'Müslüman ve Türk olma şartı kalkıyor'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Daraşşafaka Eğitim Kurumuları'nın, yapılacak tüzük değişikliği ile babasını ve annesini kaybetmiş erkek ve kız çocuklarının okula kabulünde Türk ve İslam olma şartının, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak değiştirileceğini açıkladı.

Yayınlanma: 14.04.2012 - 09:54
Abone Ol google-news

Başbakan Erdoğan, Darüşşafaka Cemiyeti'nin Genel Kurulu'na katıldı. Buradaki konuşmasına Erdoğan, "Babasını yitirmiş evlatlara kol kanat germiş, tüm çalışanlara milletçe bir kez daha şükranlarımı iletiyorum. Bir buçuk asırlık süre içerisinde ve bugün yardımları, katkıları ve destekleri ile Darüşşafaka'yı ayakta tutmuş, büyütmüş tüm hayırseverlere teşekkür ediyorum" sözleriyle başladı.
 

"Türk ve İslam şartı "TC vatandaşı" olarak değiştiriliyor

Erdoğan, bugün Darüşşafaka Cemiyeti'nin tüzüğünde, tarihi nitelikte bir değişikliği gerçekleştirdiklerine işaret ederek, "Tüzükte yapacağımız değişiklikle inşallah, Darüşşafaka Eğitim Kurumları, sadece babasını kaybetmiş vatan evlatlarına değil, babası veya annesinden her ikisini veya birini kaybetmiş çocuklarımıza da kapısını açmış ve açacak. Yeni yapacağımız değişiklikle, tüzüğün ikinci maddesindeki 'Türk' ve 'İslam' olma şartını, 'Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı' olarak değiştiriyor, cemiyetin kapsama alanını böylece genişletiyoruz. Ayrıca yine, ikinci maddedeki değişiklikle, Darüşşafaka Eğtim Kurumları'nın vizyon ve misyonlarını da çağın gereklerine uygun düzeye yükseltiyoruz. Gerçekleşecek bu tüzük değişikliğinin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

 

"Örnek oldu"

Türkiye'de yetimlerin, öksüzlerin, yoksulların ve yolda kalmışların elinden tutmak isteyen her oluşumun ve her kuruluşun kendisine, Darüşşüfaka'yı ve tecrübesini örnek aldığını ve kuruluşun bu açıdan bir model oluşturduğuna işaret eden Erdoğan, Darüşşafaka'nın hem ülkenin, hem de milletin gözbebeği bir kuruluş olduğunu kaydetti. Türkiye'de toplumsal dayanışmada bu kadar önemli bir yer edinen kuruluşun, toplumsal değişimde de aynı derecede sorumluluk üstlenmek durumunda olduğuna vurgu yapan Erdoğan, 1971 yılında Darüşşafaka'nın sadece yetim erkekleri değil, yetim kızları da çatısı altına kabul ederek, toplumdaki değişime, dünyadaki gelişmelere paralel bir düzenlemeyi gerçekleştirdiğini kaydetti.
 

"O günün şartları belki onu gerektiriyordu"

Darüşşafaka'da 150 yıl öne tamamen bir gereklilikten ortaya çıkan durumun, bugün artık geride kaldığına işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Elbette kurulduğu yıllarda, sadece yetimlerin, sadece Türk ve İslam oların kabulü bir ihtiyaçtı. O günün şartları belki onu gerektiriyordu. Ordumuz onlarca cephede mücadele ediyor, vatan savunmasında yüzbinlerce Mehmetçiğimiz şehit düşüyordu. Hemen hergün, Anadolu'nun yoksul köylerine mektuplar ulaşıyor, hemen hergün çocuklar yetim kaldıkları öğreniyorlardı. 150 yıl önce tamamen bir gereklilikten hasıl olan, esasen hedef kitleyi mümkün olduğunca daraltarak, kaliteli hizmet vermeyi sağlayan şartlar, bugün artık geride kalmış durumda. Bugün çok şükür imkânlarımız arttı, ekonomimiz büyüdü. Sosyal politikalarımız yaygınlaştı. Bugün biz devlet olarak, hedef kitleyi daraltmanın değil, mümkün olduğunca genişletmenin, 81 vilayete 780 bin kilometrekare üzerindeki her ihtiyaç sahibine ulaşmanın mücadelesi ve gayreti içindeyiz."
 

"Vatandaşımıza 16 milyar TL sosyal yardım ulaştırdık"

Hükümet olarak son 9 yılda ülke genelinde vatandaşlara ulaştırılan sosyal yardım miktarının yaklaşık 16 milyar TL olduğunu açıklayan Erdoğan, zengin-fakir demeden, tüm öğrencilere ders kitaplarını ücretsiz dağıttıklarını ve dağıtmakta olduklarını kaydetti. Bu kapsamda yine ihtiyaç sahibi öğrenci ailelerine ulaştırdıkları nakit yardımın yanı sıra, sağlık, özürlü, ihtiyaç yardımları ile gıda, yakacak, barınma gibi sosyal yardım hizmet projeleri ile ihtiyaç sahiplerini bulduklarını ve onlara bu ihtiyaçlarını giderme imkânı sunduklarını söyleyen Erdoğan, vatandaş arasında hiç bir ayrıma gitmediklerini vurguladı.
 

"Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı üst kimliğinde buluşmuş herkes eşittir"

Kendileri için ölçünün, ihtiyaç sahibi olmak olduğunu dile getiren Erdoğan, bugünün dünyasında ve Türkiyesi'nde artık yetim ve öksüz ayrımının artık kabul edilemeyeceğini vurguladı. Bu nedenle artık, Darüşşafaka'da yetim-öksüz diye bir ayrımın yapılmasının uygun olmadığını düşündüklerini dile getiren Erdoğan, tüzükte bu ayrımı kaldırdıklarını açıklayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sadece yetimlerin, sadece Türk ve İslam olanların kabulu gibi, Darüşşafaka'nın özüne, misyonuna paralel düşmeyen bir durum vardı. Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı üst kimliğinde buluşmuş herkes, hem devletin, hem de devlet kurumlarının karşısında, her yönüyle eşittir, eşit olmalıdır. Özellikle çocuklar arasında din ve etnik köken bakımından bir ayrıma gidilmesine müsade edilmemelidir. Tüzükten artık bunu çıkartıyor, Darüşşafaka'yı özüne ve ruhuna yaraşır bir vizyona kavuşturuyoruz."

Başbakan Erdoğan, her fırsatta çocukların, geleceğin istikbali ve umudu olduklarını dile getirdiğini yineledi. Bu nedenle çocuklara daha yaşanabilir, daha müreffeh ve daha aydınlık bir Türkiye'yi miras bırakmak, emanet etmek zorunda olduklarının altını çizen Erdoğan, "Çocuklarımızın eğitimlerini, sağlıklarını, istihdamlarını ve güvenliklerini düşündüğümüz kadar, onların sıcak, şefkat ve çağın en ileri seviyelerini yakalayabilecek bir eğitim-öğretim anlayışını onlara sağlamanın bilinci içerisindeyiz. Bu hassasiyeti gözetmek hepimizin ortak görevidir" dedi.

"Torun sahibiyim fakat, halen öksüz ve yetimliğin sızıntısını taşıyorum"

Konuşmasına, kendisinin öksüz ve yetim olmanın ne demek olduğunu bildiğini dile getirerek sürdüren Erdoğan, "Bakın ben bu yaşımda, çocuk sahibi, torun sahibi olduğum halde, yüreğimin derinliklerinde, hala öksüzlüğün ve yetimliğin sızısını taşıyorum. Bu sızının masum çocukların küçük yüreğinde, ne büyük bir yük olduğunu hissedebiliyor, bu sızıyı anlayabiliyorum" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, bugün akşam saatlerinde Hz. Muhammed'in "Kutludoğum Haftası" etkinliklerine katılacaklarını belirterek, "Biz, arkasından yürüdüğü peygamberi, yetim ve öksüz olan bir dinin, bir ümmetin mensuplarıyız. Yetimlerine, öksüzlerine sahip çıkmayan bir toplum, çürüyen bir toplumdur. Yetimlerine, öksüzlerine, kimsesizlerine kol-kanat germeyen bir devlet, vazifesini yerine getirmeyen bir devlettir. Biz yetimlerimize, öksüzlerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Onların anne-baba hasretini bir nebze olsun, ortadan kaldırabilmek için elimizden ne geliyorsa bunu yapmak durumundayız" dedi.

Kimsesizlere sahip çıkma noktasında Darüşşüfaka'nın, ülkenin ve milletin gurur duyduğu bir kuruluş olduğuna işaret eden Erdoğan, kuruluşu, bu ülkenin bir medar-ı iftihar-ı olarak bir iyilik, bir sevgi ve şefkat timsali olarak yaşatmaya, büyütmeye ve aynı şekilde devam edeceklerini söyledi. Bu vesileyle Darüşşafaka'nın artık, üniversitesini de kurmak suretiyle, kurumsal yapısını tamamlamak durumunda olduğunu bildiren Erdoğan, "İnanıyorum ki Darüşşafaka, bunu tamamlamak suretiyle, 150 yıl önce atılmış adımı, bugün artık taçlandırmak ve böylece Darüşşafaka'ya giren üniversitesini de bitirmiş olarak mezun olması çok daha ona farklı bir özgüven, güç katacaktır" açıklamasında bulundu.

Başbakan Erdoğan, Darüşşafaka'ya ilişkin yapılmakta olan bir çalışma olduğunu belirterek, konuşmasını "İnşallah bu bölgede, bu arazi üzerinde yapılan bir çalışmayla gerek belediyemiz, gerek çevre Sağlık Bakanlığımız ile birlikte, burada bizim vakıf ruhumuzda olan 'sabit akar' noktasındaki böyle bir temin çalışması da yapılmakta. İnanıyorum ki bu çalışmanın da nihayete ermesiyle birlikte, çok ciddi bir 'akar'ın sağlanması, Darüşşafaka'nın geleceğini de teminat altına alması bakımından isabetli olacaktır. Geçenlerde de söyledim. Şimdi de söylüyorum: Fanilerle buraları ayakta tutmaktan çok, ilkelerle kurumsallaştırarak ayakta tutmak çok daha isabetli, çok daha sağlam olacaktır. İnanıyorum ki mevcut yönetimin de, en başarılı adımı bu olacaktır. Bu vesileyle yapacağımız tüzük değişikliğinin hayırlı olmasını diliyorum" sözleriyle tamamladı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler