Refahın Geri Alınması

Yayınlanma: 04.02.2009 - 06:48
Abone Ol google-news

Yeryüzü tanrısı piyasa (kapitalizm), dünya ve insanlığı öfkesiyle bir kez daha sallıyor. Uzunca bir süre iyilik modunda olmasının rehavetiyle müritlerine baş döndürücü servetler bahşeden, ancak karşılığında suiistimal, nankörlükle karşılaşan kızgın tanrı piyasa, şimdilerde yine intikam ve verdiklerini geri almanın peşinde. Üstelik öylesine aç ve kızgın ki, müritlerinin kalesinde tapınağına sunduğu onca kurban, adak ritüelleri öfkesini yatıştırmaya yetmedi. O şimdi dünya ölçeğinde kurban arayışında.

Aslında tanrının öfkesi pek de haksız sayılmaz. Neden derseniz, kendisinden çok ‘atribüs’ü paraya tapınan bir avuç taşkın müridinin zehirli türev ürünlerindeki hataları, itibarını feci zedeledi de ondan. Şimdi de onun ve ülkesinin kredibilitesi, gücü dünyada sorgulanmakta: Hatta hükümranlığının kalesi Amerika’da bile.

Çünkü bu kriz hükümranlığı sürecinde belli aralıklarla tutulduğu histeri nöbetlerinden sonuç ve etkileri açısından çok daha ciddi. İlerleyen süreçte önlem alınmazsa dünya ekonomisinin resesyon, hatta Paul Craugman’a göre 1930’lar benzeri şiddetli bir depresyonla tehdit edilebileceği, servetlerin geri alındığı işşizlik ve yoksulluğun tırmanacağı bu dönem, yeni siyasi, ekonomik, sosyal oluşumlara hatta tehlikelere gebe. Görünen o ki tanrı piyasa belli bir süre gücünü, o yıkmaya çalıştığı devletle, ülkesi ABD ise çok kutuplu düzene kayma tandansındaki dünyayı diğer güçlerle paylaşmak zorunda kalacak.

Bu krizin ilginç bir diğer yönü ise şimdiye değin piyasa tapınanları kendi zengin toplumlarının refahında bir eksilme olmadıkça, piyasanın ürettiği yoksulluğu sorun olarak görmezlerdi. Ancak bu son krizde, ABD’de batık finans kurumlarının devletleştirilme maliyetinin topluma yüklenmesiyle, tanrı piyasanın suçlu, masum demeden kendi zengin müritlerinin de refahından eksiltmesiyle düne kadar devletin elini piyasanın sırtında istemeyen, hatta tüm dünyayı piyasanın müridi kılmak için Haçlı Seferleri düzenleyen IMF, WB gibi piyasa misyonerleri bugün ne çelişkidir ki finans sektöründe devletleştirmeyi, regülasyon ihtiyacını dillendirebiliyorlar.

Şimdi, sizce de onlara sormak gerekmez mi?.. Hani Amerikan zenginliğinin reçetesi, sırrı, devletin gücünü tanrı piyasaya devretmesiydi (Handover the Power to the Market). Hani küçük devlet iyi devletti. Daha da önemlisi düne kadar hükümetleri sosyal güvenlik harcamalarını kısmaya zorlayan, tanrı piyasanın dışladığı yoksul kitleleri yaşam hakkından bile mahrum etmeye çalışan onlar değil miydi!.. Anlaşılan söz konusu kendi refah kayıpları olunca tanrı piyasaya derhal sırt çevirip yoksula harcatılmayan kaynakların kendilerine aktarılmasını pekâlâ içlerine sindirebiliyorlar. Hem de milyon dolar bonuslar cebe, zararlar masum halka.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon