Seçim öncesi klasik artış

Küresel ekonomik krizden en çok etkilenen sektörlerin başında gelen inşaat sektöründe, demir, çimento ve tuğla tedarikçisi firmaların işlerinde, yaklaşan yerel seçimler öncesi büyük artış yaşandı.

Yayınlanma: 15.01.2009 - 10:28
Abone Ol google-news

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şube Başkanı Necati Şahin, 1998'den itibaren duran konut üretiminde, 2002'den sonra kredi faizlerindeki düşüşün de etkisiyle patlama yaşandığını söyledi.

Bu tarihten itibaren katalog üzerinden 7,5 milyon konutun piyasaya sürüldüğünü belirten Şahin, şöyle konuştu:
''Bunların sadece yüzde 25'i bitmiş durumdayken kriz ortamına girilmesi, sektör için ciddi bir dezavantaj oluşturuyor. Talebin çoğu, cebinde parası olduğu için değil kredi bulabildiği için konut sahibi olmaya çalışanlardan geldi. Bu nedenle kullanılan kredilerin geri dönüşünde de ciddi sıkıntılar söz konusu. Kontrolsüz bir arz-talep dengesi oluştu ve korkunç derecede arz oldu. Şu anda 1 milyon yapımı bitmiş fakat alınmayı bekleyen konut bulunuyor. Krizden en çabuk etkilenen sektörlerin başında inşaat geliyor ve firmalar, şu an maliyetlerinin altına satış yapmaya başladı.''

 

Kaçak inşaat

Şahin, kaçak yapılaşmanın da konut fazlalığını meydana getiren faktörler arasında yer aldığına dikkati çekerek, sadece kendi veya çocuklarının barınma ihtiyacı için değil, torunlarının da geleceğini kurtarmak düşüncesiyle kaçak yapılaşma yoluna gidildiğini anlattı.

Önüne engeller konulmadığı, altyapı hizmeti aldığı, siyasi rant aracı olarak görüldüğü için kaçak yapılaşmaya gidildiğini vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:

''Şu anda inşaat sektöründe büyük bir kriz var. Ruhsatlı yapılanmada üretim yok. Fakat demir, beton ve tuğla satanlar ile inşaatlarda çalışanlar çok iyi durumdalar. Kaçak yapılaşmanın tek faydası, inşaat sektörüne getirdiği hareket... Tedarikçi firmalar, hem peşin parayla hem de müteahhitlere sattığının çok üzerinde bir parayla satış yapıyorlar. İşçiler de müteahhitten aldığının çok üzerinde parayla çalışıyor. Şu anda beton firmalarında sıra bulamıyorsunuz, işçi bulamıyorsunuz, her sokakta kaçak inşaat yapılıyor. Bu konuda ipin ucu kaçmıştır. Acil önlem alınmalı.''
 

Paravan duvar

Necati Şahin, bazı belediyelerin, yıkım gerçekleştirdiği zaman özellikle inşaatın taşıyıcı sisteme zarar vermediğini, sadece kısa sürede yeniden yapılabilecek şekilde duvarın bir kısmını yıktığını öne sürerek, sadece tutanak tutulması için yıkımın bu şekilde yapıldığını söyledi.

Bunu gören kaçak yapı sahiplerinin, yeni bir sistem oluşturduğunu dile getiren Şahin, ''yeni sistem''i, şu sözlerle anlattı:

''Kaçak yapı sahiplerinin inşaatlarının en az zararı görmesi için bulduğu son yöntem ise paravan duvar örmek. Bu yöntemle esas inşaatın dışına paravan duvar örülüyor. Sırf tutanak tutmak için yıkıma gelen belediye ekibi de bu paravan duvarı yıkıyor. Yıkım ekibi, bir daha aynı eve yıkıma gittiğinde içine yerleşilmiş olduğunu görüyor ve yıkımı gerçekleştirmiyor.''

Şahin, bazı belediyelerin, kaçak yapılara kestiği cezalarla ciddi bir gelir kalemine sahip olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

''2004'ten önce yapılan kaçak binalara, elektrik ve su hizmeti götürülmesine imkan tanındı. Kaçak bina yapan vatandaş da 'ben bu binayı 2004'ten önce yaptım' diyerek, belediyeye başvuruyor. Zabıtlara bakılmaksızın (vatandaşın beyanına itibar ederim) deniyor ve 2004'ten bugüne kadar belediye kaçak binanın vergisini alıyor. Belediyenin verdiği yazıyla da vatandaş, su ve elektriğini bağlatabiliyor. O zaman herkes kaçak bina yapabilir. Ruhsata, yapı denetimine, mühendisliğe, mimarlığa, hiçbir şeye gerek yok.
Yapanlar şunu iyi bilmeli; kaçak inşaatın ekonomik değeri yok. Gün gelecek, binaları kentsel dönüşüme tabi olacak, şu an harcadıkları paralar hiç olacak. Ayrıca depremde de bu binalar, ciddi sıkıntılara yol açacak.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler