İsrail, filo iddianamesine rest çekti

Türkiye'de filo baskınından sorumlu İsrailli komutanlar hakkında iddianame hazırlandığı yönündeki haberler, İsrail'de geniş, yankı buldu. Haaretz gazetesi, komutanlar için "kırmızı bülten"in çıkarılabileceğini belirtirken, Wahington'un iddianamenin reddedilmesi için Ankara'ya "ağır bir baskı" yaptığınını öne sürdü. İsrailli diplomatik kaynaklar da, Türkiye'yi kastederek "Bizim de, onları uluslararası arenada rahatsız etme yollarımız var Onların bol Aşil topukları var" diye rest çektiler.

Haaretz gazetesine göre, dört komutan hakkında iddianamenin hazırlanmasını değerlendiren uluslararası hukuk uzmanları, Türkiye'nin İnterpol'den "kırmızı bülten" çıkartmasını isteyebileceğini, bu durumda komutanların İnterpol üyesi bir ülkeyi ziyaret ettiklerinde gözaltına alınma tehlikesi ile karşı karşıya olacaklarına dikkat çektiler.
 

Hukukçuların görüşleri: Tatsızlık olur ama iade zor

Halen Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda görev yapan Nick Kaufman, "kırmızı bülten"in ne anlamına geldiğini anlatırken "Bu, bir iade anlaşması varsa gözaltı ve iade talebine yol açabilir. Hek ülke iade etmeyebilir ancak bu kesinlikle tatsızlık yaratır" şeklinde konuştu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı'na eski Hukuk Müşaviri Prof. Robbie Sabel ise, Türkiye'nin İnterpol'a başvurmasının, komutanların yurt dışına sehayat etmeleri halinde "geçici tehlike"ye neden olabileceğini ancak muhtemelen Türkiye'ye iade edilmeyeceklerini savundu.
 

'Washington Ankara'ya ağır baskı yapıyor'

Haaretz, haberinde ayrıca "Türk kaynakları, (iddianame) haberi doğrularken Washington'un iddianemenin reddedilmesi için Ankara'ya ağır baskı yaptığını eklediler" diye yazdı. Türk kaynaklarının, Haaretz'e son haftalarda "İsrail'in, Türkiye ile ilişkileri iyileştirmeye çalıştığını, adları açıklanmayan bazı Avrupa ülkelerinin arabuluculuk yaptığını" söyledikleri belirtilirken Ankara'nın, bu girişimleri, filo baskını ile ilgili "resmi bir özür" ve tazminat olmadan İsrail ile bir yakınlaşmanın mümkün olmadığı gerekçesiyle reddettiği de öne sürüldü.
 

'İddianame, predator onayı için baskı olarak kullanılabilir'

Buna karşın İsrail'in onarım için gönderilen üç "Heron" insansız hava aracının sonunda Türkiye'ye iade etmesinin Ankara'da "iyi niyet jesti" olarak değerlendirildiğini de ifade eden Haaretz şöyle devam etti: "Bazı kaynaklar, Ankara'nın, iddianameyi, Amerikan Predator insansız hava araçlarının Türkiye'ye satışının onaylanması için ABD Kongresi'ne baskı amacıyla kullanmayı planladığı spekülasyonunu yaptı. ABD Başkanı Barack Obama, satışı onayladı ama Kongre, büyük ölçüde Türkiye'nin İsrail'e hasmane politikası nedeniyle bloke ediyor."

İsrail meydan okudu

Bu arada, iddianamede suçlanan dört İsrailli komutandan Askeri İstihbarat eski Başkanı General Amos Yadlin, iddianeme haberlerine ilişkin İsrail Channel 1 kanalına değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin, hakkında dava açma "tehdidinden etkilenmemiş gibi göründüğü"nü beliren Yadlin, "İsrail ordusunda 40 yıl görev yaptım, binlerce saatlık uçuş, onların yüzlercesi, düşman hatlarının gerisinde. Aldığım riskler, bu haberden çok daha büyük" sözleriyle meydan okudu.

Yedioth Ahronoth gazetesine göre, İsrail'deki diplomatik kaynaklar, iddianame ile ilgili resmi bir bilginin alınmadığını belirterek "Ancak doğru ise, bu bizi iyi bir noktaya götürmez" dediler. Aynı kaynaklar "Bizim de, onları (Türkiye'yi) uluslararası arenada rahatsız etme yollarımız var. Eğer bu yolu takip etmek istiyorlarsa bizim de ne yapacağımızı biliriz. Onların bol Aşil topukları var. Bir tırmanma istemiyoruz ama eğer oyun bu ise, biz de oynarız" diye rest çektiler.