Kürsüde Sosyalist marşı okudu!

TBMM Genel Kurulu'nda, ayrıca, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Türkiye Yazma Eserler Başkanlığı, Rekabet Kurumu'nun da bütçeleri ele alınıyor.

• VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ;

CHP milletvekilleri görüşlerini dile getirdi. Çam, Hükümet'in, kendisini eleştiren, tepki koyan, gösteri yapanları anlamaya çalışmak, eleştirileri kabul etmek zorunda olduğunu ancak bütün bunlara tahammül edemediğini ileri sürerek, ''Siz demokrat değil, olsa olsa işkenceci olursunuz'' dedi.

Güvenlik güçlerinin kendisine bibergazı sıktığını ifade eden Çam, bu kişiler hakkında hiçbir işlem yapılmadığını, bakandan hiçbir açıklama duymadığını kaydetti. Çam, konuşması sırasında Bakan'ın ''pişkin pişkin güldüğünü'' söyleyerek, ''At sahibine göre kişner. Sahibi böyle yapıyorsa, at da ona göre kişniyor'' görüşünü savundu.

Jandarma ve emniyet görevlilerin zor koşullar altında çalıştıklarını ifade eden Çam, 1970'li yıllarda, öğrencilik döneminde poliste gördükleri eziyetten dolayı jandarmaya daha sevecen ve daha sıcak baktıklarını anlattı. Çam, ''Jandarma'yı gördüğümüzde de şu marşı söylüyorduk'' diyerek, ''Jandarma biz sosyalistiz. Dostuz yalnız biz sana. Kurtuluşun bizimledir, elini uzatsana. Jandarma ah sen bir bilsen, sana ne iş verdiler, belki bir gün bakan sana köylünü kurşunla der'' sözlerinin olduğu marşı okudu.

Çam'ın marş okumasını gülümseyerek karşılayan TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, ilk defa Genel Kurul'da şarkı söylendiğini duyduğunu belirtti. Mumcu, ''Böyle olacak bir şey değil ama...'' dedi.

CHP Samsun Milletvekili İhsan Kalkavan, denizcilik sektöründe krizin devam ettiğini savunarak, denizcilik sektörünün özel önem taşıyan sektörler arasında yer alması gerektiğini belirtti.

CHP Bursa Milletvekili Kemal Ekinci, karayolları personeli arasında sosyal dayanışmanın oluşturulmasını istedi. Bölünmüş yollarda ve otobanlarda kolaj kontrolü yeterince yapılmadığı için bu yollarda seyahatin mümkün olmadığını ifade eden Ekinci, özellikle sağ şeritlerin sorunlu olduğunu kaydetti.

CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın bakanlıktan ayrılmadan önce yapacağı en hayırlı işin, bilişim bakanlığının kurulmasını teşvik etmek olduğunu belirtti.

Bakan Yıldırım'a, ''Türk Telekom'un özelleştirilmesine karşı çıkmadınız mı çıktıysanız da sizi mi dinlemediler?'' diye seslenen Aksünger, Türk Telekom gibi stratejik ve kar eden bir yer özelleştirilirken, 8 bin çalışanın bulunduğu, dışarıya iş yaptıran TRT'nin neden özelleştirilmediğini sordu.

CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, Hükümet'in, milli bayramların stadyumlarda değil, sokakta, halkın katılımıyla kutlanması gerektiğini ifade ettiğini ancak daha sonra Cumhuriyet Bayramı'nı sokakta kutlamak isteyen vatandaşların, bibergazı ve başka müdahalelerle engellenmek istendiğini söyledi. Serindağ, ''Sayın Bakan, Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak ne zamandan beri suç oldu?'' diye sordu.

Muhalefete yönelik belediyeler üzerinde kıskaç uygulandığını öne süren Serindağ, ''Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ne Mülkiye müfettişi gönderilmedi, acaba sayın Bakan gizlediğiniz bir şey mi var?'' dedi.
 

AKP'li vekiller hükümet'in tarım alanına yönelik çalışmalarını anlattı

AKP milletvekilleri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Kültür ve Turizm ile Gümrük ve Ticaret bakanlıklarının TBMM Genel Kurulu'nda bu sabahki görüşmelerde 2013 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.

AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Erdoğan, tarımın, Türkiye ekonomisinde önemli bir sektör olduğunu, ekonomiye önemli katkılar sağladığını dile getirdi.

AKP Bayburt Milletvekili Bünyamin Özbek, tütünle mücadelede, Türkiye'nin dünyada başarılı ilk 4 ülke arasında yer aldığını ifade etti. Özbek, tarımı kalkındırmadan ülkeyi kalkındırmanın mümkün olmadığını vurgulayarak, Hükümet'in tarım alanına yönelik çalışmalarını anlattı.

AKP Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak, iktidarları döneminde, önemli kültür ve turizm hamleleri gerçekleştirdiklerini belirtti. Bakbak, Türkiye'nin gelen turist açısından 2002'de 13,2 milyon kişiyle dünyada 17. sıradayken, 2011'de 31,5 milyon kişiyle 6. sıraya yükseldiğini bildirdi.

AKP Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, ''Türkiye, 63 yıldan beri bu köklü kurum aracılığıyla opera ve bale sanatlarında dünya birikimini ülkemize taşımakta, kendi birikimimizde dünyaya ihraç etmekte, en geniş ölçekte insanlığa aktarılmaktadır'' diye konuştu. Uslu, opera ve bale sanatlarına, bir çok önyargının aksine Cumhuriyet tarihi boyunca en fazla sahip çıkan iktidarın AKP olduğunu ifade etti.

AKP Trabzon Milletvekili Safiye Seymenoğlu, Devlet Tiyatroları'nın, oyunlarını ülkenin her köşesinde başarıyla sergilediğini, 2002'de 12 il, 28 sahnede hizmet verirken, bugün 23 ilde, 60 sahnede hizmet verdiğini kaydetti. Seymenoğlu, amacı sadece perde açmak olmayan Devlet Tiyatroları'nın, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında önemli hizmetler sürdürdüğünü, bütün çocuklar tiyatroya projesiyle çocukların ücretsiz tiyatro izlemesinin sağlandığını belirtti.

Türkiye Yazma Eserler Başkanlığı'nın bütçesi üzerinde söz alan AKP İstanbul Milletvekili İsmet Uçma, Türkiye'nin, dünyada yazma eserlerin en çok bulunduğu ülke olduğunu dile getirdi. Uçma, ''Dünyada İslamafobi ve isminin sonuna terör eklenmiş bir ümmet algısı varsa, bunda derin tarihi ve kültürel kökleri bulunan bir milletin çocuklarının, terörle özdeşleştirilemeyeceği, İslam'ın korku aracı olamayacağını ifade için yazma eserler, elimizde tarihi bir fırsat vermekte, belge niteliği taşımaktadır. Yazma eserler bugün dünyaya olması gerektiği gibi açılabilirse medeniyet kodlarımızın, insanlığa ve evrensel mesaja neler katabileceğini görmek mümkün'' dedi.

AKP Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, paradan para kazanma devrinin bitmesi gerektiğine inandıklarını, bu çerçevede reel sektörün canlanması ve yatırımlara hız verilmesine yönelik önlemler aldıklarını anlattı. Demir, istikrar sonucu elde edilen güven ortamıyla, yabancı yatırımcıların, krize rağmen Türkiye'ye yatırım yapmasını, güven duymasını sağladıklarını söyledi.

AKP Tekirdağ Milletvekili Özlem Yemişçi, Rekabet Kurumu'nun, yaklaşık 15 yıl önce kurulduğunu anımsattı. Yemişçi, 10 yıl boyunca çalıştıklarını ancak muhalefetin bir teşekkürü çok gördüğünü ifade ederek, ''Birisi konuşacak, birisi çalışacak. 10 yıldır siz konuştunuz ekonomi büyüdü, siz konuştunuz Rekabet Kurumu gelişti'' dedi.

Önder: Eğer ben Kültür Bakanı olsam istifa ederdim

BDP'li milletvekilleri, Gıda Tarım ve Hayvancılık, Kültür ve Turizm ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen 2013 bütçeleri üzerinde söz aldılar.
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, iktidar partisi milletvekillerinin bakanlık bülteni gibi konuştuğunu savunarak, bu tür konuşmaların etki yaratmadığını iddia etti. Önder, ''Burada kültüre, sanata, turizme dair şahsi deneyimlerini paylaşsalar, Genel Kurul bundan daha müstefit olur. Çocukken erik çalmışlarsa o bile bundan daha makbuldür'' diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın saygı ve sevgi duyduğu bir kişi olduğunu dile getiren Önder, İzmir'de Gogol'un ''Palto'' adlı oyununu oynayan Yenikapı tiyatrosu sanatçılarının 6'şar ay hapis cezasına çarptırıldığını ifade etti. Önder, ''Eğer ben Kültür Bakanı olsaydım fena halde rahatsız olurdum. Çok mübalağalı bir şey söyleyeyim; istifa ederdim. Normal bir tepki olurdu bu ama günümüzde mübalağalı sayılıyor'' dedi. Mahkemenin, oyunu ''halkı askerlikten soğutmak'' olarak gördüğünü anlatan Önder, bir yandan bedelli askerlikle ilgili yeni düzenleme getirilmesinin çelişki olduğunu ifade etti.

BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, kırsal alanın tek ekonomi kaynağının tarım olduğunu ifade etti. Türkiye nüfusu son 10 yılda 8 milyon artarken, işlenen tarım alanının 2.5 milyar hektar azaldığını belirten Aksoy, AK Parti iktidarında en istikrarsız alanın tarım olduğunu iddia etti.
Türkiye'nin tarımda kendi kendine yeten ülkeyken ithalatçı ülke konumuna düştüğünü öne süren Aksoy, dış ticaret açığının 2.3 milyar dolara ulaştığını ifade etti. Hükümetin tarım desteklemelerini de eleştiren Aksoy, çiftçiye verilen mazot desteğinden daha fazlasının mazotun vergisinden alındığını söyledi. Aksoy, ''Hükümetin övünerek dile getirdiği destekleme primleri tarımın fişini çekmekten başka anlama gelmiyor'' dedi.

 

'Hakkari Kalesi üs oldu'

BDP Hakkari Milletvekili Esat Canan da Hakkari'deki kültür varlıklarının güvenlik politikaları nedeniyle halktan koparıldığını öne sürdü. Hakkari Kalesi'nin askeri birlik tarafından üs olarak kullanıldığını söyleyen Canan, yaylaların da turizm ve halkın hizmetine kapatıldığını ifade etti.

BDP Mardin Milletvekili Erol Dora ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, iç ve dış ticaretin ayrı bakanlıklarda olmasının doğru olmadığını savundu.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın en önemli görevinin kaçakçılıkla mücadele olduğunun altını çizen Dora, son yıllarda kaçak içki, sigara, cep telefonu, akaryakıt ve hayvan sayısında büyük artışlar olduğunu söyledi.

'Bu kredileri kim kullandı?'

TBMM Genel Kurulu'nda, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Kültür ve Turizm ile Gümrük ve Ticaret bakanlıklarının 2013 yılı bütçesi üzerinde gruplar adına konuşmalar devam ediyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bütçesi üzerinde MHP Grubu adına söz alan Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz, çiftçinin, 10 yıldır Başbakan'dan ve AKP'den sözünü tutmasını beklediğini söyledi.

Durmaz, patatesin hayvanlara yem olarak yedirildiği, domatesin yollara döküldüğü, soğanın dereye atıldığı, karpuzun tarlada bırakıldığı, salatalık, patlıcanın çöpe döküldüğü, bir çok ülkeden ürün ithal edildiği bir ortamda, tarımın geliştiği, çiftçinin refah seviyesinin yükseldiğinin söylenemeyeceğini kaydetti.

Durmaz, ''Sayın Bakan, takla attırdığınız rakamlarla sonunda Başbakan'ı da çileden çıkardınız. Başbakan'ın, 'Bana matematiği unutturdun' dediği basına yansıdı. Sayın Bakan kusura bakmayın ama tırnak içinde söylüyorum siyaseten yalancı çoban gibi geziyorsunuz ortalıkta sadece kepeneğiniz eksik'' dedi.

Hayvan varlığını gösteren düzgün bir veri olmamasına rağmen altyapı oluşturmadan, hayvancılığa sıfır faiz uygulandığını ifade eden Durmaz, ''Bu krediyi kimler kullandı? Bütün hayatını, geleceğine adamış olan gariban çiftçi mi kullandı yoksa yandaşlar mı kullandı? Bu krediyi gariban Anadolu çiftçisi kullanmadı. Ürdünlü Hicazi kullandı'' görüşünü savundu.

MHP Afyonkarahisar Milletvekili Kemalettin Yılmaz, süt üreticisinin, acilen hak ettiği desteği alması, mazot, gübre gibi girdilerin en az Avrupa ülkeleri kadar sübvanse edilmesi, girdilerdeki ÖTV ve KDV'nin kaldırılması gerektiğini söyledi. Yılmaz, bunların sağlanması halinde üreticilerin çalışma heyecanının artacağını kaydetti. Yılmaz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'e, ''Canlı hayvan ve et ithalatını durdurun, kaçakçılığı önleyin'' diye seslendi.

MHP Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker, Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, dünyada genel eğilimin, kültür turizmine doğru yöneldiğini, Türkiye'de de bu potansiyelin bulunduğunu belirtti. Turizmin çeşitlendirilmesi gerektiğini dile getiren Şeker, turist sayısındaki artmaya rağmen turizm gelirinde düşüş olduğunu söyledi. Şeker, tanıtıma daha çok değer verilmesi, buna yönelik film ve reklamlar çekilmesini önerdi. Şeker, bazı acentaların vaatlerini yerine getirememesi nedeniyle vatandaşların mağduriyet yaşadığını vurgulayarak, bu konuda daha sert önlemler alınmasını istedi.

MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın kimlik kartları üzerinde daha önce olan Türk Bayrağı'nın, yeni kimlik kartlarında kaldırıldığını savundu. Elindeki kimlik kartını gösteren Oğan, ''Bakan acaba Türk Bayrağı'ndan neden rahatsız?'' diye sordu. Yerli malı haftası içinde bulunduklarına işaret eden Oğan, ''Yerli malını korumak gümrüklerden başlar. Adeta kaçakçılığa yol verme bakanlığına dönüşmüş Gümrük Bakanlığımızın bunu dikkate almasını öneriyorum'' dedi. Eskiden katırlarla kaçakçılık yapılırken, şimdi sınıra boru hattı döşendiğini iddia eden Oğan, ''Sınırımıza 3 km boru hattı döşemişler, ucuna da rafineri kurmuşlar. Siz ne iş yapıyorsunuz, bunlardan nasıl haberdar değilsiniz?'' diye sordu. Oğan, İran'da yüzlerce Türk TIR'ının İran Gümrüğü tarafından sudan nedenlerle mahkemeye verildiğini ancak bu ülke TIR'larının Türkiye'de cirit attığını söyledi.

'Kimin kimi desteklediği ortada'

CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz, tarımın ülkenin gerçek sosyal sigortası olduğunu söyledi. Son 10 yılda Türk çiftçisinin en önemli sorununun girdi fiyatları olduğunu ifade eden Demiröz, dünyanın en pahalı mazotunun Türkiye'de kullanıldığını söyledi. Demiröz, ''Hükümet çiftçinin bir cebine koyduğunu diğer cebinden alıyor. Türk çiftçisi devletten destek almıyor, devlete destek veriyor. Çiftçi gübre ve elektriğe yüzde 18, tarım ilaçlarına ve yeme yüzde 8 KDV ödüyor. Kimin kimi desteklediği ortada'' dedi. Sulama ücretlerinin de AB ve ABD ortalamasının üzerinde olduğunu öne süren Demiröz, zeytin ve zeytinyağı maliyetinde önemli artış olduğunu, üreticinin emeğinin karşılığını alamadığını savundu. Hayvancılık politikasının yanlış olduğunu da iddia eden Demiröz, büyük işletmeler desteklenirken, küçük yetiştiricilerin yok edildiğini savundu.

CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün de tütün ekilen alanın 230 bin hektardan 110 bin hektara gerilediğini belirtti. Sigara ve alkole 2002'den bu yana ortalama yüzde 500 zam yapıldığını anlatan Düzgün, AKP'lilere, '''Rakı içmesinler diye zam yaptık' diyorsunuz ama keşke viskinin vergisini düşürmeseydiniz size katılırdım o zaman. 'Rakı içmeyin, viski için' demeye getiriyorsunuz'' diye seslendi. Sigara kaçakçılığını terör örgütünün yaptığını ifade eden Düzgün, piyasadaki kaçak sigara oranının yüzde 20-25 olduğunu belirtti. Düzgün, ''Yani ülkemizde satılan kaçak sigaranın her birisi çocuklarımıza kurşun olarak dönüyor'' dedi. TAPDK'nın kapatılacağının açıklandığını da anımsatan Düzgün, ''Kapatılacak kuruma neden bütçe yapıldığını anlayabilmiş değilim. Anlaşılan o ki ölüme sebebiyet verenler, cenaze masraflarını da üstlenmek istiyorlar'' diye konuştu.

Çandar'ın vize tepkisi

CHP Muğla Milletvekili Çandar ise Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, bakanlığın genel bütçeden binde 47 pay aldığını söyledi. İktidar partisi gibi düşünmediği için Silivri'de yatan yazarlar olduğunu, Fazıl Say hakkında 800 yıl önce yazılmış Rubai'yi medya ortamında kullanarak, iktidarı eleştirdiği için dava açıldığını belirtti. Çandar, ''Siyasal görüşlerine katılmıyorum ama bir sanatçı sahnede düşüncesini ifade etti diye Ferhat Tunç'a, Grup Yorum'a yapılanları konuşmanın yeri burasıdır'' dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çeşitli orkestra ve grupları olduğunu anlatan Çandar, buralarda görevli kişilerin siyasilerin düğünlerine gönderildiğini iddia etti. Çandar, ''Vergilerimizle maaşları ödenen bu sanatçıları siyasi düğünlere göndermenin, Türkiye'nin kültür-sanat yaşamına ne katkısı var?'' diye sordu. Sanatçıların telif hakları sorunlarının hala çözülmediğini, bahşişlerinden vergi alındığını dile getiren Çandar, vize sorununa dikkati çekti. Çandar, ''Biz Avrupa ülkelerinden vize almak için büyükelçilik önünde bekliyoruz, bizim yarımız etmeyen oranın sokak sanatçıları buraya vizesiz geliyor, Rahmaninov muamelesi görüyor'' diye konuştu.

CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan da turizm sektörüne değindi. Türkiye'ye gelen turist sayısının artmasına rağmen turizm gelirinin düştüğünü belirten Sapan, sektörün önünü göremediğini ve Türk turizminin geleceğinin planlanmadığını savundu. Sektörün hacimsiz büyüdüğünü dile getiren Sapan, ''Sektör yöneticileri 'Kemer-Alanya arasına tesis yapılmasın, zira 2030'da bu gidişle ancak yaşlı ve fakir Polonyalılar ülkemizi ziyaret edecek' diyor ama tam tersine tesis yapımına izin var'' dedi. Sapan, alkolde her yıl yapılan ÖTV artışının rekabet gücünü düşürdüğünü ve turizmciyi kaçak ya da merdiven altı içkiye ittiğini de savundu.

CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt ise Suriye, Irak ve İran ile bin 662 kilometrelik sınır hattında güvenlik olmadığını öne sürdü. Sınırda kaçakçılığın çok büyük oranda arttığını ifade eden Kurt, Türkiye-İran sınırında 3 kilometrelik kaçak petrol boru hattı bulunduğunu söyledi. Kurt, akaryakıttan alınan yüksek orandaki KDV ve ÖTV'nin kaçak akaryakıt kullanımını cazip hale getirdiğini belirtti.

İzmir'in 2020 EXPO yarışı

Kültür ve Turizm Bakanı Günay, TBMM Genel Kurulu'nda bakanlığının 2013 yılı bütçesi üzerinde Hükümet adına söz aldı. Türkiye'nin önünde önemli bir hedef bulunduğuna işaret eden Günay, İzmir'in, 2020 EXPO yarışından başarıyla çıkması halinde sadece İzmir'in değil, Ege ve ülkenin tamamının tanıtımı için fırsat elde edeceklerini kaydetti. Bakanlıklar, İzmir Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ile bütün güçleriyle çalıştıklarını dile getiren Günay, daha önce Milano karşısında kaybettikleri yarışı bu kez kaybetmemeye çalışacaklarını vurguladı.
Günay, önlerindeki yakın hedefin ise Eskişehir'in Mart 2013'ten itibaren Türk dünyasının kültür başkentliği yapması olduğunu belirtti. Günay, Eskişehir'i bu çerçevede Türk dünyasının ilgi odağı haline getirmeye, ilin kültür altyapısını, turizmi geliştirirken diğer yandan da Türk dünyası arasındaki kültür alışverişini çoğaltmaya çalışacaklarını anlattı.

 

'Büyük kaynak ayırmaksızın ülkemize kazandırıyoruz'

Günay, Türkiye'den kaçırılan bir çok eseri Türkiye'ye yeniden kazandırmaya çalıştıklarını dile getirerek, ''Geçmiş yıllarda çok büyük bedeller sarf edilirken, son yıllarda biraz da yaratanın yardımıyla, biraz da bakanlığımızın bütçesinin, imkanlarının çok geniş olmadığını bilen bir çok hamiyetli yurttaşımızın veya dünya yurttaşının yardımıyla bunları hemen hemen büyük maddi kaynak ayırmaksızın ülkemize kazandırmaya çalışıyoruz'' dedi. Günay, dünya geçmiş 100-150 yıl önce müzeciliğin, arkeolojinin, tarihin, toprağın altındaki değerini bilirken, kendilerinin ''Bu taştan çok var, alsın götürsün, ne olur'' anlayışıyla bunları ziyan ettiklerini söyledi.

Ulaştırma, ve Haberleşme Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın bütçeleri

TBMM Genel Kurulu'nda, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın 2013 yılı bütçelerinin görüşmeleri başladı.Genel Kurul'da, Karayolları Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın bütçeleri de ele anıyor. Bütçeler üzerinde ilk sözü CHP Grubu adına Samsun Milletvekili İhsan Kalkavan aldı.

Hayati Yazıcı, bakanlığının projelerinden söz etti

TBMM Genel Kurulu'nda, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın 2013 yılı bütçesi üzerinde Hükümet adına söz alan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bakanlığının birçok yeni projeyi hayata geçirdiğini, bunlardan birinin de 1 Ocak 2012 itibariyle yürürlüğe giren Yeni Özet Beyan Uygulaması olduğunu anımsattı. Yazıcı, bu uygulama sayesinde ticaret erbabının hem maliyetten hem de zamandan tasarruf ettiğini söyledi.

Türkiye'nin 1 Aralık'tan itibaren Ortak Transit Sözleşmesi'ne taraf olduğunu belirten Bakan Yazıcı, AB üyesi ülkelerin uyguladığı bu sistem sayesinde Konya'dan yola çıkan bir TIR'ın, Londra veya Paris'e kadar ayrıca hiçbir gümrüğe beyanda bulunmadan, tek beyanla varış yerine ulaşmasının sağlandığını vurguladı.

Bakan Yazıcı, bu sözleşmeye taraf olunmasıyla maliyet ve zaman açısından müteşebbislerin toplamda yıllık 100 milyon avronun üzerinde tasarrufunun söz konusu olacağını ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti: ''Onaylanmış kişi statüsünü devreye koyduk. Bu gümrük işlemleri bakımından son derece önemli bir proje. Onaylanmış kişi statüsüne sahip müteşebbislerimiz, tüm gümrük uygulamalarını Mavi Hat'tan gerçekleştirmek suretiyle ürünlerini seri şekilde pazarlarına eriştirmekte. Türkiye'de bu statüye sahip bin 410 tacir bulunuyor.''

Hayata geçirecekleri Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü'nün dünyada yaygın olmadığını vurgulayan Yazıcı, Türkiye'nin dünyadaki uygulamaları da dikkate alarak hazırladığı bu uygulamanın, 27 Aralık'ta kamuoyuna tanıtılacağını bildirdi.

Uygulama sayesinde, bu statüye sahip tacirlerin ihracat işlemlerini kendi fabrikalarında gerçekleştirerek gümrük işlemlerine hız kazandıracağını dile getiren Yazıcı, gümrüklerle ilgili şu bilgileri verdi: ''57 ülkeyle gümrük alanında anlaşması imzaladık. Bunlardan 40'ı Meclis'ten geçerek yürürlüğe girdi. Türkiye'nin 2008'de başlattığı İpek Yolu güzergahındaki gümrük idareleriyle başlattığı yıllık toplantılar sürüyor. Bu projenin amacı, güzergahtaki ülkelerin gümrük idarelerinin uygulamalarını aynı düzeye getirmek, mevzuat birlikteliğini sağlamak. Diğer bir projemiz tek pencere sistemine Türkiye gümrüklerini geçirmek. Kişi, gümrüklerden mal ve ürünler geçirilirken birçok kamu kuruluşuyla muhatap olmak durumunda. Bu uygulama zaman kaybına yol açıyor. Tek pencere uygulaması bütün prosedürler tek bir yerde toplanacak ve işlemelerde zaman kazanılacak.''

Gümrüklerin modern laboratuvarlara ihtiyaç olduğunu, bu kapsamda birçok gümrük laboratuvarının modernize edildiğini belirten Bakan Yazıcı, modern laboratuvarlarla daha etkin sonuçlar almaya başladıklarını söyledi. Yazıcı, Ticaret Kanunu ile ilgili bakanlığının sorumlu olduğu ikincil düzenlemelerin yüzde 80'inin tamamlandığını bildirerek, ''Türk tacirleri işletmeleri artık genel kurullarını elektronik ortamda icra ediyor. Ticaret alanınındaki önemli projelerden birisi Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS). Bunun çok önemli bölümü yıl sonunda tamamlanmış olacak. Ticaret sicil müdürlükleri tamamen bu sisteme üzerinden işlemlerini gerçekleştirmeye başlayacak. Bu çok geniş kapsamlı. Sadece tacirleri değil meslek kuruluşlarını, odaları, sendikaları, hatta apartman kapıcılığını da bünyesine alacak bir proje ve 2013 yılı sonunda bitecek. Bu proje, Türkiye'nin dördüncü en büyük veri tabanı projesi olacak''

Birleşmiş Milletler'in bu yılı kooperatifçilik yılı olarak ilan ettiğini anımsatan Yazıcı, kooperatifçilikle alakalı strateji ve eylem planı belgesini yayımladıklarını, bununda dünyada ilk olduğunu söyledi. Yürürlüğe giren diğer bir kanunun Hal Kanunu olduğunu ifade eden Hayati Yazıcı, bu Kanun ile 74 milyar liralık büyüklüğü olan meyve ve sebze ticareti alanının kayıt altına alınacağını dile getirdi.

Bakanlığının önemli faaliyetlerinden birisinin de tüketicinin korunması olduğunu belirten Yazıcı, ''Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ile birlikte üniversitelerin de katkılarıyla etkin bir çalışma sürüyor. Taslağımız tartışlıyor. İnşallah Meclis'e taşıyacağız. 1 Ocak 2013'ten itibaren ithal ettiğimiz ürünlerin tüketicinin sağlığı ve güvenli bakımından denetimlerinin sadece piyasadan değil, gümrük girişlerinde de yapmaya başlayacağız'' dedi.

Yazıcı, esnaf ve sanatkarla ilgili hükümetlerine kimsenin söz söyleyemeyeceği kanısında olduğunu söyleyerek, esnaf tarafından 2002'de yüzde 57 faiz oranıyla toplam 157 milyon lira kredi kullanılırken, bugün bunun yüzde 5-6,5 faiz oranıyla toplamda 6,6 milyar liraya yükseldiğini bildirdi.

 

Eker: Sorunu hep beraber çözeriz

2013 Yılı Bütçesi'nin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Eker, Türkiye'de tarım arazilerinin, aşırı derecede bölünmesinden dolayı işletilemez halde olduğunu belirterek, bu sorunun 1926 tarihli Medeni Kanun'dan beri devam ettiğini söyledi. Sorunun giderilmesi için çalıştıklarını dile getiren Eker, muhalefet milletvekillerine, ''Bundan sonra siz de düzeltilmesini istiyorsanız kanun tasarısını getirdiğimizde destek verirsiniz. Sorunu hep beraber çözeriz'' dedi.

Mehdi Eker, sanayide kullanılan bazı ham maddelerin tarım ürünü olduğu için Türkiye'nin tarım ithalatçısı ülke gibi gözüktüğüne dikkati çekerek, ''Tarım ithalatının 6.6 milyar doları sanayide kullanılan ham maddeler. Bunu çıkarın, Türkiye 3.5 milyar dolardan fazla net ihracatçıdır. Türkiye dışa bağımlı değil. 75 milyon insanını besliyor, 30 milyon turistin karnını doyuruyor, üstüne 15.4 milyar dolar gıda ürünü ihraç ediyor'' diye konuştu.

 

'Tiyatrocular propaganda yapmış'

Kültür ve Turizm Bakanı Günay da tarihi eserlerin geri getirilmesine yönelik çalışmalarına teşekkür eden MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri'ye aynı şekilde karşılık verdi.
Bakanlığa başladığı 2007'den bu yana, yasa dışı yollardan yurt dışına çıkarılmış 3 bin 500 den fazla eserin Türkiye'ye geri getirildiğini vurgulayan Günay, bu rakamın son 15 yılda getirilen eser sayısından fazla olduğunu kaydetti.

Günay, bu eserlerin Türkiye'ye getirilmesi için özel ödeme yapmadıklarını, avukat tutmadıklarını ve dava açmadıklarını ifade ederek, diplomatik kanalları kullanarak eserlerin geri dönüşlerini sağlamaya çalıştıklarını dile getirdi. Günay, Türkiye'den çıkarılmış hala çok sayıda eser olduğunu bildirdi. Yazma eserler konusunda fiziki mekanları artırmaya çalıştıklarını anlatan Günay, büyük oranda dijital ortama geçirme işlemini tamamladıklarını, kataloglama çalışmasının devam ettiğini söyledi.

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in İzmir'de tiyatrocuların Gogol'un oyununu sahneledikleri için mahkum oldukları eleştirisini de yanıtlayan Günay, konuya ilişkin bilgi verdi. Mahkeme kararında tiyatrocuların Gogol'un oyunundan dolayı mahkum olduklarına dair ifade bulunmadığını vurgulayan Günay, sokakta propaganda yapıldığını belirtti. Atılan sloganlarda ''halkı askerlikten soğutma'' suçu görüldüğünü ifade eden Günay, tiyatroculara verilen cezanın ertelendiğini de kaydetti.
 

Kaçakçılıkla mücadele

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ise Borçlar Kanunu'ndaki kefalette eşin izni konusuyla ilgili çalışma yürüttüklerini dile getirdi. Konu üzerinde Adalet Bakanlığı ile ortak çalıştıklarını anlatan Yazıcı, gecikmeden sorunu çözmek istediklerini belirtti. Yazıcı, kaçakçılıkla mücadeleyi etkin hale getirmek için 4458 sayılı Gümrük Kanunu, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nda değişiklik içeren taslağın hazır olduğunu bildirdi. Bakan yazıcı tasarının pazartesi günü Bakanlar Kurulu'na sunulabileceğini söyledi. Daha sonra Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2013 bütçeleri kabul edildi.