Hava-İş: Bu bir iş cinayetidir

Hollanda'nın Amsterdam kentinde Schiphol havaalanına inerken düşen Türk Hava Yolları'na ait Boeing 737-800 tipi Tekirdağ isimli uçakta kaç kişinin bulunduğu yönünde net rakam ortaya konulamadı. Kaza sonrasında THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin ve THY Genel Müdürü Temel Kotil birlikte basının karşısına çıktılar ve uçakta 127'si yolcu,7'si mürettebat olmak üzere 134 kişi olduğunu açıkladılar.

Hollandalı yetkililer ise dün bir açıklama yaparak uçakta toplam 135 kişinin olduğunu bildirdi. Bu açıklama, THY'nin uçakta kaç kişinin olduğunu bilmediği tartışmalarına yolaçarken, bu fazla bir kişinin "eğitim pilotu" olabileceği iddiaları öne sürüldü. Ulaştırma Bakanlığı ve THY bu konuda soruları yanıtsız bırakırken, ısrarla açıklama yapmaktan kaçınıyor.

'Fazla yolcu eğitim pilotu mu?'

Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, açıklanan uçuş listesinde ismi yer almayan fazla yolcu konusunu değerlendirirken, "Kayıp bir yolcu var. Kesin değil ama bir bilinmezlik var. Sürekli ortada bir eğitim pilotunun olduğu ve uçağı onun düşürdüğü dedikoduları dolaşıyor. Ancak ne onunla ilgili bir açıklama geldi ne de kendisi ortaya çıktı. Sağsa kendisi ortada yok, hayatını kaybetmiş ise cesedi yok. Bu dedikodular böyle dolaşıyor. Bu basiretsizliği ortaya koyuyor. Adam gibi bir açıklama yapılması gerekiyor" dedi.

Bakanlığın, kaç yaralının Türkiye'ye getirileceği, kaçının Hollanda'da tedavi göreceği, kaç yaralının hastaneden çıktığı gibi ayrıntılara açıklık getirmediğine işaret eden Ayçin, "Bunu yapmak yerine ortada bıraktılar" dedi.

'Kaderci yaklaşım kazalardan ders alınamadığını göstermektedir'

Ayçin, THY'nin herhangi bir bilgiye sahip olmadan olaya kaderci bir yaklaşımla açıklık getirmeye çalıştığını savunarak şöyle konuştu:

"Sizin de gördüğünüz gibi uçağın neden ve nasıl düştüğü konusunda açıklayıcı bir bilgi olmadan, içgüdüsel bir savunma mekanizmasıyla kaderci bir mantıkla, ölüm olmadığını hafif yaralanmalarla atlatılmış bir kaza olduğunu, ölmüş bir kaptanla canlı telefon bağlantısı yapmış gibi, kaptanımızın üstün yeteneğiyle hafif kırımla atlatmışız denecek bir açıklama yapmıştır.

Hafif kırım dediği kaza uçak üçe bölünmüş, çamura gömülmüş, 9 kişi ölmüş bu nasıl bir hafif bir kazadır. Biz bu kazanın oluş biçimine bir sebep sonuç ilişkisinden bakıyoruz. Kazayla ilgili bilgisi olan olmayan açıklamalar gerçekten üzücüdür. Esef verici açıklamalardır. Hiçbirinin temeli yoktur.

Bu kaderci yaklaşım bile, bu ülkede kazalardan hiç ders alınmadığını göstermektedir. Buna kulak tıkamaya devam edilirse yaşanacaklar için kahin olmaya gerek yoktur. Sadece uçak al yeni hatlar aç seferleri artır, zihniyeti sakat bir zihniyettir."

'Bu bir iş cinayetidir'

Kazanın 'bir iş cinayeti' olduğunu söyleyen Atilay Ayçin şöyle devam etti:

"Şu anda tüm dünya medyasına yerleşen bu kaza görüntüsü tüm sivil havacılığın saygınlığını düşürmüştür. Bu kaza aynı zamanda bir iş kazasıdır. Bir iş cinayetidir. Bunun sorumlularını sorgulamaya devam edeceğiz."

'THY yönetimi istifa etmeli'

Kazadan THY yönetimi sorumlu tutan Ayçin "THY yönetimine biz biliriz biz yaparız mantığı yerleştiren, krizi bile yönetmekten aciz yapılanma derhal istifa etmelidir yada görevden alınmalıdırlar" diye konuştu.

'Tehdit edildik'

THY yönetimi hakkında iddialarını sürdüren Ayçin şöyle devam etti:

"Tüm sivil havacılık sektörü, sıfır kaza için göreve adlı bir panele davet ediyor, sivil havacılık genel müdürlüğü buraya temsilci bile göndermiyor. 2006 Nisan ayında THY neden mutsuz adlı basın açıklaması yapıyoruz, medyada yer almıyor. Önce uçuş emniyeti başlıklı yarım sayfa gazete ilanı veriyoruz, THY ve Atlas Jet bizi dava ediyor. Cumhuriyet Savcılığına, THY yönetimini şikayet ediyoruz, savcılık takipsizlik kararı vermeden önce, suç duyurusunda bulunan başkanı çağırıp, neden suç duyurusunda bulunuyorsunuz deniyor, üstü kapalı tehdit ediliyor.

İşte ülkemizdeki bu yasaklayıcı zihniyet sürdükçe bu kazaların oluşma riski artacaktır. Sıfır kaza riskini sağlamak her zaman mümkün olmamaktadır. THY yönetimi çağ dışı bir insan kaynakları politikasıyla en önemli çalışanlarını işten çıkarırsa, sindirirse, motivasyonlarını yok ederse personel ne yapabilir?"

'Hukuk önünde hesaplaşmaya hazırız'

"THY havayolu yönetimi bırakmış çalışanların sendikal haklarını yok etmeye başlamıştır. Personel baskı ve tehdit ile susturulmaya çalışılmıştır" diyen Ayçin, "Biz THY yönetiminin bu yanlış politikalar ile şirketi yanlış yönettiğini iddia ediyoruz. Onlarla hukuk önünde de hesaplaşmaya hazırız" diye ekledi.