Edebiyat parçalayan nutuklar
Meclis tutanaklarında edebiyat tarihinin izini sürdük. Yüz binlerce sayfalık tutanaklar yakın tarihimizin korkularını, kavgalarını, o "zamanların ruhu"nu ortaya koyuyor.
20. yüzyıl savaşlarının, dünyada dolaşan “komünizm hayaletinin” ve bunun karşısında ortaya çıkan “komünizm aleyhtarlığının” yüzyılı. 20. yüzyılın bu korku ve kavgaları Meclis tutanaklarına Nâzım Hikmet, Orhan Kemal, Sabahattin Ali, Hasan İzzettin Dinamo, Aziz Nesin başta olmak üzere “komünist” şairler ve yazarlara karşı saldırıların, küfürlerin, nefretin tarihi olarak yansıyor. Ve yıllar geçiyor, henüz 20. yüzyıl sona ermeden sağcıların bile Nâzım Hikmet’in “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir orman gibi kardeşçesine” hasretine kayıtsız kalamadığını görüyoruz. 1968 yılında Başbakan sıfatıyla Nâzım Hikmet’e “milli şair demenin en büyük tahrikçilik” olduğunu söyleyen Süleyman Demirel’in, 1999’da “Cumhurbaşkanı” olarak AGİT zirvesini kapatırken Nâzım’ın bu dizeleriyle seslendiğine tanık oluyoruz. Zaman geçiyor, bazı siyasetçilerin tutanaklardaki “edebiyat parçalayan” nutukları eskiyor. Zamana karşı, tutanaklara karşı şiir galip geliyor... 21. yüzyılda bu tutanakları okurken bazen Sabahattin Ali gibi “Aldırma Gönül” diyor insan... Bazen de Nâzım Hikmet’in Şeyh Bedrettin Destanı’nda “Bedrettin yiğitleri”nin yenilgisinden sonraki dizelerini yineliyor: “Tarihsel, sosyal, ekonomik şartların / zaruri neticesi bu! / deme, bilirim! / O dediğin nesnenin önünde kafamla eğilirim. / Ama bu yürek / O, bu dilden anlamaz pek. / O, hey gidi kanbur felek, / hey gidi kahbe devran hey / der.”
Yazı dizisini okumak için aşağıdaki linkleri tıklayınız
En Çok Okunan Haberler
- THY krizi büyüyor
- CHP'ye yeni transferler: Rozeti Özel takacak
- Oya Tekin’den Cumhurbaşkanı Başdanışmanına tepki
- Emre Belözoğlu'ndan maç sonu tepki
- Erdoğan, Özgür Özel ile bir araya geldi!
- İsmailağa ikiye bölündü!
- 'Kanal İstanbul projesi' karara rağmen sürüyor
- Cumhurbaşkanı Başdanışmanından provokasyon!
- 'Şu an Cumhur İttifakı'nda mısınız' sorusuna yanıt
- İşte kulislerde konuşulan nedenler...