Abbas: Durum değişti

Ankara'daki medya temsilcileriyle kahvaltıda bir araya gelen Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı. Abbas sözlerine, ''BM Genel Kurulu'ndaki oylama sırasında Türkiye çok büyük rol oynadı. Bu yüzden, hem bu olayda verilen destek hem de Türkiye'nin genel anlamda Filistin'e desteği için teşekkür mahiyetinde ilk ziyaretimi Türkiye'ye yapmış bulunuyorum'' diye başladı. Son birkaç yıl içinde BM'ye bu başvuruyu yapmamaları için pek çok ülkeden baskı gördüklerini anlatan Abbas, çabalarını engellemeye çalışan başlıca tarafların İsrail ve ABD olduğunu kaydetti.

Abbas, ''İsrail niçin itiraz ediyordu? Çünkü 1967'de işgal etmiş olduğu toprakları ihtilaflı toprak olarak görüyor, buna dayanarak yerleşim birimlerini istediği gibi inşa edebileceğini düşünüyor. BM kararına göre bu topraklar 'işgal atında bir devletin' toprakları. Çünkü, biz bir devlet olarak tanındık. Bundan böyle İsrail vatandaşlarını getirip istediği gibi buraya yerleştiremeyecek'' dedi.

 

'138 devletin destek vereceğine biz de inanmıyorduk'

Abbas, BM'deki yeni statünün ardından 16 uluslararası örgüte ve 31 protokole başvuru hakkına sahip olduklarını söyledi. ''(BM'deki statü başvurusuna) esasen biz de biraz kuşkuyla bakıyorduk. 138 devletin destek vereceğine biz de inanmıyorduk'' diyen Abbas, ''Bu büyük başarının ardında Türk yetkililerinin, özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun büyük çabaları etkili olmuştur. Bu sayıda ülkenin desteğini elde etmemizde büyük rol oynadılar'' diye konuştu. Bundan sonra atılacak çok adım olduğunu, incelemeye ve özen göstermeye ihtiyaç duyduklarını söyleyen Abbas, ''İlk adım uzlaşının sağlanması. Mısır ve Hamas'la bu adımları atmaya başladık bile'' dedi.

'E-1 bölgesi bizim kırmızı çizgimiz'

Abbas, BM'deki statü yükseltme kararının ardından İsrail'in yerleşim inşaatlarını hızlandırması ve Filistin'in hakkı olan vergileri vermeyeceğini açıklamasını değerlendirdi. Mahmud Abbas, ''İsrail, Batı Şeria'nın kuzey ve güneyini ayıran E-1 bölgesinde inşaatlara devam ederse, çok sabırlı davranmayacağız. Bu bizim için kırmızı çizgi'' dedi. Filistin'in finansal kaynaklarında kesinti dolayısıyla Türkiye ya da diğer ülkelerden herhangi bir mali yardım alıp almayacağının sorulması üzerine Abbas, Arap İzleme Komitesi ve Arap Birliği'ne BM'deki statü başvurusunun öncesinde mali ambargonun daha da sıkılaştırılacağı yönünde bilgi verdiklerini ve ek destek istediklerini kaydetti.

Abbas, bu bağlamda, Arap ülkelerinin Filistin'e aylık 100 milyon dolarlık mali yardımda bulunacağını söyledi. Mahmud Abbas, İsrail'in söz konusu eylemlerinin devam etmesi durumunda beklemeyeceklerini, adımlar atmaya başlayacaklarını da yineleyerek, ''Durum değişti, BM'deki ''üye olmayan gözlemci devlet'' statüsü bize yeni imkanlar temin etti'' diye konuştu.

 

'Müzakerelere sil baştan başlamak istemiyoruz'

İsrail ve Filistin arasındaki müzakerelerde Ehud Olmert döneminde belli hususlarda anlaşma sağlandığını hatırlatan Abbas, müzakerelere sil baştan başlamak istemediklerini, kaldıkları yerden devam etmek istediklerini söyledi. Abbas'a, güçlü devlet kurumlarının nasıl oluşturulacağı ve yeni anayasa çalışmaları da soruldu. ''Anayasa taslağımızı hazırladık, halkın oyuna sunulacak. Filistin'de devlet kurumları zaten mevcut. Yarın bağımsızlığımızı ilan edersek, ekonomik, siyasi bütün kurumlarımız mevcut'' dedi.

Abbas, bundan sonra atacakları adımlara ilişkin Türkiye'den hukuki yardım talebinde bulunduklarını da aktardı. Türkiye'nin BM Daimi temsilcisinin, Filistin'in BM'deki büyükelçisiyle iletişim halinde olacağını belirten Abbas, Dışişleri Bakanlığı'nın da uzman desteği sunacağını kaydetti.

 

'Hükümet, bağımsızlardan oluşacak'

Uzlaşı arayışlarına da değinen Abbas, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yle BM'deki oylamadan sonra Kahire'de buluşmak için sözleştiklerini, bugün de Hamas'ın Siyasi Büro Şefi Halid Meşal'le ''uzlaşı eksenli'' bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini aktardı.

Hamas'la yürütülen görüşmelere ilişkin soru üzerine Abbas, ''Hamas'la anlaşmaya vardık. Hükümet, bağımsız kişiler ve teknokratlardan oluşacak. Gerek Fetih, gerek Hamas seçimlerde görevi üstlenecek geçici hükümette temsilci bulundurmayacak'' dedi.

Abbas, Gazze ziyareti sırasında İsrail devletini asla tanımayacağını söyleyen Meşal'le aynı fikirde olmadığını da vurguladı. Mahmud Abbas,''Meşal'in İsrail'i tanımama kararına katılmıyorun. Esasında biz İsrail'i 1993'te tanımıştık'' diye konuştu.