10 bin kişinin hayalleri suya düştü

AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, bazı iş adamları derneklerince Karacadağ Kalkınma Ajansı'nın finansman desteğiyle hazırlanan ''Tekstil Kümelenmesi Analiz Çalışma Raporu''na ilişkin düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Diyarbakır'ın, cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'nin sosyo ekonomik gelişmişlik düzeyi bakımından 3'üncü büyük kenti olduğunu, Osmanlı döneminde ise 2'inci sanayi kenti olduğunu söyledi.

Diyarbakır'ın, o dönemlerde en etkin olduğu alanın da tekstil olduğunu ifade eden Ensarioğlu, ''Burası tekstilde neredeyse dünyanın en önemli merkezlerinden biriydi. Siyasi ve başka süreçlerle bu noktaya gelindi. Ama bundan 250-300 yıl önce bile Diyarbakır dünyanın en önemli tekstil merkezi oluyorsa burada önemli bir potansiyel var demektir'' dedi.

Ensarioğlu, GAP Projesi kapsamında sulama kanallarının devreye girmesi ile 1 milyon hektara yakın arazinin sulanacağını bu kapsamda Diyarbakırlı iş adamlarının hazırlıklarını yapması gerektiğini kaydetti.

Diyarbakır'daki Tekel depolarının 11 büyük hangarı olan toplam 55 bin metrekare kapalı alana sahip tekstil için uygun bir yer olduğunu ifade eden Ensarioğlu, bu alanda yatırım yapılması için yürüttükleri çalışmaya değinerek şunları anlattı:

''Buraya ilişkin olarak Avrupa'daki iş adamları dernekleriyle görüştüm. Bu alanda hazır giyime ilişkin bir çalışma yapılması halinde bir yıl içinde 10 bin insana istihdam sağlanması mümkündü. Bu konuda Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmemizde özelleştirme alanında olan bu yerin ticaret odasına tahsisinin mümkün olup olmadığını sorduk. Yasal olarak mümkün olmadığını ama proje hazırlamaları halinde iş adamlarına tahsis edebileceklerini söylediler. İlgili bakanları ikna ettik. İş adamları kuruluşlarına da, 'projenizi hazırlayın getirin' dedik ama getirmediler. İş adamları proje hazırlamadığı için bir yıl peşinden koştuğumuz 10 bin kişinin istihdam edebileceği tekel depolarının tekstile kazandırılması projesini hayata geçiremedik.

Yeni yargı paketinin doğurduğu ihtiyaç kapsamında bu alan, 2 yıllığına yarı açık cezaevi olarak tahsis edildi. Ama bu fırsat kaçmış değil. Tekel depolarının tekstil ve giyim sektörüne tahsis edilebilmesi için önümüzde 1,5 yıl var, iş adamlarından proje bekliyoruz.''

 ''Eski Tekel depoları tekstil için en uygun yer''

Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, sanayi ve sanayinin alt sektörleri düşünüldüğünde tekstil kümelenmesinin oluşması için Diyarbakır'ın çok önemli potansiyel bir noktada olduğunu ifade ederek, ilde 120 tekstil firmasının farklı alanlarda üretim yaptığını ancak bunlardan yüzde 87'sinin merdiven altı işletmeler olduğunu belirtti.

Yarı açık cezaevi olarak kullanılan eski Tekel depolarının tekstil için son derece uygun bir yer olduğuna işaret eden Toprak, Tekel depolarının 2015 yılına kadar Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile geçici olarak cezaevi olarak kullanılması için tahsis edildiğini ifade ederek şunları kaydetti:

''El birliğiyle çalışarak bu alanın tekstil sanayine tahsisi için altyapısını oluşturabiliriz. Bu sayede kadınların iş gücüne katılımları artırılarak sanayi kültürü ve iş gücüne katılımlarının barışa da katkı sunacağına inanıyorum. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nca uygun görülen Organize Sanayi Bölgesi'nin yakınındaki 360 hektarlık alan üzerinde çalışıyoruz. Bu konuyu bir ay gibi bir hedef belirleyerek sonuçlandırıp altyapısı ile ilgili çalışmalara başlayalım. İl dışından gelmek isteyen tekstilciler bize yer soruyor. Maalesef bu alanda sıkıntı var. Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun Tekel depoları için 2015 yılına kadar olan tahsis kararının öne çekilebileceğini düşünüyorum.''

''Üretime geçmemiz lazım''

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise, ekonomik ve sosyal kalkınma çabasının belediye olarak öncelikleri olduğunu söyledi.

Baydemir, tekstil sektörünün emek yoğunluklu sektörler içerisinde Diyarbakır için en cezbedici olanı olduğunu vurgulayarak, herhangi bir alanın bu sektöre tahsis edilmesi durumunda büyük bir memnuniyetle planlamasını yapmaya hazır olduklarını belirtti.

Beklentilerinin arazi tahsisi alındıktan sonra, 5-10 yıl bekletilmemesi olduğunu ifade eden Baydemir, ''Tahsisi alır almaz 1,5 yıl içerisinde kaba inşaatının bitirilmesi lazım. Gerçekten de üretime geçmemiz lazım. Bu itibarla ilimizde gözlemlerimize göre uygun yerler var.

Diyarbakır elbette ki bir Kayseri, bir Bursa değil. Aslında olma çabasında da değil, Diyarbakır bana göre, turizm, tekstil, mermer ve daha pek çok sektörde dünyada kendisinden söz ettirecek bir potansiyele sahip'' diye konuştu.

Konuşmaların ardından projenin saha analizi boyutu ile ilgili bilgi verildi.