İran ile UAEK arasındaki görüşme başladı

Görüşme, kurumun Viyan'daki merkezinde basına kapalı olarak yapılıyor. İran'ın UAEK nezdinde daimi temsilcisi Büyükelçi Ali Asker Sultaniye, görüşme salonuna girerken gazetecilerin sorularına "yorum yok" demekle yetindi.

UAEK Başkanı Yukiya Amano'nun katılmadığı görüşmede, UAEK'yi, güvence denetimlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı Herman Nackaerts ile Amano'nun siyasi danışmanı Rafael Mariano Grossi'nin temsil ettiği bildirildi.
 

"Yapısal Yaklaşım Uygulanması"

UAEK Başkanı Yukiya Amano'nun 21 Mayıs'ta Tahran'a yaptığı resmi ziyaret sırasında üzerinde mutabık kalınan "yapısal yaklaşım uygulanması" konulu belgenin içeriği açıklanmadı.

İran ile UAEK ilişkilerini yakından izleyen diplomatik kaynaklar, İran'ın nükleer programına ilişkin açıklığa kavuşturulması gereken birçok değişik konu bulunduğuna işaret ederek, "Yapısal Yaklaşım Uygulanması" belgesinin, "açıklığa kavuşturulması gereken konuların ve nükleer tesislerde yapılacak denetim çalışmalarında izlenecek yöntemin belirlenmesini öngördüğünü" bildirdiler.

UAEK Başkanı Yukiya Amano hazırladığı son raporunda, İran'ın nükleer tesislerinde askeri amaçlı faaliyette bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulamadığını belirtirken, İran yönetimi nükleer tesislerinde barışçıl amaçlı faaliyette bulunduğunu ve nükleer reaktörlerde ihtiyaç duyduğu yakıtı elde etmek üzere uranyum zenginleştirdiğini ileri sürüyor.

İran yönetiminin, nükleer tesislerinde uranyumu yüzde 20 oranında zenginleştirmeyi başardığı yolundaki açıklamasını UAEK müfettişleri de teyit ediyor. Hatta son denetimde Parçin nükleer tesisinde uranyumun yüzde 27 oranında zenginleştirildiğine dair bazı kanıtlar bulunduğu da iddia edilmişti.

Nükleer silah üretebilmek için uranyumun yüzde 80 veya 90 oranında zenginleştirilmiş olması gerekiyor.

BM Güvenlik Konseyinin daimi üyelerinden Rusya ve Çin ile bağlantısız ülkeler, İran'ın taraf olduğu Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) ve güvence denetimleri antlaşması hükümlerine göre nükleer enerjiyi barışçıl amaçlı kullanma hakkına sahip olduğunu her fırsatta vurguluyorlar.

Ancak, ABD ve batılı bazı müttefikleri ile İsrail, İran'ın nükleer tesislerinde askeri amaçlı faaliyette bulunduğunu ve nihai hedefinin "atom bombası yapmak olduğunda " ısrar ediyorlar.