4+4+4 kavgalar eşliğinde görüşülüyor

TBMM'de 4+4+4 olarak bilinen İlköğretim ve Eğitim Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapan Kanun Teklifi görüşülürken söz alan MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan, AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ'ın üzerine yürüdü.

Yayınlanma: 28.03.2012 - 06:08
Abone Ol google-news

Teklifin tümü üzerinde konuşan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okul öncesi eğitim ile ilgili, "Kanuni bir zorunluluk haline getirilmiyor ama okul öncesi eğitim Türkiye'de önceden olduğu gibi 36- 60 ay grubundaki çocuklarımız için yüzde 100 okullaşma oranı hedefiyle devam edecektir. Yazması gerekmiyor ben de onu anlatmaya çalışıyorum zaten" dedi.

"Cemil Çiçek evrak memuru, tanımıyoruz"

Şahsı adına söz alan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, komisyon görüşmesinin yok hükmünde olduğunu iddia etti. TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i sert sözlerle eleştiren İnce, şöyle dedi:

"Türkiye bir hukuk devleti olsa Çankaya'da oturan zat Türkiye'nin cumhurbaşkanı olsa AKP'nin cumhurbaşkanı olmasa elinin tersiyle iter zaten. Anayasa Mahkemesi gerçekten Anayasa Mahkemesi olsa sizin mahkemeniz olmamış olsa bu oradan da dönecektir. Sayın Cemil Çiçek evrak memurudur, CHP olarak Sayın Cemil Çiçek'i tanımıyoruz. Şehir şehir geziyor Anayasada Türkiye konuşuyormuş. Sen daha TBMM'de milletvekilinin konuşma hakkını savunmamışsın. Evrak memurun da ötesindesin. Meclis'te zorbalık hüküm sürmüş. Meclis Başkanı gıkını çıkaramıyor. Gözünü koltuk doyursun Sayın Çiçek. 30 senedir milletvekilisin. Daha ne olmayı bekliyorsun bir kere devlet adamı ol hepini bir kenara bırak.
Frak giymekle Meclis Başkanı olunmaz."

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın geçmişteki sözlerini hatırlatan İnce, "Sayın Arınç'ın deyimiyle ham hum şarolop kanunudur bunlar, 5 dakikada beşiktaş kanunudur bunlar" diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı: Öğrekmen açığı var

Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, "Şu anda açığa çıkacak öğretmenimiz olmayacak. Öğretmen açığımız vardır" dedi.

Ortaöğretimlerle ilgili imam hatip okulların açılıp açılmayacağına ilişkin sorular sorulduğunu ifade eden Milli Eğitim Bakanı, "Eğitim sistemi demokratikleştikçe ve esnekleştikçe bu ülkede yaşayan herkes hangi etnik yapıda olursa olsun hangi dini yapıda olursa olsun hangi tür eğitim ihtiyacını duyan bir alanda bulunursa bulunsun hepsi bu esneklikten azami derecede yararlanacak. İmam hatip okulları da bundan azami derecede yararlanacak" dedi.

Genel Kurul Salonu'ndan Ruhban Okulu ile ilgili sorular üzerine Milli Eğitim Bakanı, "Ruhban okuluyla ilgili düzenleme bizim eğitim sistemiyle ilgili değil, o ayrı bir konu" şeklinde konuştu.

 

"AKP'nin nasıl bir yönetim anlayışı sergilediğinin göstergesi"

TBMM Genel Kurulu'nda, ''temel kanun'' olarak görüşülen, zorunlu eğitimi kademelendirerek 12 yıla çıkaran kanun teklifinin 1. bölümü üzerinde CHP Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Nur Serter, eline aldığı teklif metnini havaya kaldırarak, ''Hukuk ve demokrasi tanımazlığın, dayatmacı yönetim anlayışının tarihe düştüğü bir belgedir. Bu, AKP'nin nasıl bir yönetim anlayışı sergilediğinin göstergesi ve gelecekte çok tartışılacak olan bir belgedir'' dedi.

''Komisyondan kaçırılarak geçirilen yasa teklifi için bu kadar acelece davranılmasının sebebi nedir acaba?'' diye soran Serter, teklifin siyasi bir proje olduğunu belirtti.

Serter, ''Projede, bilim, öğrenci, öğretmen, üniversiteler yoktur. Çatışmacı bir projedir. Eğitim projesi diye sunulan teklifin bütçesi, altyapısı, pilot uygulaması yoktur; halkın desteği de yoktur. Bu proje, Başbakanın kişisel intikam projesi olarak Türkiye'nin gündemine sokulmuş bir projedir. Ari ırk yaratma, tek tip insan üretme projesidir. Bu insanın da nasıl bir insan olduğunu Başbakan tanımladı, 'kindar olsun' dedi. Proje, ayrıştırıcı ve bölücü bir projedir'' diye konuştu.

Bu sistemin Avrupa'da olmadığını belirten Serter, ''Ancak bu proje, Osmanlı'nın bile son döneminde terk ettiği eğitimin artığı bir projedir'' dedi.

BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, teklifin aslında Hükümet tasarısı olduğunu ileri sürdü. Aksoy, ''Kabine üyelerinden bazılarının karşı çıkacağı endişesiyle teklif olarak getirilmiştir. Bir düzenlemeyi getireceksin ve bunu hiç bir eğitim kurumuna sunmayacaksın, adeta ferman gibi ortaya koyacaksın ve sonra da 'bu demokrasi' diyeceksin. Bunun adı diktatörlüktür. Teklifte niyet gizlenmemiştir, açık ve ortadadır. Bu Parlamento her istediğinizi yapacak bir yer değildir, bu halk da sizin köleniz olmayacaktır'' diye konuştu.

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, teklifin komisyon görüşmelerinde teamüllere uyulmadığını ileri sürerek, ''6. maddeye kadar herkesin, 6. maddeden sonra AKP'nin teklifidir. Önergeler üzerinde konuşma imkanı sağlanmamıştır'' dedi.

Meclis'te siyaset kurumuna büyük zarar verildiğini belirten Yeniçeri, MHP'li komisyon üyeleri olarak, aklın ve sağduyunun oluşması için ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.

İmam-hatiplilere uygulanan katsayı adaletsizliğinin kaldırılması kararını yerinde bulduklarını ifade eden Yeniçeri, ''İmam hatip liselerinin orta bölümlerinin açılmasını, MHP olarak gerekli ve zorunlu görüyoruz. Kuranı Kerim'i, Peygamberimizin hayatını, hafızlık derslerini İslami bilgilerin öğrenilmesini zorunlu görüyoruz ve bunu savunuyoruz. Kuranı Kerim, sıradan, seçmeli bir ders kimliğine indirilemez'' diye konuştu.

''Çocukların geleceğini çalıyorsunuz''


Şahsı adına söz alan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ''Zorbalıklar bugün yapılıyor zannediyordum ancak geçmişte de varmış. Demek ki bu genetikmiş'' dedi. ''Refah Parti'li milletvekillerinin 8 yıllık kesintisiz eğitime karşı çıktıkları ve engelleme yaptıklarına'' ilişkin haberlerin yer aldığını söylediği, 1997 yılındaki bazı gazetelerin manşetlerini okudu.

''Çocuklarımızın puanlarını nasıl çalacaksınız?'' diyen İnce, Konya'da özel bir ilköğretim okulundaki öğrencilerin yüzde 70'inin yıl sonu başarı puanının tam puan (500) olduğunu belirtti.

İnce, ''Şimdi ne olacak size söyleyeyim. Son sınıflarda 30-40 kişilik sınıflar olacak, bunların hepsini tam puanla mezun edecekler. Sonra bu kanunla okul birincilerinin yerleştirilmesinde YÖK'ün yetkisini artırdığınız için, bunları alıp okullara yerleştirecekler. KPSS sorularını kim çaldı? Çocukların geleceğini çalıyorsunuz. Siz kendi çocuklarınızı 30-40 kişilik okullarda sınıf birincisi yapacaksınız ve onları üniversitede iyi yerlere yerleştireceksiniz, işiniz gücünüz alavere dalevere'' diye konuştu.

Şahsı adına söz alan AKP Amasya Milletvekili Avni Erdemir, kesintisiz eğitim kararlarının 28 Şubat sürecinde alındığını söyledi.

Geçmişte öğrenciler mağdur oldukları için mesleki eğitim kurumlarına gitmek istemediğini ifade eden Erdemir, mesleki eğitimin önünü açan, tek tip yurttaş yetiştiren anlayış yerine, demokratik bir eğitim sistemi oluşturduklarını öne sürdü.

Erdemir, ''Katsayı adaletsizliği bitsin, meslek liselerinin ayaklarındaki prangalar çözülsün istiyoruz'' dedi.

 

Dinçer, Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerine yanıt verdi

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, TBMM Genel Kurulu'nda, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran ve temel yasa olarak ele alınan kanun teklifinin 1. bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

''Teklifin milli eğitim sisteminin bütününü değiştirdiği ve bir reform niteliğini taşıdığı'' yönünde bir ifadesinin bulunmadığını dile getiren Dinçer, milli eğitim sisteminin bir çok ögeden oluştuğuna dikkati çekti. Dinçer, söz konusu teklifin yalnızca bu sistem içinde yapısal bir değişikliği getireceğini vurguladı.

Ömer Dinçer, ''Milli Eğitim Bakanlığı kadrosunda kaç yönetici, eğitimci kökenli değil?'' sorusuna, ''Ben size soruyum: Eğitimci olmak profesyonel yönetici olmak anlamına mı geliyor? Müsteşar ve yardımcıları daha çok strateji geliştirmeyi bilen, bilimsel analizler yapacak kişilerden oluşur. Bizim grup başkanlıklarımızda göreve gelen arkadaşlarımızın her biri en az 5 yıl öğretmenlik yaptı. Onların pek çoğuna lisans üstü eğitim ve yabancı dil şartı da konuldu. Müsteşar ve yardımcıları seviyesinde eğitim sektöründen gelmeyen sadece 3 kişi var. Bu sizce çok mu?'' yanıtını verdi.

Bakan Dinçer, CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, kendisine yönelik ''intihal'' suçlamasında bulunduğunu hatırlatarak, ''İntihal konusunu dile getiren zat önce kendi servetleri ile ilgili kaynaklarını topluma açıklasın'' dedi.

Önerge tartışması

Bu arada, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, teklifin, grupların vereceği 4 değişiklik önergesi ile sınırlı tutulduğunu, ancak bunun yanında milletvekillerinin de önerge verme haklarının bulunduğunu belirterek, İçtüzük ihlali yapıldığını ileri sürdü. Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, usul tartışması açtı.

AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, temel kanun olarak ele alınan teklif ve tasarılarda uygulamanın geçmişten beri bu şekilde olduğunu ifade etti.

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da İçtüzüğe göre değişiklik önergesi sayısının 4 ile sınırlandırılamayacağını ifade etti.

Yakut, konuşmaların ardından, konuyla ilgili bir açıklama yaptıktan sonra, tutumunda bir değişiklik olmadığını, önerge sayısının 4 ile sınırlı tutulacağını söyledi.

Teklifin 1. Bölümü üzerindeki görüşmeler sürerken, Başkanvekili Yakut, birleşime bir saat ara verdi.

 

MHP-AKP gerginliği

TBMM Genel Kurulu'nda tartışmalı geçen 4+4+4 eğitim kanunun görüşmelerinde yumruklar sıkıldı. Kanun teklifinin 2. gününde yapılan görüşmelerinde yine gerginlik çıktı. Teklifin 1. bölümünün 3. maddesine ilişkin verdiği önerge için söz alan Adan, ilk olarak hükümeti dürüst olmaya davet etti. "Açık yürekli olalım. Bunun İmam Hatipliler için olduğunu söylüyorsunuz. İstanbul'da meydanlarda kol kola giren 1 milyon kişinin hakkını savunduğunuzu iddia ediyorsunuz. Ne yaptınız bugüne kadar. Niye şimdi aklınıza geldi? Sizin 28 Şubat sürecinde dizleriniz titrerken, biz saflardaydık" dedi.

Konuşma süresini tamamlamasına rağmen kürsüden inmeyen Adan'ı, TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut birkaç defa kürsüden ayrılması için uyardı. Bu arada konuşmasına devam eden Adan, bir anda kürsüden AKP sıralarına doğru hızla yürümeye başladı. AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ'a yumruk atmaya çalışan Adan'a araya giren milletvekilleri engel oldu.

Gerginliğin artması üzerine TBMM Başkan Vekili Yakut, oturuma 10 dakika ara verdi. Öte yandan MHP milletvekilleri de Demirbağ'ın küfürlü konuştuğunu iddia etti.

MHP, yeni madde ihdası için 3 önerge vermek istedi. Ancak AKP, İçtüzüğe göre bunun mümkün olmadığını, verilecek bütün önergelerin toplamının 7 olması gerektiğini ve yeni madde ihdasıyla bu sayının aşıldığını belirterek, buna karşı çıktı.

TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, bunun üzerine birleşime ara vererek, grup başkanvekilleriyle kısa bir süre görüştü.

Yakut, görüşmenin ardından MHP'nin önerisini kabul etti.

Bunun üzerine MHP'nin, yeni madde ihdasına ilişkin 3 önergesi okundu. Komisyonun salt çoğunluğu olmadığı için katılamadığı önergeler işleme alınmadı.

Sadık Yakut'un tutumu hakkında usul tartışması açıldı.

Tutumun aleyhinde konuşan AKP Grup Başkanvekilleri Nurettin Canikli, yeni madde ihdası önergelerinin İçtüzük'e aykırı ve yok hükmünde olduğunu söyledi.

İçtüzük'ün 87. maddesine göre, yeni madde ihdasının da 7 önerge sınırı kapsamında olması gerektiğini ifade eden Canikli, ''Bu nedenle yeni madde ihdası, önerge ile sınırlı olmalıdır. Ancak isterseniz önerge hakkınızı yeni madde ihdası için kullanabilirsiniz'' dedi.

Lehte söz alan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, yeni madde ihdasıyla, içi boş olan teklifin ne kadar eksik olduğunu göstermek istediklerini belirterek, ''Bu bir engelleme değil, aksine kanundaki boşlukları doldurmaktır'' diye konuştu.

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ise teklifin ''temel kanun'' olarak görüşülemeyeceğini iddia etti.

TBMM Başkanvekili Yakut, konuşmaların ardından tutumunda bir değişiklik olmadığını söyledi.

CHP'li Özkoç

CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, verilen bir önerge üzerinde yaptığı konuşmada, ''Başbakan, '28 Şubat kararlarıyla deveye hendek atlatmışlar' diyecek, ancak 28 Şubat'ın bakanı bugün AKP'de milletvekili ve başkanvekili olacak. Bu samimi değil'' dedi.

Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan TBMM Başkanvekili, AKP Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Sağlam, hangi tarihlerde bakanlık yaptığı konusunda bilgi verdi.

Sağlam, ilk önce kurulan ANAYOL Hükümetinde bakan olmadığını, o dönemde DYP milletvekili olduğunu söyleyerek, ''Bu Hükümet Mayıs ayında istifa etti. Benim içinde bulunduğum 54. Hükümet Haziran ayı başında kuruldu. Haziran'da REFAHYOL Hükümeti kuruldu, bir sene hükümetlik yaptık. 28 Şubat 1997'dedir. MGK'da kararlar alındı, Milli Eğitim Bakanı MGK'nın üyesi değildir, benim imzam da sözkonusu değildir. Sonra tartışmalar başladı. Biz Hükümet olarak MGK'da alınan kararlar doğrultusunda kesintisiz eğitimi kabul etmediğimiz için istifa ettik. 1997'nin Haziran ayında çekildik. REFAHYOL Hükümeti haziran ayında bitti, yeni kurulan Hükümet Ağustos 1997'de kesintisiz eğitimi kabul etti'' diye konuştu.

Sağlam, CHP'lilerin laf atması üzerine, çok parti değiştirmediğini, sadece DYP'den AKP'ye geçtiğini söyledi.

''Vermeye mecbursunuz''

Sağlam'ın ardından CHP Grup Başkanvekili İnce, konuşmak için Başkanvekili Yakut'tan söz istedi. Yakut'un söz vermemesi üzerine İnce, ısrar ederek, ''Vermeye mecbursunuz'' diye bağırdı.

Yakut'un, ''İlla kürsüye çıkmak istiyorsanız...'' demesi üzerine İnce kürsüye gelince AKP'li milletvekilleri tepki gösterdi ve sıra kapaklarına vurdu. Sadık Yakut da İnce'ye, ''Ben size söz vermedim. Bu kürsü işgali değil mi Sayın İnce? Söylediğim söz başka bir şey'' dedi.

Tartışmanın uzaması üzerine Yakut, birleşime ara verdi.

İnce, verilen arada, ''Ben o sözü alacağım, babasının çiftliği değil burası, bu sözü verecek. Grup Başkanvekiline söz vermemek diye bir şey olmaz'' diye bağırdı.

Bu sırada, milletvekilleri ayağa kalkarak, birbirlerine laf atmayı sürdürdü.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler