"Köy Enstitüleri asla ölmeyecek"

Eski Milli Eğitim Bakanlarından, Köy Enstitüleri'nin kurucusu Hasan Ali Yücel, ölümünün 48. yılında Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı ile Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nün ortaklaşa düzenlediği etkinlik ile anıldı. Yücel'in kızı Canan Yücel Erolat, "Üniversitelerimiz, bilim yuvalarımız gelecek kuşaklara emanet. Bu temel taşa sahip çıkın" dedi.

Yayınlanma: 26.02.2009 - 14:51
Abone Ol google-news

Aydınlanmacı Milli Eğitim Bakanı olarak tanınan Hasan Ali Yücel, ölümünün 48. yılında Ankara Üniversitesi Rektörlüğü 100. Yıl Konferans Salonu'nda, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı ile Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nün ortaklaşa düzenlediği etkinlik ile anıldı. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, Hasan Ali Yücel tarafından kurulan Köy Enstitüleri'nin Cumhuriyetin temel değerlerini özümseyen insanlar var oldukça konuşulacağını belirterek, "Köy Enstitüleri kaldırıldı ama Köy Enstitüleri asla ölmeyecektir" dedi.

Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Erdal Atıcı, anma etkinliğinde yaptığı konuşmada, 7 yıl 7 ay 7 gün Bakanlık görevini yürüten Yücel'in, bu süre içinde devrim niteliği taşıyan birçok çalışmasının olduğunu söyledi. "Hasan Ali Yücel, karşı devrimciler başa geldiği bir dönemde tekrar atanmadı" diyen Atıcı, Yücel'in görevinden ayrılmasından sonra da makaleleri ile haklı bilinçlendirmeye devam ettiğini kaydetti. Atıcı, "Hasan Ali Yücel, Anadolu gibi ışıklar içinde yatsın" temennisinde bulundu.

Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in, Bakanlık yaptığı 1939-1946 yıllarında 2. Dünya Savaşı'ndaki belirsizlik ve bekleyiş nedeniyle bütçenin büyük bölümünün askeri giderlere ayrıldığını anlatan Atıcı, "Buna rağmen birçok büyük iş gerçekleştirdi. 1939 yılında Birinci Neşriyat Kongresi'nin toplanması, 10 yıllık Neşriyat sergisinin açılması, Güzel Sanatlar Dergisi'nin yayınlanması, Tercüme Bürosu kurularak dünya klasiklerinden 496 yapıtın Türkçe'ye çevrilerek yayınlanması, 1940 yılında Köy Enstitüleri'nin kurulması, İslam Ansiklopedisi, Tercüme Dergisi, Teknik Öğretim Dergisi'nin yayımlanması, 1941 yılında Gramer Komisyonu'nun kurulması ve çalışmaya başlaması, Tarih Vesikaları Dergisi'nin yayınlanması, 1942'de Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'nün kurulması, 1943'de Kadın Ev Dergisi'nin yayınlanması, 1944'de Türkçe Sözlük yayınlanması, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin açılması, 1945'de Anayasa dilinin Türkçeleştirilmesi ve Ankara Tıp Fakültesi'nin kurulması, Türkiye'nin UNESCO'ya katılmasının sağlanması, 1946 yılında Üniversite Yasasının çıkarılması, Ankara Üniversitesi'nin kurulması bunlardan bazıları" diye konuştu.

 

Prof. Dr. Cemal Taluğ, "Köy enstitüleri asla ölmeyecek"

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, Hasan Ali Yücel'i "Aydınlanmacı, düşünce adamı, erdemli insan, büyük eğitimci, büyük insan" şeklinde tanımlayarak Yücel'in gerçek bir "eylem adamı,düşün adamı" olduğunu söyledi. Yücel'in 8 yıl bile görev yapmadığına işaret eden Taluğ, bu kadar kısa bir döneme çok önemli reformlar sığdırdığını ifade etti. Devrim niteliği taşıyan çalışmalarının "saymakla bitmeyeceğini" söyleyen Taluğ, Köy Enstitüleri'nin kurulmasının bunlardan sadece biri olduğunu kaydetti. Taluğ, "Köy Enstitüleri'nin kapatılmasının üzeriden neredeyse 60 yıl geçmesine rağmen hâlen konuşuluyor. Köy Enstitüleri, Cumhuriyetin temel değerlerini özümseyen insanlar var oldukça da konuşulacaktır. Ancak Köy Enstitüleri'ni yitirilmiş bir fırsat olarak hatırlayacağız. Köy Enstitüleri, büyük bir eğitim destanıdır. Bu eser, insanlarımızın Cumhuriyete olan bağlılık ve güvenini geliştiriyor" dedi. Köy Enstitüleri'nin 1940 yılında kurulması sonrasında Türkiye'nin aydınlanmasını istemeyenler nedeniyle 1954 yılında kapatıldığını söyleyen Taluğ, "Köy Enstitüleri kaldırıldı ama Köy Enstitüleri asla ölmeyecektir" dedi.

 

"Üniversiteler küçük hesapların oyuncağı yapılıyor"

Hasan Ali Yücel'in kızı Canan Yücel Erolat ise, babası Hasan Ali Yücel'in önemli katkılarının olduğunu anlatarak özellikle teknik eğitime yaptığı hizmetlere dikkat çekti. 2. Dünya Savaşı dönemi olmasına karşın Yücel'in yaptığı çalışmalar ile eğitime ayrılan bütçeyi Milli Savunma Bakanlığı'na ayrılan bütçeden sonra ikinci bütçe yaptığını belirten Erolat, şimdiki yıllarda ise üniversitelerin ve eğitim kurumlarının "küçük hesapların oyuncağı" yapıldığını savundu.

Erolat, "Üniversitelerimiz, bilim yuvalarımız gelecek kuşaklara emanet. Bu temel taşa sahip çıkın" dedi. Erolat, babası Hasan Ali Yücel döneminde 15 Haziran 1946 yılında çıkartılan 4936 sayısı yasa ile üniversitelerin özerkliğe kavuştuğunu anımsatarak, "Ama, 7 Temmuz 1948'de yapılan değişiklikler ile üniversitelerin özerliği geri alındı. Hatta bazı kürsüler kapatıldı. 2 yılda nerden nereye" diye konuştu.

Konuşmaların ardından Hasan Ali Yücel Belgeseli gösterildi. Talip Apaydın, Prof Dr. Cahit Kavcar, Prof. Dr. Mustafa Altıntaş ve Prof. Dr. Zafer Gençaydın'ın konuşmacı olarak katıldığı açık oturumda ise Hasan Ali Yücel'in başta Köy Enstitüleri olmak üzere eserleri değerlendirildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler