrudan Müzik” bölümünde ise 1960’ların Amerikan müziği mercek altına alınıyor: Geriye Bakma, Monterey Pop, Jimi Monteray’de Çalıyor Shake - Otis Monteray’de, Alice Cooper ve Little Richard. Son başlık “Bir Portre” altında ise sinemacı Richard Leacock’a saygı niteliğinde Bir Stravinsky Portresi filmi gösterilecek.

Pera Müzesi Oditoryumu'nda gerçekleişecek gösterimler Türkçe altyazılı ve indirimli müze giriş biletiyle izlenebilecek.
 
Pastanın Kralları

2009, 84’, ABD / renkli /Chris Hegedus, D.A. Pennebaker

Pastanın Kralları perdeye daha önce hiç tanık olunmamış görüntüler getiriyor: 16 Fransız pasta aşçısı, üç gün sürecek ve zarif çikolatalardan, neredeyse 2 metrelik şeker heykelleri yaratmak üzere yapılan karışıma, şekil verme ve süsleme çalışmalarına katılıyor. Bu, MOF (Meilleur Ouvrier de France) yarışması tüm pasta şefleri açısından önemli bir onaylanma; bir rüya ve bir takıntı. Film, Chicago'daki The French Pastry School'un kurucusu Jacquy Pfeiffer'ın bu olağanüstü yetenek, çelik gibi sinir ve şans gerektiren yarışmaya katılmak ve Cumhurbaşkanı Sarkozy tarafından Pastanın Kralı ilan edilme hayalleriyle Fransa'ya gidiş macerasını anlatıyor.

Savaş Odası

1993, 96’, ABD / renkli / Chris Hegedus, D.A. Pennebaker

Savaş Odası Bill Clinton’ın Little Rock, Arkansas’daki kampanya merkezinin adıydı. Basının bu küçük kaos bölgesine girişine çoğu zaman izin verilmiyor olsa da, film yapımcısı D.A. Pennebaker ve Chris Hegedus, kısıtlı bir giriş izni almış ve neredeyse 35 saatlik kayıt yapmayı başarmıştı. Savaş Odası belgeselinin ana kahramanlarıClinton’ın kampanyasını başından sonuna dek yöneten, sınır tanımayan bir tutkuyla ve Güneyli cazibesiyle görevini yapan, karizmatik, çabuk öfkelenen, bol küfürlü konuşan Cajun (Fransız asıllı Güneyli) James Carville ve iletişim direktörü rolünde daima sakin bir biçimde ekibi başkanlığa doğru idare eden, Rhodes’lu müthiş akademisyen George Stephanopoulos. Hegedus ve Pennebaker’ın kamerası bu iki dehayı Milli Demokratlar Kongresi, George Bush ve H. Ross Perot ile yapılan tartışma ve seçim yaklaştıkça, seçmenlerin ne yönde karar vereceğinin hiç belli olmadığı, endişe ve heyecanın doruklara ulaştığı son günlerde, kurdukları stratejileri ve bu stratejileri hayata geçirmelerini takip ediyor. Film çağımızda iki muhteşem adamın çaba ve kararlılıkla bir siyasi kampanyayıyönetme “ve kazanma” süreçlerini anlatan, merak uyandırıcı olduğu kadar aydınlatıcı bir maceranın öyküsü.

Savaş Odasının Dönüşü

2008, 82’, ABD / renkli / Chris Hegedus, D.A. Pennebaker

Bill Clinton’ın 1992 yılındaki başkanlık kampanyasının kamera arkasını perdeye taşıyan Savaş Odası’nın ardından on beş yıl sonra film yapımcısı Hegedus ve Pennebaker, başkanlık kampanya dünyasını SavaşOdasının Dönüşü ile tekrar ziyaret ediyor. Orijinal bir Sundance Channel yapımıolan filmde yer alan James Carville, George Stephanopoulos, Mary Matalin, Paul Begala ve Dee Dee Myers gibi önemli karakterleri yeniden bir araya getirerek, yarış süreçlerini tamamen değiştiren kampanya organizasyonuna tekrar göz atıyor. Buradaki isimler ve siyasetin içyüzünü tanıyan diğer kişiler 1992 yılındaki heyecan dolu günleri hatırlarken siyasi süreç ve medya kültürünün Clinton’ın başkanlığı zamanından beri ne kadar değişmiş olduğunu da inceliyor. Sonuç, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki seçim döngüsünün dünü ve bugününe ilgi çekici, düşündürücü bir bakış.


Öğlen Bir

1971, 95’, ABD /siyah-beyaz / D.A. Pennebaker (Jean Luc Godard, Richard Leacock)

New York’un üzerinde bir Amerikan yerlisi, bir yandan tellerle örülü bir asansörde yukarı doğru çıkarken, bir yandan da kolları arasında taşıdığı kasetçalardan duyulan, Vietnam hakkında radikal bir konuşmada geçen kelimeleri ve tamlamaları yüksek sesle taklit eder... bir siyasi aktivist Amerikan toplumundaki eşitsizlikler hakkında tartışır... radikal bir siyah militan Fransız sömürgecilik tarihi üzerine konuşur... müttefik asker kılığına bürünmüş bir oyuncu Afrika asıllı Amerikalılardan oluşan bir sınıf dolusu öğrenciyi kışkırtmaya çalışır... bir ‘rock’ grubu Manhattan’da bir binanın çatısında konser verir... işte bu 1968’in Amerikası’dır ve havada devrim salınmaktadır...

1968 yılında, Amerikan devriminin her an gerçekleşeceğine inanan Godard, D.A. Pennebaker ve Richard Leacock ile iş birliği yaparak, yeraltı dünyasının kalbindeki radikal ruh halini gözler önüne sermek üzere bir film üzerinde çalışmaya başladı. Filmin yapım aşamasındaki ismi One A.M. (GeceyarısıBir), aynı zamanda "bir Amerikan filmi" (One American Movie) anlamına geliyordu; fakat çektiklerinden memnun kalmayan Godard, projeyi tamamlamadan yarısında bıraktı. Pennebaker daha sonra Godard'ın çekmiş olduğu kayıtları,Godard'ın çekimleri esnasında kaydettiği kendi çekimleri ile bir arada kurguladı ve filmin ismini de One P.M. (Öğlen Bir) olarak değiştirdi. One P.M. ismi aslında One Parallel Movie (Paralel Bir Film) ya da One Pennebaker Movie as Godard called it (Godard'in deyişiyle bir Pennebaker filmi) anlamına da geliyordu. Cinéma vérité, siyasi tiyatro ve altmışların önemli radikallerinden Tom Hayden ile Eldridge Cleaver'ın yanı sıra sokaktaki sıradan insanlar ile yapılan röportajları da bir araya getiren film, o dönemin fotoğrafını çektiği gibi Godard'ın çalışma yöntemleri hakkında da ilginç ve zaman zaman komik içgörüler sunuyor.

Geriye Bakma

1967, 95’, ABD /siyah-beyaz / D.A. Pennebaker

“Benim asıl yapmak istediğim, Dylan kendi hayatını kamera karşısında oynarken ve onu ilgilendiren şeyleri gösterirken orada olmaktı. Bu tam olarak Dylan hakkında olmayabilir, çünkü Dylan filmin başından sonuna dek bir bakıma rol yapıyor. Ve bu da aslında onun hakkı...Birçoğumuz sadece yeterli olmaya razı iken, onun olağanüstü olmasıgerekiyordu."

D.A. Pennebaker

Pennebaker'ın Bob Dylan portresi, hem klasik bir belgesel hem de önemli bir popüler kültür eseri olarak, çığır açıcı şarkıcı ve bestecinin, bir halk ozanından, 'rock'ın trendsetter'ına dönüşme anını yakalıyor. Dylan'ın 1965 yılında gerçekleştirdiğiİngiltere konser turnesi sırasında çekilen Geriye Bakma, dikkat çekici véritétarzıyla olduğu kadar, sanatçının kendi sert ve çarpıcı karakteri ile de olağanüstü bir uyum sağlıyor. Londra'nın çoğu zaman karanlık bir arka plan yarattığı ve tamamı taşınabilir kamera ile siyah-beyaz çekilen belgesel, Dylan'ın kariyerinin oluşumunda önemli olan 60'ların başındaki monokrom albüm kapağıportrelerinin sinemadaki bir uzantısı özelliğine sahip.

Monterey Pop

1968, 98’, ABD / renkli / D.A. Pennebaker

Monterey Pop Festivali 1967 yılının Haziran ayında üç gün sürdü. Arena, en önemli beşkonserde tamame 10 bin kişi ile dolup taştı. Big Brother and the Holding Company ile birlikte şarkı söyleyen Janis Joplin’in sert ve güçlü konser performansı, onu zamanının en önde gelen kadın ‘rock’ müzisyenlerinden biri haline getirdi. The Who, harika bir setin ardından “My Generation” adlı şarkılarının sonunda tüm sahne ekipmanını parçalayarak performanslarını doruğa ulaştırdı. Jimi Hendrix (Jimi Hendrix Experience’ın Amerika’daki ilk performansında) bir gitarist ve şovmen olarak ustalığını, Marshall marka amfilerinin üzerine çıkıp ve Stratocaster marka gitarını yakarak ortaya koydu. Festivalin dikkat çekici performanslarından bir diğeri de Ravi Shankar’ın dinleyicileri meditasyona davet edici klasik Hint müziği ezgileriydi. Ve tabii ki Otis Redding de oradaydı. Bugün bile pek çok kişi, dinamik ‘soul’ müzisyeni Redding’in konserinin festivalin en başarılı performanslarından biri olduğunu düşünüyor. Pennebaker, üç gün süren festival boyunca gerçekleşen 32 performanslı 1968 Monterey Pop festivalini bu kutsayıcı belgeseliyle ekrana taşıyarak, Amerikan popüler kültürünün ufuk açıcı bu döneminin görüntüsünü, hissini ve hepsinden önemlisi seslerini yakalıyor.

Jimi Monterey’de Çalıyor

1985, 50’, ABD /renkli / D.A. Pennebaker, Chris Hegedus, David Dawkins
Jimi Hendrix'in 1967 yılında Monterey Pop Festivali'ndeki muhteşem performansı,sanatçının Amerika'daki müzik kariyerini başlattı. Hendrix'in festivaldeki performansının tamamını ekrana taşıyan bu filmde, sanatçının yeni grubu The Jimi Hendrix Experience ile birlikte Birleşik Krallık'taki çıkışını gösteren arşiv kayıtlarını da içeriyor.

Shake (Otis Monterey'de)

1986, 30’, ABD /renkli /D.A. Pennebaker, Chris Hegedus, David Dawkins
Film, Otis Redding’in 1967 yılında gerçekleşen Monterey Pop Festivali'ndeki heyecan verici performansının tamamı. Redding kariyerinin en üst noktası olarak kabul edilen Monterey konserinden birkaç ay sonra ölümcül bir uçak kazasında hayatını kaybetti.

Alice Cooper
1971, 15’, ABD /renkli / D.A. Pennebaker
1969 yılında gerçekleşen “Toronto Rock and Roll Revival” kapsamında Alice Cooper ve grubunun, müzisyenin arkadaşı Frank Zappa tarafından organize edilen ilk performansı.

Little Richard

1991, 30’ , ABD /renkli / Chris Hegedus, D.A. Pennebaker
1969 yılında “Toronto Rock and Roll Revival” kapsamında gerçekleşen Little Richard performansının tamamı.

Bir Stravinsky Portresi

1965, 58’, ABD / siyah-beyaz / Richard Leacock, Rolf Lieberman

Bu belgesel, besteci ve orkestra şefi Igor Stravinsky'yi California’daki evinde, Londra'da ve Hamburg'da orkestra provalarında takip ediyor. Belgeselde, Stravinsky'nin arkadaşları ve müzik yaparken işbirliği içinde olduğu kişiler ile görüşmeler yer alıyor. Aynı zamanda Stravinsky ve Balanchine'in“Variations” (Çeşitlemeler, Aldous Huxley anısına) üzerine tartışmalarını ve Suzanne Farrell ile birlikte yaptıkları Apolloisimli balenin provasını içeriyor. Cinéma vérité olarak da bilinen belgesel film akımını başlatan ve 1960'ların en yenilikçi belgesellerinin yaratıcısı olan İngiliz sinemacı Richard Leacock, 2011 yılının Mart ayında, 89 yaşındayken hayata veda etmişti.

www.peramuzesi.org.tr


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler