"Hükümet krizi yönetemedi"

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Danışma Konseyi toplantısının ardından yayınlanan bildiride, ''Hükümet, krizi yönetememiş ve gerekli güven ortamını sağlayamamıştır'' açıklamasında bulundu.

Yayınlanma: 10.02.2009 - 12:18
Abone Ol google-news

TİSK Danışma Konseyi üyeleri ve bazı iş adamlarının, İstanbul'da toplanarak ''Dünyada ve Türkiye'de Yaşanan ve Etkisini Giderek Artıran Kriz'' konusunu ele aldığı toplantının ardından hazırlanan bildiri, TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler tarafından okundu.

Bildiride, küresel ekonominin bugüne kadar eşi görülmemiş bir güven krizinin etkisi altında olduğu belirtilerek, küresel krizden önce de ciddi sorunlar yaşayan reel sektörün krizin yansımasıyla birlikte hem dış hem de iç pazarlardaki daralma sonucunda ''buhrana sürüklendiği'', bugün ekonominin adeta ''durma noktasına'' geldiği belirtildi.

Bu bakımdan hükümetin önceliğinin ekonomi olması, siyasetteki başarının ekonomiye bağlı olduğunun unutulmaması gerektiği vurgulanan bildiride, kriz nedeniyle üretimin giderek azalması ve işsizliğin artmasının, üretici ve tüketici açısından endişe ortamını yoğunlaştırdığı belirtildi.

Ekonomide talebin azalmasının güven bunalımını beslediği, güvenin zayıflamasının iç talebi daha da gerileterek kısır döngünün sürmesine yol açtığı kaydedilen bildiride, şu görüşlere yer verildi:
''Bu süreç, ekonominin ve sınai işletmelerin sorunlarını içinden çıkılmaz hale getirmekte ve bazı sektörler açısından adeta kıskaç etkisi yapmaktadır. Ancak hükümet kamuoyuna verdiği birçok olumlu mesaja ve aldığı kısmi tedbirlere rağmen sanayi işletmelerine dönük somut önerilerimizi hala hayata geçirmemiş ve krizi tam karşılayacak paketi ortaya koyamamıştır. Bu yönüyle hükümet, krizi yönetememiş ve gerekli güven ortamını sağlayamamıştır. Hükümetin yerel seçimlere ve dış politik gelişmelere öncelik vererek sanayi işletmelerinde yaşanan ciddi sorunlara adeta 'kendi çözüm yolunu bul' şeklinde yaklaşması büyük bir hatadır.''


Hükümetten beklenti

Bildiride, ''istihdam deposu'' olan sanayi işletmelerinin korunmasına yönelik acil tedbirler planına ihtiyaç bulunduğu ifade edilerek, ''Hükümetten beklentimiz, bütün ülkelerde ardı ardına açıklandığı gibi, kapsamlı bir tedbir paketinin ivedilikle ülkemizde de hayata geçirilmesidir'' denildi.

Talebi artırmaya, nakit akışı ve likidite sorunlarının çözülmesi ile zordaki işletmelerin sorunlarını çözmeye yönelik tedbirlerin yanı sıra, sosyal tedbirlerin, bu sürecin ve planın en önemli unsurları olması gerektiği vurgulanan bildiride, şunlar kaydedildi:
''Biz işletmeyi, işçisi ve işvereniyle bütün olarak algılıyor, üretimi ve istihdamı, ekonomik ve sosyal hayatın temeli sayıyoruz. Birinci öncelik işletmelerin yaşatılması ve istihdamın korunmasıdır. Toplum yararının korunması bu iki kavramla yakından ilişkilidir. Sokaktaki vatandaşa ve işletmelere yeniden güven kazandırılması hükümetin sorumluluğundadır. Şeffaflığın sağlanması, iletişim kanallarının açık tutulması, istikrarın korunması ve katılımcı yaklaşımın oluşturulması gereklidir.
İnanıyoruz ki Türkiye'nin lokomotifi olan reel sektör işletmeleri, nasıl geçmişte büyüme performansını dünyada en üst noktalara taşımışlarsa, hükümet gerekli ortamı yarattığı takdirde, günümüzdeki sorunların aşılmasında da başrolu oynayacak ve kriz sonrasında da yine büyümenin ana unsuru olacaktır. Bu nedenle hükümetimizin önderliğinde, özel sektörün dinamizmini ve rekabet edebilirliğini harekete geçirecek ortak aklın ürünü yeni bir güce ve motivasyona ihtiyaç vardır. Ancak bu şekilde krizi hızla ve düşük maliyetle atlatabiliriz.''

Bildiride, bu sürecin hızla işletilmesi, işletmeler kapanmadan harekete geçilmesinin zorunlu olduğu ifade edilerek, ''Çünkü kapanan işletmenin ve işsiz insanların yeniden ekonomiye kazandırılması çok güç, çok maliyetli ve hatta imkansızdır. Artık beklemeye tahammülümüz kalmamıştır'' denildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler