"Askeri darbeye karşıyım"

Ergenekon davasında savunma yapan Doç. Dr. Ümit Sayın, darbe heveslisi olmadığını kaydederek, “Son yaşadıklarımdan sonra kesinlikle askeri darbeye karşıyım” dedi. Telefon kayıtlarında geçen “Listede birinci adam, Hablemitoğlu 1 yıla kadar gidici, belki iyi olur, bir solucan ayıklanır” sözleri için pişman olduğunu belirten Sayın, Üzeyir Garih cinayeti sanığı Yener Yermez ve Danıştay saldırısı sanığı Alparslan Aslan’ı tanımadığını söyledi.

Yayınlanma: 30.12.2008 - 10:04
Abone Ol google-news

Ergenekon davasında savunması ve sorgusu alınan tutuklu sanık Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Enstitüsü öğretim üyesi Doç.Dr. Ümit Sayın, telefon dinlemelerine dayanarak önyargılı sonuç çıkarımlarla suçlandığını söyledi. Suçlandığı ifadelerinde anlık duygusal tepkiler, hayal ve fanteziler olduğunu anlatan Sayın "Bizler AKP'nin Türkiye'yi şeriat benzeri anti-laik bir sisteme götürmek istediğini düşünüyoruz. Eğer bu gerçekse askerin konuya müdahale etmesi gerekir. Çünkü laiklik Anayasa'nın değiştirilemeyen ana ilkelerinden birisidir" diye konuştu. Darbe heveslisi olmadığını söyleyen Sayın "Son yaşadıklarımdan sonra kesinlikle askeri darbeye karşıyım" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi Kampusu'ndaki salonda görülen Ergenekon davasının 35. duruşması gerçekleştirildi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, geçtiğimiz günlerde kaybettiği ablasının eşinin de vefat etmesi nedeniyle duruşmaya katılamadı. Mahkeme heyeti başkanlığını Hasan Hüseyin Özese üstlendi. Ümit Sayın, kaçma ve delilleri yok etme olasılığı olmadığının altını çizerek savunmasına tahliyesini talep ederek başladı. Terör ve terör örgütlerine sonuna dek karşı olduğunu ifade eden Sayın "Ben Atatürk ilke ve inkılaplarına gönülden bağlı, Türk anayasasını savunan devletin ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü korumaktan yana bir akademisyen ve bilim adamıyım" diye konuştu. İddianamede cep telefon numarasını fihristine kaydettiği kişiyle dahi derin bir bağlantı içerisinde olduğu şeklinde değerlendirildiğine dikkat çeken Sayın, "Bütün iddianame boyunca aynı mantık tekrarlanmış, bazen paranoyaya varacak tarzda aşırı şüphesi bir mantık kullanılmıştır" dedi. İddianamede derin ilişkiler içinde olduğu iddia edilen kişilerle ya hiç ya da bir-iki kez görüştüğünü ifade eden Ümit Sayın, Emin Şirin ile bir kez TBMM'de, Sevgi Erenerol ile yaptırmakta olduğu "misyonerlik" tezi ile ilgili bir kez görüştüğünü söyledi. "İlhan Selçuk ile hiçbir tanışıklığım ve irtibatım yoktur" diyen Ümit Sayın, İşçi Partisi ve Doğu Perinçek ile bir alakası olmadığını söyledi. Muzaffer Tekin ile hiç karşılaşmadığını, Kuddusi Okkır ile hiç görüşmediğini anlatan Sayın "Kemal Amedaroğlu eski rektörümdür, kendisiyle görüşürüm" dedi.
 

 

Hayal ve fantezi

Telefon görüşme kayıtlarından önyargılar ile sonuç çıkarıldığına dikkat çeken Sayın, iddianamede sıkça geçen Kemalist Türk Birlik'in (KTB) internet üzerinde bir dağıtım grubu olduğunu söyledi. Yazışmalardaki KTB'nin masonik tören düzenleyeceğine ilişkin ifadenin "o anlık hayal ve fantezi" olduğunu ifade eden Sayın şöyle devam etti:

"İddianamede bomba yapım planları ile ilgili bilgi gerçek dışıdır. Bahsedilen atom bombası yapımı için plutonyum bularak atom bombası yapmak mümkün değildir. Burada yazılanların tümü fantezi ve hayaldir."

 

Pişmanım

İnternet yazışmalarındaki "Örgütlü ve fikir üreten gizli birk gruba ihtiyacımız var" cümlesini "o anki hayal ve fantezi akışına kapılarak" kullandığını belirten Sayın, öldürülen Necip Hablemitoğlu'na ilişkin sözlerinin de düşünülmeden sarf edildiğini vurguladı. Sayın, "Habmit korkuyor, çünkü arkasında ne MİT, ne Emniyet ne de Genelkurmay var, şu anda birinci adam listede, Habmit bir yıla kadar gidici, belki iyi olur, bir solucan ayıklanır" şeklindeki ifadelerini anımsatarak şöyle devam etti: "Necip Hablemitoğlu ile bir ara aram bozulmuştu, daha sonra düzeldi. Bu olumsuz sözler günlük duygusal ve mantıksız laflardır. Şimdi bu şekilde hitap ettiğim için pişmanım."

 

Halkı tahrik

Telefon dinleme kayıtlarına geçen darbeye ilişkin ifadelerinin iki kişi arasında geçtiğini anlatan Sayın "Bu sözlerim ne bir mitingde ne bi toplantıda ne de bir konferansta söylenmiştir. Halkı hükümete karşı isyana nasıl tahrik olabilir" diye sordu. AKP hükümetinin Büyük Ortadoğu Projesi'nin eşbaşkanı olduğuna dikkat çeken Sayın, "Yani Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunu Kürdistan olarak kurmak isteyen bir projenin eş başkanıdır. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin 10'a karşı 11 oyla belirttiği gibi AKP hükümeti laiklik karşıtı bir şeriat sisteminin odağıdır" diye konuştu.
 

Duygusal abartı

Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Kemal Alemdaroğlu'na telefonda "Hiçbir şey olmuyor hocam asker satıyor ülkeyi" sözlerinin duygusal ve anlık bir değerlendirme olduğunu ifade eden Sayın "TSK, ülkeyi kollama ve koruma görevini yapmazsa ülkeye ihanet etmiş olacağını varsayımsal olarak bir gerçektir.Yalnız yorumlarımın tümünde ülkenin durumu hakkında o anki duygusallığa ait bir abartı mevcuttur" dedi. "Bizler AKP'nin Türkiye'yi şeriat benzeri anti-laik bir sisteme götürmek istediğini düşünüyoruz" diyen Sayın "Eğer bu gerçekse askerin konuya müdahale etmesi gerekir. Çünkü laiklik Anayasa'nın değiştirilemeyen ana ilkelerinden birisidir" dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu devletin sigortası olduğun söyleyen Ümit Sayın, "asker ihanet etti" cümlesine şöyle açıklık getirdi: "Ülke ile ilgili kaygılarımız büyüktür. TSK'dan ise hiçbir konuya müdahale olma girişimi görülmemektedir. Aslında e-muhtıra ile paralel onun arkasında duran hiçbir eylem yapılmamıştır."

Telefon görüşmelerinde ve elektronik postalarında "darbe" vurgusunun çok geçtiğini söyleyen Sayın "İnsanlar fikirlerini hür olarak ifade edebilmelidirler. Bazen bu fikirleri gerçekte savunmuyor olabilirler, örneğin ben tapeleri okurken sarf ettiğim sözlere şaşırdım, çünkü böylesine '
darbe' veya 'askeri müdahale' heveslisi değilim. Son yaşadıklarımdan sonra kesinlikle askeri darbeye karşıyım"
diye konuştu.

 

Ergenekon paranoyası

İddianamenin bir "Ergenekon paranoyası" olarak kaleme alındığını söyleyen Sayın "Bu paranoya düzeyine çıkan mantık, bir potaya bir sürü insanı koymuş, hepsini Ergenekon üyesi ilan etmiş, sonra da bunun nedenini birbirini tanımak olarak göstermiştir" dedi. "Sayın savcılar bir Ergenekon canavarı yaratmışlar, her yerde bu canavarı ortaya çıkarmaktadırlar" diyen Sayın "Kuvayi Milliye sözü tek başına Ergenekon örgütü ile bağdaştırılmaktadır. İddianameyi okuduktan sonra kendimi bir engizisyon mahkemesinde yakılmak için yargılandığımı düşündüm. İddianame tamamen bir cadı avıdır" dedi.Suç işleme amacıyla kişisel verileri kaydetmediğini savunan Sayın şöyle devam etti: "Ben vatanına ve milletine karşı sorumlu bir öğretim üyesi olarak çevremde gördüğüm milletin zararına olabilecek kimi eylem ve uygulamaları ilgili kurumlara haber verdim. Ülkemize yönelebilecek tehlike doğurucu sonuçları 1. Ordu Komutanlığı da dahil olmak üzere vatandaş sorumluluğu içerisinde pek çok kişi ve kuruma bildirdim."

Ümit Sayın, çapraz sorgu sırasında, tutuklu sanık Halil Behiç Gürcihan aleyhinde verdiği ek ifadeyi değiştirerek, “Gürcihan için 'kilit adamdır' dedim. O zaman sanıkları tanımıyordum. Ergenekon'la ilgili efsaneler dolaşıyordu. Eksik bilgiye dair kanatlerimdi, şu anda aynı fikirde değilim” dedi. Tutuklu sanık Türk Ortodoks Kilisesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'a, “misyonerlik” konusunda çalışma yapan tez öğrencisini götürdüğünü, kilisede yarım saat görüştüklerini belirten Sayın, “Emekli albay Aziz Ergen  kuvayimilliye.net'te yazıyordu. Bana siteden çekileceğim, sen de çekil dedi.  Ümraniye'da bombaların bulunmasından sonra idi. Olayda ismi geçen kişilerle aynı sitede yazıyor olmamın araştırılacağını düşündüm, nitekim de şu an buradayım. Ergun Poyraz'a bir kitabımı hediye ettim. Bir kere görüştüm” diye konuştu

 

Tolon ile görüşme

Kıbrıs konulu, sivil toplum örgütlerinin aktive edilmesi konulu çalışmasını e posta yoluyla orgenaraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'a gönderdiğini söyleyen Sayın, Tolon ve Eruygur'un kendisine dönmediğini kaydetti.  Sayın, Orgeneral Hurşit Tolon ile yaptığı görüşme sorulunca şöye konuştu: “2005 Haziran veya Temmuz ayıydı. İstanbul Üniversitesi'ndeki son gelişmelere ait bilgi sundum. Adli Tıp Enstitüsü Müdürü değişmişti. Değişen müdürle ilgili bilgi aldı. Adli Tıp Uzmanları Derneği'nin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin işkence yaptığına yönelik bir çalışması vardı. Avrupa Birliği'nden para almıştı.  Yeni gelen Enstitü Müdürü de bu derneğin Başkan Yardımcısıydı. Bununla ilgili konuştuk. Tolon emekli olduktan sonra kendisine rapor vermedim. Ankara Merkez Orduevi'nde bir kez görüştüm. Daha sonra telefonla bir kaç kez görüşmemiz oldu." 


Zihin kontrolü projesi

MSN'de plutonyum ve atom bombalarından söz ettiği konuşmalarının gevezelik olduğunu söyleyen Sayın, “Plütonyum atom bombasının ara maddelerinden biri ancak normal labratuvarda atom bombası yapmak çok zor. Zor koşullarda yapılan bir şey” dedi.  Sayın, “Zihin kontrolü” konulu projesinin, Kayseri ADD, istihbarat okulu ve askeri bölgelerin de içinde olduğu pek çok yerde sunumunu yaptığını anlattı.  Bomba yapımına ilişkin konuşmalarının da geyik muhabbeti olduğunu ifade etti.

 

Garih cinayeti belgelerini gazeteciden aldım

Bilgisayarında ele geçirilen ve YÖK üyelerinin isimlerinin yanında “tarikatçı, Alman ajanı, cumhuriyetçi” gibi notların yazılı olduğu belgeyi bilmediğini söyleyen Sayın, şöyle devam etti: “Bu notları da delil yaratmak isteyen polislerin yazdığını düşünüyorum. Bende bulunan Garih cinayetine ilişkin belgelerin orijinalleri adli tıpta ve dava dosyasında var. İsteyen ulaşabilir. Basının abarttığı gibi bir şey değil. Bana ismini hatırlamadığım bir gazeteci getirmişti, açıp okumadım. Kitap yazacakmış, düşüncemi sordu. İlgilenmedim.” 


“Yener Yermez'i tanımıyorum”

Sayın, Üzeyir Garih cinayeti sanığı Yener Yermez'i tanımadığını, Yermez ile hiç görüşmediğini söyledi. Sayın'ın avukatı Mehmet Aytekin, Yermez ile ilgili soruya, dosyayla ilgisi olmadığı gerekçesiyle itiraz etti. Mahkeme başkanının “dosya kapsamında” demesi üzerine Sayın, “Yermez ile görüştüğüm söyleniyor. Ben  Adli Tıp Kurumu'nda değilim, enstitüdeyim. Yerleri farklı. 2001 Haziranı'na dek Amerika'daydım. 2001'de geldim. Ne kadar zamanda bu bağlantıları kuracağım. Bu mantıklı değil. Bu basının uydurması” diye konuştu. Danıştaş sanığı Alparslan Arslan'ı tanımadığını söyleyen Sayın şöyle devam etti: “Tutuklu sanık Erkut Ersoy'a ait “özelbüro” adlı sitede Alparslan Arslan'ı tanıdığımı ileri süren yazı hakkında bilgim yok. O siteyi de bilmiyorum. O yazı Fethullahçı polisler tarafından benim aleyhime hazırlanan bir internet sitesinden alınmış olabilir.” Hablemitoğlu hakkındaki MSN görüşmelerini hatırlamadığını söyleyen Sayın, “Eski bir tarih, konuşmanın içeriğini bilmiyorum. Hablemitoğlu ile 2000'li yılların başında aramız açıldı sonra düzeldi. O görüşmeler aramızın açık olduğu döneme aittir” dedi. Sayın, Danıştay sanığı Osman Yıldırım, eski MİT'çi Mehmet Eymür ile Osman Gürbüz'ü tanımadığını, Dost tarikatı lideri İhsan Güven'in adını öldürüldükten sonra duyduğunu söyledi.

 

Kuvayi Milliye tartışması

Savcı Nihat Taşkın'ın “Ergenekon varlığına ilişkin yazı kaleme almışsınız. Bu savunmanızla çelişiyor” demesi üzerine Sayın, “Ben böyle bir örgütten değil, Türkiye içinde odaklanmış Fethullahçı gladyo gibi derin çetelerden söz ettim.  Ergenekon diye bir hayalet vardı. Bu hayaletten bahsettim. Orada bahsettiğim Ergenekon ile dava konusu Ergenekon'un bir alakası yok” dedi.  Savcının, “Sizce Ergenekon nedir?” sorusu, sanık avukatlarının tepkisine neden oldu. Ajandasındaki “Kuvayi Milliyeci aydınlar” konulu bir notun sorulması üzerine Sayın, “Kuvayi Milliye lafı niye bu kadar ürkütücü?” diye sordu. Savcı Taşkın da “Kuvayi Milliye Ergenekon örgütü tarafından istismar edilen bir değerdir” dedi. Bu açıklama salonda tepkiye neden oldu. Sanık avukatları, henüz bu yönde verilen bir mahkeme kararının olmadığına dikkat çektiler.

 

“Fikrim değişti”

Sayın, tutuklu sanık Hayrettin Ertekin'in kendisine zorla bazı dilekçeler yazdırdığını belirtti. Söz alan Ertekin ise “Sayın hasta, ne yaptığını bilmiyor. Ben onunla yedi gün aynı koğuşta kaldım. Pis, bakısız, uyuşuk yerinden kalkmayan biri” dedi. Ertekin'in yalan söylediğini ifade eden Sayın, Ertekin ile 20 gün aynı koğuşta kaldığını belirtti. Tartışmaya  müdahale eden mahkeme başkanı, hakaret etmeden, yönlendirme yapmadan soru sorulmasını istedi. Askeri müdahale konusunda fikirlerinin çok değiştiğini söyleyen Sayın, “Artık ihtilali savunmuyorum. Tıpkı Yargıtay gibi devletin diğer kurumlarının devreye girmesi  gerektiğini düşünüyorum. Darbe konulu görüşmelerim, masum kendi halinde görüşmelerdi” diye konuştu. 

 

Mason locası sorusu 

Savcı Taşkın,  “Masonluğun Mavi Locası'nın 3. derecesinde olduğunuzu söylüyorsunuz. Sizin 3. derece masonluğunuz 33.  dereceden daha üstün müdür?” diye sordu. “Mavi Localar 3. dereceye kadardır. 4. dereceden 33. dereceye kadar olan Kırmızı Localar vardır. Mavi localar ön gruptur” diyen Sayın, Doğu Perinçek'in mason olmadığından emin olduğunu ifade etti. Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Sabeteyist olduğuna ilişkin internetteki yazının kaynağını araştırdığını, yazının yayınladığı Kürşad Hareketi isimli sitenin merkezinin Boston olduğunu ancak kime ait olduğunu bulamadığını söyledi.

Ergenekon davasına bakan mahkeme heyetinin  Tuncay Güney'in Türkiye'ye farklı kimliklerle giriş çıkışına ilişkin olarak yazdığı yazıya  Emniyet Genel Müdürlüğü'nden gelen faksın okumadığı belirtildi. 

5 ocak tarihine ertelendi

Başkan Hasan Hüseyin Özese heyetin verdiği ara kararlarını açıklamadan önce celse arasında “2007 yılı aralık ayı başından 2008 yılı şubat ayı sonuna kadar Tuncay Güney'in değişik isimlerle Türkiye'ye giriş yapıp yapmadığı konusunda” İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazılan yazıya faksla cevap geldiğini ancak okunamadığını duyurdu. Bu nedenle mahkeme heyeti, bu konuda cevabın okunur halde gönderilmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ve aynı konunun İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden sorulmasına karar verdi.

Mahkeme heyeti verdiği Semih Tufan Gülaltay'ın Yeşil adıyla tanınan Mahmut Yıldırım'ın öldürülmesine ve Almanya'da öldürülen uyuşturucu kaçakçısı Ertuğrul Yılmaz'ın Düzce Cezaevi'nden kaçırılmasına ilişkin iddilarının dava dosyasıyla ilgili olmadığına karar verirken,  Gülaltay'ın ilgili mercilere suç duyurusunda bulunabileceğini bildirdi. Mahkeme heyeti Eskişehir'de annesinin evinde çok sayıda silah ve patlayıcı madde bulunan emekli subay Fikret Emek'in askeri mühimmat ile ilgili görülen dava dosyasının Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nden tüm ekleriyle istenmesine karar verdi.

İşçi Partisi yöneticilerinden Adnan Akfırat'ın talebini değerlendiren mahkeme heyeti İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazılarak 2001 yılında mülakat yapılan Tuncay Güney ile ilgili herhangi bir mülakat, kayıt kasetinin olup olmadığının özellikle Kaçakçılık ve Organize Şube ve İstihbarat şubeleri olmak üzere tüm birimlerinden ayrıntılı olarak sorulmasına, var ise mülakat kasetlerinin mahkemeye gönderilmesinin istenmesine hükmetti. Mahkeme kararında bu maddesinde Tuncay Güney'in MİT'te kullandığı iddia edilen İpek adının parantez içinde yazılması dikkat çekti.

Kemal Kerinçsiz ve avukatlarının taleplerini kabul ederek Ergenekon Terör Örgütü hakkında iddianame hazırlanana kadar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen tüm yazı ve eklerinin onaylı suretlerinin Başbakanlık'tan istenmesine karar veren mahkeme heyeti ayrıca İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'ndan da örgüt hakkında iddianame düzenlenene kadar Başbakanlık ile yapılan tüm yazışma suretlerinin onaylı örneklerinin istenmesini uygun gördü.

Mahkeme heyeti, İşçi Partisi Genel Sekreteri Nusret senem'in Tuncay Güney'in Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava dosyasında mülakat kasetlerinin bulunabileceğine ilişkin beyanları üzerine söz konusu dosyanın  tetkik ve iade edilmek üzere istenmesine karar verdi. İddianamede yer verilen Kemal Kerinçsiz'in aile fotoğraflarının ve müvekkilerine ilişkin bilgilerin dosyadan çıkarılması talebini reddeden mahkeme heyeti, aile fotoğraflarına yayın yasağı konulmasına karar verdi. 

29 Aralık perşembe günkü celsede Doğu Perinçek'in  beyanlarının iddia makamına ilişkin sözleriyle ilgili olarak Silivri Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Duruşma 5 Ocak'a ertelendi.  


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon