Bugün Dünya Kanser Günü

İstanbul İl Sağlık Müdürü Mehmet Bakar, 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, kanserin bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci ölüm nedeni olduğunu hatırlattı.

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, dünyada yaklaşık 25 milyon kişinin kanser hastası olduğunu, her yıl yaklaşık 12 milyon yeni kanser tanısı konulduğunu, 7 milyon civarında insanın da bu hastalıktan hayatını kaybettiğini dile getiren Bakar, 2030'da yıllık 27 milyon insanın kansere yakalanacağının tahmin edildiğini anlattı.

Kanserlilerin 3'de birinin etkili programlar yürütüldüğü takdirde tedavi edilebildiğine dikkati çeken Bakar, çok ciddi halk sağlığı sorunu olan kanserle etkili şekilde mücadele edebilmek amacıyla İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü olarak bu yılı kanser yılı olarak seçtiklerini vurguladı.
Sağlık yatırımları içinde kanserle ilgili çok güçlü bir altyapının olmadığını belirten Bakar, ''Bu yıl içinde İstanbul'un 2 yakasında Sağlık Bakanlığı hastaneleri bünyesinde var olan onkoloji ünitelerini müstakil birer onkoloji merkezi haline getireceğiz'' dedi.

Bu merkezlerde her türlü teknolojik yapının yerleştirileceğini ve bu alanla ilgili hekimlerin o merkezlerde toplanacağını dile getiren Bakar, bu iki merkezin inşaatına bu yıl içinde başlanacağını kaydetti.

3 bin çocukta kanser teşhisi

Türkiye'de her yıl yaklaşık 3 bin çocukta kanser teşhis edildiğini, bunun 500-600'ünün İstanbul'da olduğunu vurgulayan Bakar, çocuk kanserlerinin yüzde 75'inin tam olarak tedavi edilebildiğini ifade etti.

Bakar, ''İstanbul'da ilk çocuk hematoloji ve onkoloji merkezi Haziran ayına kadar hizmete girecek. Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 4 katlı bir binayı çocuk hematoloji ve onkoloji merkezi olarak dizayn ediyoruz. Kaba inşaatı bitmiş durumda. İçine kemik iliği transplantı yapılabilecek bir üniteyi de yerleştireceğiz'' şeklinde konuştu.

Sağlık Bakanlığı'nın tarama testleri ile kanserle mücadele konusunda önemli gelişmeler kaydettiğini hatırlatan Bakar, meme kanseri, rahim ağzı kanseri ve prostat kanseri konularında tarama programlarının hayata geçirildiğini anlattı.

Bakar, kanserle mücadelede üniversiteler ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere diğer kamu kurumları ile yakın işbirliği içinde olduklarını ve onların imkanlarıyla daha etkili mücadele yapılabileceğini söyledi.

İstanbul'da şu an sadece Bakırköy'de bulunan Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi'nin (KETEM) sayısının yıl sonuna kadar 6'ya çıkarılacağını aktaran Bakar, ayrıca bilinçlendirme çalışmaları kapsamında halk eğitimlerinin yanı sıra öğrencilere de ulaşıldığını ifade etti.

Bakar, bakanlık bünyesinde hastalanmadan evvel alınması gereken tedbirler ve gerekli davranış değişikliklerini oluşturmak üzere Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesi Daire Başkanlığı'nın kurulduğunu dile getirerek, İstanbul'da da farkındalığı artırmak amacıyla yoğun etkinlikler planladıklarını bildirdi.

Akciğer kanseri ilk sırada

Mehmet Bakar, bir gazetecinin ''İstanbul'da en sık görülen kanser türleri hangileridir?'' şeklindeki sorusu üzerine, kentte en sık görülen 10 kanser türü arasında akciğer kanserinin birinci sırada geldiğini söyledi.
''Türkiye'de medikal onkolog sayısı yeterli mi?'' şeklindeki soruya da Bakar, ''Sağlık Bakanlığı bünyesinde medikal onkolog sayısı yeterli değil. Geçmişte yapılan ağır ihmallerin sonuçlarını yaşıyoruz'' diye yanıt verdi.

''İstanbul'da yıllık kanserli hasta sayısı nedir?'' şeklindeki bir soru üzerine de Mehmet Bakar, yıllık kayda aldıkları hasta sayısının 18 bin civarında olduğunu ifade etti.
Bakar, İstanbul'da hastanelerde yeni elemanlar istihdam ederek kanser kayıtlarının yüzde 100'üne ulaşmayı planladıklarını dile getirdi.

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Medikal Onkoloji Klinik Şefi Prof. Dr. Mustafa Yaylacı da bu soruya, Türkiye'de 300 civarında medikal onkolog bulunduğunu, olması gereken rakamın ise 700 civarı olduğunu bildirdi.

Yaylacı, Sağlık Bakanlığı'nın yılda 20-25 onkolog yetiştirmek üzere yan dal uzmanı aldığını, 3-4 yıl sonra medikal onkolog sayısının daha yeterli hale geleceğini belirtti.

Hastaneye başvuran kanserli hastaların doktor seçmemeleri halinde en geç 2-3 gün içinde tedavilerine başlandığını ifade eden Yaylacı, kanserli hastaların öncelikli grup olduğunu vurguladı.
Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Klinik Şefi Doç. Dr. Rafet Yiğitbaşı da Türkiye'de erken teşhiste önemli ilerlemeler kaydedildiğini, meme, rahim ağzı ve prostat kanserlerinde geç devrede hastalığı teşhis oranının çok ciddi düştüğünü, hastalığının daha öncü safhasında yakalanmasında ise çok ciddi yükselme görüldüğünü anlattı.