'5. Dünya Su Forumu' hazırlıkları

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye'nin ev sahipliğinde 16-22 Mart 2009 tarihleri arasında İstanbul'da yapılacak ''5. Dünya Su Forumu''na ilişkin Çırağan Sarayı'nda düzenlenen basın toplantısında, sözlerine, ''Su gibi aziz olun'' diyerek başladı.

Eroğlu, su konusunun son yıllarda küresel iklim değişiklikleri nedeniyle dünya gündeminde ön sıralarda yer aldığını dile getirerek, ''Hem küresel iklim değişikliği hem küresel ekonomik kriz dünyanın gündemini oluşturuyor. Su olmazsa hayat mümkün değil'' dedi.

Bir Japon bilim adamının araştırmasına göre, suya sevgiyle yaklaşıldığında ortaya çıkan su kristallerinin ''mükemmel'', suya nefretle yaklaşıldığında ise ''kötü'' görüntü verdiklerini anlatan Eroğlu, bu araştırmada da olduğu gibi her şeyin başının sevgi olduğunu söyledi.

Forumun hazırlık çalışmaları

Dünya Su Forumu'nun İstanbul'da yapılabilmesi için uzun süre uğraş verdiklerini dile getiren Eroğlu, foruma 130'a yakın bakan, 20-30 devlet başkanı, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile 20 bine yakın kişinin katılmasının öngörüldüğünü kaydetti.

Forumun hazırlık çalışmaları hakkında da bilgi veren Eroğlu, Türkiye'nin 15 bölgesinin yanı sıra dünyada da pek çok hazırlık toplantısının yapıldığını anımsattı.

Forumun TÜrkiye'nin tanıtımı açısından önemli olduğuna işaret eden Eroğlu, forumun İstanbul'un bir kongre merkezi olarak yer etmesinde katkı sağlayacağını belirtti.

Foruma şu ana kadar 736 tebliğ sunulduğunu, bunların çevre, kuraklık, su kullanımı, enerji, atık su gibi pek çok konuda olduğunu dile getiren Eroğlu, ayrıca forum çerçevesinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce hazırlanıp 2008 yılı Mart ayında foruma katılacak tüm ülkelere gönderilen ''İstanbul Su Mutabakatı''nın da form çerçevesince imzalanacağını anlattı.
 

İstanbul'un su durumu

Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Eroğlu, İstanbul'un su sorununa ilişkin bir soru üzerine, İSKİ Genel Müdürü olduğu dönemde 1 Ocak 1995'den itibaren kentte su kesintisi olmayacağını ilan ettiğini, bunun halen sürdüğünü ve İstanbul'da kesinti uygulanmadığını kaydetti.

Melen Projesi'nin İstanbul'un sigortası olduğunu ifade eden Eroğlu, kentin 2040 yılına kadar tüm içme suyunun planlandığını belirtti.

Eroğlu, İstanbul'da günde 2 milyon metre küp su kullanıldığını hatırlatarak, Melen'in tüm aşamalarının tamamlanmasının ardından yılda 1 milyar 100 milyon metreküp suyun Melen'den alınabileceğini, bunun da İstanbul'un bir yıllık su ihtiyacının 2 katı olduğunu anlattı.


Türkiye'de suyun kullanımı

Bir gazetecinin, ''Türkiye, suyu akıllıca kullanıyor mu?'' sorusuna Eroğlu, ''Türkiye, suyunu bana göre akıllıca kullanıyor'' yanıtını verdi.

Türkiye'nin 81 ilinin içme suyu, sanayi ihtiyaçlarını planladıklarını, hatta gelecek nüfus tahminlerine göre de ihtiyaçları belirleyip planları buna göre yaptıklarını anlatan Eroğlu, bunun yanı sıra ''Sulama Eylem Planları''nı da hazırladıklarını ve Türkiye'nin su ile ilgili tüm planlarının 2040-2050'e kadar var olduğunu vurguladı.

Forumun bütçesine ilişkin bir soru üzerine de Eroğlu, 5. Dünya Su Forumu'nun Dünya Su Konseyi ile birlikte düzenlendiğini anımsatarak, bütçeyi 17,5 milyon Avro olarak planladıklarını bildirdi.

"Türkiye su fakiri değil, ama su zengini de değildir"

5. Dünya Su Forumu Genel Sekreteri Ord. Prof. Dr. Oktay Tabasaran ise Türkiye'nin su fakiri değil, ama su zengini bir ülke de olmadığını belirterek, ülke sularının akıllıca kullanması gerektiğini söyledi.

Tabasaran, dünyada 2 milyon insanının sağlıklı su olmadığı için hayatını kaybettiğine, 200 milyon insanın da hastalandığına dikkati çekti. Dünyada 2 milyar insana yeterli su götürülemediğini belirten Tabasaran, küresel iklim değişikliğine değindi.

Dünyada, bu değişiklikte karbondioksit gazının etkisi olup olmadığına ilişkin bir tartışma yaşandığını kaydeden Tabasaran, bu konunun çok etkili olduğunu düşünmediğini söyledi.

İklim değişikliğine uyum sağlamanın mümkün olduğunu ifade eden Tabasaran, ''Türkiye su fakiri değil, ama su zengini de değildir. Suyumuzu akıllıca kullanmak zorundayız'' diye konuştu.

''İstanbul Su Mutabakatı''nın şu an tüm dünyayı dolaştığını ve son halini almak üzere olduğunu dile getiren Ord. Prof. Dr. Tabasaran, mutabakatın imzalandığında uygulaması gönüllü olan bir belge olacağını ifade etti.

Şu anda İstanbul'un su gibi imajı yüksek bir konuda dünyanın gündeminde olduğunu belirten Oktay Tabasaran, forumun ''Farklılıkların Suda Yakınlaşması'' teması çerçevesinde yapılacağını söyledi.

Tabasaran, forum süresince yerli ve yabancı basına ''Başbakanlık Su Ödülü'' de verileceğini belirterek, bunun için haber başvurularının 15 Şubat'a kadar devam ettiğini söyledi.

Forum süresince ayrıca Kyoto Su Büyük Ödülü, Kral Hassan Su Büyük Ödülü ile Meksika Taahhüt Su Ödülü verileceğini de anlatan Tabasaran, ayrıca Dünya Su Sergisi ve fuarının da açılacağını belirtti.

Tabasaran, bu arada foruma Afrika ve Asya ülkelerinden 1000 kadar katılımcının da ücretsiz katılacağını dile getirdi.