CHP'li Tarhan'dan Başbakan'a tutuklu vekil yanıtı

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, "Ben sorunu yaratan parti suçlamasını üzerime almıyorum. Anahtar parti olan AKP'nin bu konudaki tutumunu ortaya koyması ve bu işi sürüncemede bırakmaması gerekir" dedi.

Yayınlanma: 30.04.2012 - 13:40
Abone Ol google-news

CHP Grup başkanvekilleri Muharrem İnce, Emine Ülker Tarhan, Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Adıyaman Milletvekili Salih Fırat ve Basın Müşaviri Ali Öztunç, Parlamento Muhabirleri Derneği'nin 48. kuruluş yıldönümü dolayısıyla PMD'yi ziyaret etti.

'Babanın parasını mı veriyorsun?'

CHP heyeti ziyarette basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir basın mensubunun Başbakan'ın tiyatroların özelleştirileceğine yönelik sözlerini hatırlatması üzerine İnce, "Sanatın içine tüküren belediye başkanının Genel Başkanı da böyle olur zaten. Kitap özeti okuyorum diyen bir Başbakan'dan bundan daha iyisi beklenmez. Böyle bir mantık yok yani parayı ben veriyorum, babanın parasını mı veriyorsun. Yakında devlet memurlarına da herhalde şunu der; parayı biz veriyoruz, bu para AKP'nin parası, bizim istediklerimizi yapacaksınız. Bu sakat bir anlayıştır. Bu diktatöryel bir yaklaşımdır. Bu doğru değildir ama Tayyip Erdoğan'a yakışıyor" yanıtını verdi.

Bir basın mensubunun, "19 Mayıs'ın kutlanma biçimindeki tartışmalarda Başbakan Erdoğan'ın bir açıklaması oldu, ne diyorsunuz?" sorusuna da Tarhan, "Yargı size uygun karar verdiğinde sizin kullanabileceğiniz bir araç ama aleyhe karar verdiğinde lanetleyeceğiniz bir kurum değildir. Burada bir ülkenin bir halkın tarihinin genelgeyle yasaklanması aslında abesle iştigaldi o yüzden bence aslında bunun üzerinde durulması gerekiyor. Verilen yargı kararından çok bir tarihin genelgeyle yasaklanması üzerinde durmak gerekir" şeklinde yanıt verdi.
 

Başbakan'a tutuklu vekil yanıtı

Bir basın mensubunun tutuklu vekillere ilişkin Başbakan'ın açıklamalarını hatırlatarak, "Ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine de Tarhan, "Bu sorunu yargıya yaptığı ağır müdahalelerle yaratan tabiî ki iktidar partisidir. Ben sorunu yaratan parti suçlamasını üzerime almıyorum. Çünkü daha önceki uygulamalar, tutuklu milletvekillerinin durumu yargı tarafından özgürlükler lehine yorumlanarak bu tutukluklara son verilmiştir. Hep uygulamalar bu yönde olmuştur. Bu yüzden bunun sorumlusunun kim olduğuna girecek olursa CHP'nin olmadığı çok açık bir şekilde ortaya çıkacaktır. Bu sorunun çözümü Meclis'in sorunudur. Sayın Meclis Başkanı'nın bu olayı ele alış biçimi de son olarak yaptığı girişimde bunu göstermektedir. Eğer AKP Meclis'e dahil bir parti değil ise onu ben bilmiyorum. Benim bildiğim kadarıyla Meclis'teki 4 partiden biridir ve bu bir Meclis sorunudur. Meclis Başkanı'nın inisiyatifi ile çözülmesi gerekir. O yüzden bu açıklamayı da doğru bulmuyorum Sayın Başbakan'ın açıklaması" dedi.

'AKP o arkadaşlarımıza rehine gözüyle bakıyorsa işimiz zor demektir'

İnce'de, "Tutuklu ve milletvekilleri sözcüklerinin yan yana gelmemesi lazım. Sorun burada. Eğer tutuklu vekillerinin sorunu gözüyle bakıyorsak başta Cemil Çiçek olmak üzere parlamentodaki herkes 550 milletvekili şöyle düşünür, bu sorunu çözmek ister. Ama AKP o arkadaşlarımıza rehine gözüyle bakıyorsa işimiz zor demektir, hangi gözle baktıkları önemli" diye ekledi.

Bir basın mensubunun, "Bunun yöntemi çok tartışılıyor, ayrı bir teklif olarak mı gelecek yoksa 3.yargı paketinin içine mi girecek şeklinde, kapsam genişler endişeniz var mı?" sorusuna da Tarhan, şu yanıtı verdi: "O detaylara girebilmemiz için anahtar parti konumunda olan AKP'nin bu konudaki tavrını öğrenmemiz gerekiyor. Bizim 3 parti olarak uzlaşmamız bu sorunun çözümü için yeterli değil. Anahtar parti olan AKP'nin bu konudaki tutumunu ortaya koyması ve bu işi sürüncemede bırakmaması gerekir. Bu insanların çocukları var, bu insanların çocuklarına umut vermemek gerekir eğer AKP bu konunun çözümünü istemiyorsa açık ve net olarak söylemelidir."

Bir basın mensubunun, "3 parti bir taslak hazırlayıp iktidara sunması, iktidar partisinin artık kaçamamasını sağlamaz mı?" sorusu üzerine, "Kaçabileceği bir yer olmadığını düşünüyorum ben de zaten. Anahtar partinin siz uzlaşın gelin bir değerlendiririz bakarız diyen bir söylemin önüne uzlaşıyla gelen bir metin üzerinde veya üzerinde çalışılabilir bir metin üzerinde hala kaçamak dövüşmesini kendisini halka izah etmesi mümkün değil diye düşünüyorum" dedi.

"19 Mayıs kutlamalarına ilişkin Başbakan'ın açıklamaları oldu, Milli eğitim Bakanı'nın açıklamaları oldu, ne diyorsunuz?" sorusuna Tarhan, "Bize bayramlarımızı yasaklamaya kalkanlara karşı biz o bayramları kutlamaya devam ederiz. Bizim tekrar önümüze genelgelerle gelmeye kalkışmasınlar" yanıtını verdi.

İnce'den fıkra

Soruya bir fıkra ile yanıt veren İnce, şöyle dedi: "Padişah vezire demiş ki bana demiş bu ülkenin en iyi hayvan terbiyecisini bulun. Bulmuşlar. Sen demiş bir kediye ne kadar bir sürede kahve ikram etmesini öğretebilirsin. 6 ay da demiş. 6 ay sonra padişah vezir birlikte oturuyorlar. Kedi iki ayağının üzerine kalkmış elinde kahve tepsisi ikram edecek, o arada padişah cebinden bir fareyi çıkarmış ortalığa salmış, kedi bırakmış her şeyi farenin peşine takılmış eğitim bir anda bitmiş. Bu ülkede bazılarını öğretmen yapın doktor yapın başbakan yapın bakan yapın ne yaparsanız yapın o eski alışkanlıklarından vazgeçmezler. Cumhuriyet'le problemlidir, laiklikle problemlidir, Atatürk ile problemlidir. Her buldukları fırsatta bunu delmek isterler. Bir kaleyi daha yıkmak isterler. Bu genelgeler de odur işte. Tıpkı o eğitim olayında ne yaparsan yap cibilliyet değişmez kedinin özelliği değişmez gibi bunların da cumhuriyet düşmanlığından vazgeçecek halleri yok."
 

'Cemil Bey benim ilgi alanıma girmiyor'

Bir basın mensubunun, "Cemil Bey'in tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna da İnce, "Cemil Bey benim ilgi alanıma girmiyor. Kendisi evrak memuru konumunda olduğu için kendisiyle hiçbir şekilde çok mecbur olmadığım sürece -partimi ilgilendiren- ben de o gün tek kalmış bir grup başkanvekili olmazsam öyle durumlar hariç onun haricinde kendisiyle ilgilenmiyorum" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler