"Alevilere kaynak aktarmak için önerge verdik"

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Bostancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Anadolu ve Balkanlar 4. Alevi İnanç Önderleri'' toplantısında konuştu. Çelik, 2004 yılında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bir teklif götürdüğünü iddia etti.

Çelik, şöyle devam etti: ''Başbakan'a, 'Alevilik Türkiye'nin gerçeğidir ve Alevilerle ilgili birçok kirli bilgi ortada dolaşmaktadır. Biz ders kitaplarına, Alevilik nedir? Şii nedir? Caferi nedir? Bunları anlatan ama bunu sadece Alevi çocuklara değil, Türkiye'deki bütün çocukların anlayabileceği şekilde Aleviliği anlatan, bu bilgi kirliliğini ortadan kaldıran bir şey yapalım' dedim. Başbakan, 'Bu, geç kalmış bir teşebbüstür. Hemen başlatalım' dedi.''

Aleviliğin Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez ders kitaplarına girdiğini savunan Çelik, şunları söyledi: ''Türkiye'de milyonlarca Alevi vatandaşımız var. Amacımız Aleviliğe ayna tutmaktır. Ülkemizdeki 20 milyon öğrencimizin de bunu hakkıyla öğrenmesidir. Ders kitapları hazırlanırken, birçok Alevi derneği ve vakfına müracaat edilmiştir, görüşleri alınmıştır. Pedagojik ve bilimsel olarak bu bilgilerde tespit ettiğiniz bir yanlış varsa, bunu tespit edip Talim ve Terbiye Kurulu'na götürmek, yeni basacağımız ders kitaplarında bu şekilde yer almasını sağlamak, bizim boynumuzun borcudur.
Türkiye'de Sünniler Alevilerin, Aleviler de Sünnilerin haklarını savunmadıkça, biz gerçek anlamda medeni ve demokrat bir toplum olamayız. 70 milyonun hükümetiyiz. Elbette sitemlerinizi bize yönelteceksiniz. Bush'a, Merkel'e, Sarkozy'e iletecek haliniz yok.

"Diyanet İşleri Başkanlığı sadece Sünni kesime hizmet ediyor"

CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek, ''Diyanet İşleri Başkanlığı, sadece Sünni kesime hizmet eden bir kurum. Neden Alevileri bunun içine katmıyorlar?'' dedi.

Özyürek, ''Bugün, laiklik ilkesi uygulanmış olsaydı, bu sorunların hiçbiri burada konuşulmayacaktı'' diye konuştu.

CHP adına Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olduğunu hatırlatan Özyürek, her bütçe döneminde Alevilere de kaynak aktarmak için önerge verdiklerini, kendi dönemi boyunca 6 kez bu önergeyi sunduklarını ama AKP hükümetinin bunu her seferinde reddettiğini söyledi.

Alevi yurttaşların da vergi verdiğini ama bundan yararlanamadığını kaydeden Özyürek, ''Alevi ve Bektaşilerin çoğunlukta yaşadığı bir bölgeye gidip zorla cami yapıyorsunuz. Önce gidip, çoğunluğun isteğini sorsaydınız, bu şekilde olmazdı. Şimdi o camiler bomboş'' dedi.

Özyürek, ''Diyanet İşleri Başkanlığı, sadece Sünni kesime hizmet eden bir kurum. Neden Alevileri bunun içine katmıyorlar? Eğer Aşure Günü tatil edilirse, biz CHP olarak, sonuna kadar destekleyeceğiz'' diye konuştu.
 

"Bizi asimile etmeyin"

Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan da ''Türkiye'de kargaşa faktörü olarak kullanılmak istenen şey, Aleviliktir. Kürt sorununun devlete maliyeti zaten ortada. Biz kimsenin burnunu kanatmadan, 20 senedir haklarımızı almaya çalışıyoruz. Bugün eşitlik sağlanmazsa, Alevileri sahiplenecek çok büyük odaklar muhakkak ortaya çıkacaktır'' dedi.

Türkiye'nin, Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nda, Aleviler için sadece 1 satır yazı bulunduğunu belirten Doğan, ''Ama azınlık ve Kürt meselelerinde sayfalarca yazı yazıldığını gördüm. Rapora 'Alevilerin durumunda bir ilerleme yoktur' diye bir satır yazılırken, 25-30 milyon insanın haklarından yoksun bırakıldığı Türkiye'yi, nasıl AB'ye alacaklar'' diye konuştu.

Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz de konuşmasında, ''Bizim hakkımızı verirken, bizden bir şeyler koparmaya çalışmayın. Bizi asimile etmeyin. En çok istediğimiz şey, bu ülkede barış. Hakkımızı vermeseniz de fitne taraflı olmayacağız. Alevilikle ilgili ders kitaplarına bir şeyler koydunuz. Fakat eksiktir. Keşke Aleviliği bilen yetişkin insanlara sorsaydınız'' dedi. Özgündüz, ''Bu Diyanet'in çatısı olmak istemiyoruz. Bırakın da bu kesim, kendi çatısını oluştursun, bir hiyerarşik yapı oluştursun'' şeklinde konuştu.

Toplantıda, Kosova'dan katılan Ali Naki Horosani adlı Alevi dedesi, 15 Nisan 1945'te Kosova'dan Arnavutluk'a Müslüman Alevilerin sürüldüğünü ve 12 bin 660 Alevinin kurşuna dizildiğini anlattı.