"TÖB üyeleriyle alışverişim yok"

"Devrimci Karargah Örgütü'' üyesi oldukları ve örgüte yardım ettikleri öne sürülen eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın da aralarında bulunduğu 12'si tutuklu 57 sanığın yargılandığı davada savunma yapan Hanefi Avcı, Devrimci Karargah yöneticileri ile SDP ve Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖB) yönetici ve üyelerinin hiç bir alışverişlerinin olmadığını savundu.

Yayınlanma: 06.02.2012 - 16:17
Abone Ol google-news

İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, daha önce duruşmada diğer sanıkların olmadığı bir ortamda savunma yapma talebi olan ve bu talebi kabul edilen tutuksuz sanık Şenay Avcı ile eşi tutuklu sanık Hanefi Avcı katıldı.
Duruşmanın ilk bölümüne diğer tutuklu sanıklar alınmadı.

Duruşma salonu, mahkeme heyetinin kararı gereği Şenay Avcı savunma yaptığı için boşaltıldı. İzleyiciler Avcı'nın savunmasının ardından yeniden salona alındı.
Sanıklar Hanefi ve Şenay Avcı'nın avukatı Refik Uçarcı, müvekkillerinin evinde ele geçirilen silahların olağanüstü hal döneminde her görevliye verilen ruhsatlı silahlardan olduğunu belirterek, o dönemde bir çok emniyet müdürüne verilen silahların batıya göreve gidenlerden geri alınmadığını söyledi.

Söz konusu silahların hiç bir yerde kullanılmadığını ve operasyon yapılana dek o silahların ruhsatlı olduğunu aktaran Uçarcı, dava konusu silahların Devrimci Karargah örgütüyle hiç bir bağlantısının olmadığını da beyan etti.

Avukat Refik Uçarcı, müvekkili Şenay Avcı'nın, eşi Hanefi Avcı'nın soruşturma ve dava sürecinde başına gelen şeylerden dolayı psikolojik olarak çok etkilendiğini de belirterek, duruşmalardan vareste tutulmasını da talep etti.

Duruşmada savunma yapan ve hazırladığı dilekçeyi okuyan tutuklu sanık Hanefi Avcı da, dava konusu Devimci Karargah örgütüyle ilgili MİT'in hazırlamış olduğu çok kapsamlı bir rapor olduğunu ve bu raporda örgütün yurt dışındaki yöneticileriyle ilgili telefon ve internet görüşmelerinin yer aldığını belirterek, dinleme kayıtlarının hiç birinin bu dava kapsamında yargılanan Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) yöneticileri ve üyeleriyle ilgisinin bulunmadığını aktardı.

Savunmasında, yurt dışında yaşayan ve Devrimci Karargah örgütü yöneticilerinden olduğu belirtilen bazı kişilerle yapılan e-posta ve telefon konuşma kayıtlarını okuyan Hanefi Avcı, bu kayıtlardaki konuşmalara göre, gerçek, Devrimci Karargah örgütüyle, Devrimci Karargah örgütüymüş gibi gösterilen örgütlerin farklı olduğunun ortaya çıktığını savundu.
Avcı, Devrimci Karargah yöneticileri ile SDP ve Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖB) yönetici ve üyelerinin hiç bir alışverişinin olmadığını da kaydederek, kendisinin de örgüte yardım etmesinin söz konusu olmadığını öne sürdü.
Tutukluluğunun ve hakkındaki iddiaların hukuki olmadığını söyleyen Hanefi Avcı, tahliyesini talep etti.

Davanın Hanefi Avcı yönünden ayrılması talebi

Duruşmada söz alan Avcı'nın avukatı Refik Uçarcı da, müvekkili Avcı ile ilgili yazdığı ''Haliçte Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün Cemaat'' adlı kitaptan dolayı çok sayıda soruşturma ve dava açıldığını, bu davalardan bazılarının bittiğini ve Avcı'ya meslekten ihraç cezası verilerek maaş kesintisi yapıldığını belirtti. Uçarcı, şunları söyledi:

''Bütün bu yargılama aşamaları dikkate alındığında Avcı'nın yargılanmasının ana gerekçesinin, yazdığı kitap olduğu ortaya çıkar. Suçlamalar kitapla ilgili olduğu için de yargılama yeri burası değil, Basın Kanunu'na göre bu suçlara bakan mahkemelerdir. Müvekkilim yönünden davanın ayrılmasını talep ediyorum. Davanın ayrılmasına karar verilmediği taktirde, Avcı ile ilgili bütün davaların bu davayla birleştirilmesini ve Avcı'nın tahliye edilmesini de talep ediyorum.''
Bu arada, söz alan avukat Kadir Filizer, Bostancı'daki örgütün Türkiye sorumlusu Orhan Yılmazkaya'nın ölü olarak ele geçirildiği çatışmada şehit olan Emniyet Amiri Semih Balaban'ın eşi ve kızının avukatı olduğunu belirterek, onların adına davaya 'katılan' olarak kabul edilmelerini talep etti.
Mahkeme heyeti, bu ve diğer talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya bir süre ara verdi.

Duruşma öncesi basın açıklaması


Öte yandan, duruşma öncesinde Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen ve kendilerine ''Sıra Kimde İnisiyatifi'' adını veren grup üyeleri basın açıklaması yaptı.
Burada bir açıklama yapan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Devrimci Karargah örgütü davasının hukuki değil siyasi bir dava olduğunu iddia etti.

SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan da, Türkiye'nin her şeyin terörist faaliyet ve herkesin terörist olarak değerlendirildiği bir ülke haline geldiğini öne sürerek, ''Ülke, açık ceza evine dönüştürülmüş durumda. Bu ülkenin ceza evlerinde 500'den fazla öğrenci terörist olarak yargılanıyor. Kürt siyasetçiler yargılanıyor. Ancak planlı bir şekilde işlenen Hrant Dink cinayeti 'örgüt yok' denilerek sonlanıyor'' ifadelerini kullandı.

İddianameler

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde Hanefi Avcı'nın da aralarında bulunduğu 22 sanık hakkındaki dava, 13 Nisan 2011 tarihli duruşmada İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki Devrimci Karargah örgütü davasıyla birleştirilmişti.

Birleştirilen davaların iddianamelerinde, tutuklu sanık eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın, ''Devrimci Karargah terör örgütü ve mensuplarına yardım'', ''yargı görevini yapanı etkileme'', ''soruşturmanın gizliliğini ihlal'', ''terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme'', ''ikametinde ele geçirilen ruhsatsız silahlar nedeniyle 6136 sayılı yasaya muhalefet'' ve ''zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme'' suçlarından 23 yıl 4 ay ile 51 yıl 9 ay arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Avcı'nın eşi Şenay Avcı'nın da ''ikametinde bulunan birden fazla ruhsat süreleri dolmuş silahı bulundurma'' suçundan 7,5 ile 12 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamelerde, Hanefi Avcı'nın kullandığı telefon hattının sahibi olduğu öne sürülen Necdet Kılıç'ın, ''Devrimci Karargah terör örgütü üyesi olma'' ve ''6136 sayılı yasada belirlenen bıçakları izinsiz bulundurma'' suçlarından 9 ile 18 yıl arasında hapse çarptırılması öngörülüyor.

Osman Bahar Okar, Semih Aydın, Hakan Tanrıverdi, Önder Sönmez, Oğuzhan Kayserioğlu, Özgür Aytulum, Günay Kubilay, Ecevit Piroğlu, Kemal Hamzaoğlu, Sultan Çelik Kubilay, Özgür Cafer Kalafat, Yaman Yıldız ve Selda Başusta'nın ''Devrimci Karargah terör örgütü üyesi olmak'' suçundan 7,5 ile 15'er yıl arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamelerde, sanıklar Rıdvan Turan ve Salih Mahir Sayın'ın ''Devrimci Karargah terör örgütü üyesi olma'' ve ''Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet'' suçlarından 9 ile 19,5'ar yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

İddianamede, Hakan Soytemiz, Tuncay Yılmaz, Ulaş Bayraktaroğlu ve İbrahim Turgut'un da ''Devrimci Karargah terör örgütü üyesi olma'', ''sahte kimlik bulundurma'', ''izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılma'', ''izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşünde molotofkokteyli taşıma ve atma'', ''6136 sayılı kanuna muhalefet'' suçlarından 3 ile 30 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması öngörülüyor.

Sanıklar Fatih Aydın, Cemal Bozkurt, Özgür Dinçer ve İbrahim Şimşek hakkında ''devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma'' ve ''kasten adam öldürme'' suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet, diğer suçlardan 9 ay ile 300'er yıl arasında değişen hapis cezaları isteniyor.

Sanıklar Mehmet Yeşiltepe, Ergin Öncü, Abdülselam Sultan, Muhammet Çetin, Süleyman Gürkan Anıl, Mustafa Aşula, Nail Arıkan, Necdet Öztürk, Sevim Öztürk, Melek Seven, Ceren Sütlaş ve Metin Akdemir'in de 7,5 ile 36'şar yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması öngörülen iddianamelerde, sanıklardan Aylin Duruoğlu'nun da ''örgüt üyeliği'' suçundan 7,5 ile 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Ulaş Erdoğan'ın, ''Devrimci Karargah terör örgütü yöneticisi olma'' ''sahte nüfus cüzdanı ve sahte pasaport kullanma'' ve ''kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme, kaydetme'' suçlarından 23 yıl 3 ay ile 47.5 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istenen iddianamelerde, Cenk Büyükkahraman, Zafer Kaygın ve Gökhan Aydın hakkında ''Devrimci Karargah terör örgütü üyesi olma'' ve ''kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme, kaydetme'' suçlarından 9 yıl 9 ay ile 24'er yıl arasında hapis cezası öngörülüyor.
İddianamelerde, 14 sanık hakkında da ''Devrimci Karargah terör örgütü üyesi olma'' suçundan 7,5 ile 15'er yıl arasında değişen hapis cezaları isteniyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler