Sezer: Erdoğan'ın Davos'taki çıkışı danışıklıydı

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki çıkışı için "Erdoğan'ın Davos'taki paneli yöneten moderatör ve İsrail Cumhurbaşkanı'na çıkışması içimizi serinletti. Çünkü yıllarca ezik kaldık. Ama ben inanıyorum ki o danışıklı bir çıkıştı" dedi.

Yayınlanma: 07.02.2009 - 15:01
Abone Ol google-news

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Sezer, DSP İstanbul İl Başkanlığı'nda, DSP'nin 11 ilçe belediye başkan adayının tanıtımı amacıyla düzenlenen toplantıya katıldı. Tanıtım öncesinde yaptığı konuşmada ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sezer, AKP'nin hem iç hem de dış siyaseti iyi yönetemediğini, Türkiye'nin AKP iktidarında 6 yıldır, dışarıdan dayatılanlara boyun eğdiğini, ülkenin 'emir eri' durumuna düşürüldüğünü söyledi.

 

'Kabile reisi' benzetmesi

Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki panelde gösterdiği tepkiye ilişkin değerlendirmesinde de şunları söyledi:
"Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta o paneli yöneten moderatör ve İsrail Cumhurbaşkanı'na çıkışması, aslında içimizi serinletti. Çünkü yıllarca ezik kaldık. Ama ben inanıyorum ki o danışıklı bir çıkıştı. Dikkat edilirse, Büyük Orta Doğu Projesi (BOP) bir taraftan yürüyor, bir taraftan da Başbakan BOP'un eş başkanı olmakla övünüyor. BOP'un eş başkanı olmak ve onunla övünmek, olsa olsa kendini kabile reisi gibi hissedenlerin davranışıdır."

 

'İnsanların yoksulluğundan yararlanmak ahlâki değil'

Sezer, 29 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesinde Tunceli'de vatandaşlara beyaz eşya dağıtılması eleştirdi. Bu yardımların amacının yoksullardan oy toplamak olduğunu öne süren Sezer, "İnsanları aç bırakarak, onların açlığından yararlanmak hiç de ahlâki değil" diye konuştu.

DSP'nin, yoksul vatandaşlar için önemli projeler hazırladığını bildiren Sezer, 'Vatandaşlık hakkı' projesiyle, yardıma muhtaçlara bütçeden pay ayrılacağını, DSP'nin bu işten çıkar elde etme yolunu seçmeyeceğini söyledi.

 

'Kara çarşafa rozet takanlar...'

DSP Genel Başkanı, AKP iktidarıyla birlikte Türkiye'nin laik, demokratik, çağdaş yapısının tehdit altına girdiğini belirtirken "Söz konusu tehdide karşı durması gerekenler, onu ayakta tutacak davranışlar içine girdi. Seçim otobüsünde Mahzunî Şerif'in 'Sarı Saçlı Mavi Gözlü' türküsünü çalıyorlar. O türkünün bir yerinde Mahzunî Şerif diyor ki 'Uyan da bak bizim hallara, kara çarşaf yakışmıyor kullara'. Otobüsün içindeki beyefendi ise kara çarşafa rozet takıyor. Hatırlarsanız, bugün kara çarşafa rozet takanlar, 2003'ün bahar aylarında Erdoğan'a Başbakanlık rozetini takmışlardı" dedi.
 

'Kuran öğretmek Diyanet'in işi'

CHP'nin her mahalleye Kuran kursu açacağına ilişkin vaatte bulunduğunu da anımsatan Sezer, şunları söyledi:
"1997 yılında biz iktidardayken, 8 yıllık kesintisiz temel eğitime ilişkin yasayı çıkarttığımız sırada, dini eğitimi belli bir düzene sokmak için çalışma başlattık. Ancak o dönemde CHP bize 'irticacı' suçlamasında bulundu. Bugün ise CHP oy uğruna bu tür söylemler içine giriyor. Oysa Kur'an öğretmek, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın işi. Bunu bile bilmiyorlar. 'Oy gelsin de nereden gelirse gelsin' düşüncesiyle hareket ediyorlar ama o bekledikleri oy gelmeyecek, gelmiyor."

 

Ecevit-Erdoğan karşılaştırması

Son günlerde bazı gazetelerde, Bülent Ecevit ile Bill Clinton'un bir arada çekilmiş fotoğrafı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafının bir araya konulduğunu, karşılaştırma yapıldığını anımsatan DSP Genel Başkanı, "Ecevit dünyanın en kibar, en nazik, aynı zamanda en kararlı, dik duran devlet adamıydı" dedi. Sezer, Merve Kavakçı olayı ve 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Ecevit'in gösterdiği tavrı kimsenin unutmaması gerektiğini ifade etti. Sezer, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın uluslararası baskı ve tehditlere rağmen Ecevit'in kararıyla gerçekleştirildiğinin altını çizdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler