Kayakta zirve turizmci ile sporcu işbirliğinde

Diyelim ki Erzurum'da 2011 Üniversite Kış Oyunları yapıldı. Peki bu tesisler sonra ne olacak? İşte bu soruna TÜRSAB, çözüm aramak için ciddi çalışmalara başladı bile...

Yayınlanma: 06.01.2009 - 13:28
Abone Ol google-news

Yıllardır söyleriz; Türkiye’de varolan federasyonların uğraştığı her spor dalı aynı zamanda bir turizm dalıdır diye... Sonunda TÜRSAB Başkanı Sayın Başaran Ulusoy, bu gerçeği teoriden pratiğe dökmeyi başardı. Ankara’da doğa turizmi yapan tüm acenteleri bir çatı altında topladı ve ülkenin doğal güzelliklerinde yapılan sporların düzenli bir şekilde nasıl spora kazandırılacağını tartıştı. Sonuçta ortaya mükemmel bir yol haritası çıktı. Bu sporların en önemlilerinden biri de kayak...

Bilindiği gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı, dağlarda kayak turizmi için planlama yetkisi olan tek makam. Kayak turizmini planlayan bu bakanlık elbette ki kayak sporunu uygulatan makam değildir. Ülkemizin en zayıf noktası olan planlama ve koordinasyon eksikliği nedeniyle de spora olimpik derinlik katamamaktayız. Yine de spordan sorumlu Devlet Bakanlığı, 2011 Üniversite Kış Oyunları’nı Erzurum’a alarak bir ivme yaratmak istemiştir. Şimdi dananın kuyruğu da burada kopmaktadır. Spordan sorumlu Bakanlık bu olaya ayrı gözlükle, Kültür ve Turizm Bakanlığı ise ayrı gözlükle bakmaktadır. Diyelim ki Erzurum’da 2011 Üniversite Kış Oyunları yapıldı. Peki bu tesisler sonra ne olacak? İşte bu soruna TÜRSAB, çözüm aramak için ciddi çalışmalara başladı bile... Aslında bilinen çözümü şöyle: Yapılan bir tesis para kazanıyor, istihdama çözüm getiririyorsa yaşar; yoksa devletin boynuna yük olur. Tesisler eğer istihdama, pazrlamaya dönük yapılacaksa turizm acenteleri bu merkezleri hayatta tutacak satışları gerçekleştirebilir. Peki sorun ne? Sorun bu tesisleri yapanların TÜRSAB’a danışmamalarıdır.

 

Girişimci turizmci: Adil Üstündağ

Kayak camiasında hemen hemen hiç kimsenin tanımadığı Adil Üstündağ, İstanbul’a sadece 1 saat uzakta hem kayak sporuna hem de kayak turizmine öyle bir tesis kazandır dı ki bu yer gelecekteki Türk sporcularının belki de çıkış noktası olacak. Yılların kel tepesini sevimli Kartepe yaptı ve ‘Greenpark’ ismini verdi. Takdir etmemek elde değil. Şu anda butesislerin dünya çapında her türlü teknik yapısını bilen bence tek Türk girişimcisidir. Peki Üniversite Kış Oyunları’na hazırlanan Erzurum’da bu kişiyi çağıracak ve ondan bilgi alacak birileri var mı? İşin komik yönü Adil Üstündağ yapmış, işletmeye açmış, kendi parasını kullanmış. Erzurum’u ise daha yaptıracaklar devlet parasıyla tecrübe edinecekler. İşte ülkenin sınırlı kaynaklarıyla yapılacak bu tür kamusal yatırımlar ülkenin değerleriyle birlikte planlanmalıdır diyoruz. Bunun için Kartepe ve Üstündağ’ın başardıkları son derece önemlidir.

 

‘Kayak Federasyonu’ deyip de geçmeyin...

Aman nazar değmesin... Yıllardır ötelenen, kişiliği silikleşen Kayak Federasyonu, özerk federasyon operasyonundan yüzünün akıyla çıkan tek federasyondur. Bu federasyon kayak sporunun turizmle bağını bilmesine karşın hem federasyonun organizasyonu hem de geçmişin yıllara varan ihmalini tamamlamak için şu ana dek takdire değer çalıştı. En büyük başarısı da Erzurum’daki kayak tesislerinin işletmesini üstlenmek oldu. Bu atılımda ‘sektörde ben de varım’ diyerek öne çıktı. En önemli adım Samsun’a kayak tesisi yapmasıdır. Bu konuda ilk haber böylece Cumhuriyet’te yayımlandı.

 

Sarıkamış ve İsmail Ergöz...

İsmail Ergöz, Ankara Gazi Eğitim Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nu bitirince Köln Spor Yüksek Okulu’nda ihtisasını yaptı; sonra da Alman Kayak Federasyonu’nun en sevilen kayak hocalarından biri oldu. Ders vermediği Avrupa ülkesi kalmayınca da tası - tarağı toplayarak Sarıkamış’a geldi ve kısa sürede yöreye 3 yıldızlı bir butik otel kazandırdı. Ama bu onun tek amacı değildi; İsmail Ergöz’ün asıl hedefi Sarıkamış’ta bitmeye yüz tutmuş kayak sporuna eğitimci gözüyle yaklaşmaktı. Yöredeki çocukların 1250’sine malzemelerini vererek kayak sporunu öğretti; bunlardan 180’nini de lisanslı yaptı, Türkiye şampiyonu çıkarıp takımının da 5. olmasını sağladı. Bu yıl bir adım daha ileri giderek akademisyen 2 şampiyon sporcuyu antrenör olarak takımda istihdam etti, kulübü de kurumsallaştırdı.

Peki bunu niye yaptı? İşte İsmail Ergöz’ün yanıtı... “Bu ülke her sektörde para kazanmayı öğrendi. Bundan sonra da sektörel olarak eğitim yapmayı öğrenecektir. Bu bizim sosyal sorumluluk projemizdir. Ne diyelim? Darısı bu sektörden para kazananların başına...” Peki bu hareketliliği spordan sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’na anlatmak gerekmiyor mu? Gerekiyor ama işten, güçten başını kaldırır, kayakçılara randevu verirse!..

e-posta: [email protected]


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler